Çevre Kanunu’na geçici üçüncü madde olarak konulan ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) muafiyeti getiren değişiklik Anayasa Mahkemesi tarafından durduruldu.
Son düzenlemeyle 2. madde olan geçici 3. madde şöyle:
“23 Haziran 1997 tarihinden önce yatırım programına alınmış olup bu maddenin yürürlüğü girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş olan veya ihalesi yapılmış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler ÇED kapsamı dışındadır.”
Hürriyet gazetesinin haberine göre, bu madde ilk olarak 1993’te yayımlanmış, ardından yargının iptal kararlarına rağmen sekiz defa yönetmeliğe konulmuş, Çevre Mühendisleri Odası’nın açtığı dava ile 1 Nisan 2014’te iptal kararı verilmiş, fakat Danıştay’ın kararı yok sayılarak tekrar 5 Nisan 2014’te yönetmeliğe konulmuştu.
Çevre Mühendisleri Odası yeniden dava açmıştı. Dava nedeniyle bu düzenlemenin de iptal edileceğini öngören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yönetmelikle yetinmemiş, aynı düzenlemeyi Çevre Kanunu’na torba kanunla konulmasını sağlamıştı.
En son geçtiğimiz yıl Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak bu düzenlemenin iptalini istedi. Anayasa Mahkemesi projelerdeki ÇED muafiyetlerini iptal etti.
Üçüncü köprü, HES projeleri
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar tüm çevre mevzuatına yansıyacaktır. 3. Köprü’de, İzmir - İstanbul (Gebze) Otoyolu’nda, Ilısu Barajında, onlarca HES projesinde ÇED muafiyeti artık uygulanamayacak.”
“Ülkemizin çevre sorunlarının kronikleşmesinde, adaletsizliğin, hukuksuzlukların artmasında, ülke kaynaklarının yok edilmesinde büyük rolü olan ÇED Muafiyeti sürecinin yarattığı tahribatın hesabı mahkemelerce mutlaka sorulmalıdır.”
“ÇED bir belge veya rapor değildir! ÇED bir süreçtir. ÇED bir planlamadır… Bu planlamaya göre projelerin yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir. Aksi halde, yanlış projelerle halk sağlığı ve ülke ekonomisi zarar görmekte bundan sadece halk değil yatırımcı da olumsuz etkilenmektedir.”
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı varoluş nedeni olan çevreyi koruma, halkın sağlıklı çevrede yaşamasını sağlama gibi sorumluluklarını yerine getirmeli, çevre sorunlarını arttıracak düzenlemelerden vazgeçmelidir.” (AS)