Eskiçağ tarihi uzmanı Sevgül Çilingir Cesur'un "Hititlerde Ritüel ve Büyü" isimli kitabı okurla buluşuyor. Kitapta, Hititlerde etkileme, benzetme, özdeşleştirme ve yerine geçme büyüleri sıralanırken, ritüellerin ve büyünün toplumsal hayatın merkezinde konumlandırıldığı belirtiliyor.
Günümüzden 3600 yıl önce yaşayan Hitit medeniyetinde toplumsal inancın, büyü ve ritüellerin değerlendirildiği kitapta, Hititlerin hayatı anlamlandırma yollarının temeline iniliyor. VakıfBank Kültür Yayınları'ndan (VBKY) çıkan "Hititlerde Ritüel ve Büyü" kitabında, asırlar önce Anadolu topraklarında hüküm süren Hitit medeniyetinin ritüel ve büyüye verdiği önemi anlatılıyor.
Yazar, çalışmasının ilk kısmını oluşturan teorik kısımda ritüelin kavramsal açıklamasını yapıyor, ardından inancın temel bileşenlerinden ritüelin sosyal bilim alanlarında ne şekilde incelendiğini ve ritüel üzerine geliştirilen teorileri inceliyor.
Cesur, kitabının ilerleyen bölümlerinde ise ritüellerde kullanılan kil, hamur, taş, ahşap ve metal gibi hammaddelerin ve onlardan elde edilen ritüel malzemelerinin kullanım şekillerini, bunların diğer malzemelerle ilişkisini aktarıyor.
Cesur şu satırları kaydediyor:
"Hitit yazılı kaynaklarında da göz ardı edilemeyecek kadar fazla sayıda ve çeşitlilikte ritüel metni karşımıza çıkar... Hitit büyü ritüelleri tesadüfi yapılan uygulamalar değildir. Ritüeli kimin uygulayacağı, hangi durumda uygulanacağı ve kullanılacak malzemeler ile yer ve zaman bilgileri de metinlerde açıkça belirtilen hususlardır..."
Hitit toplumunda kraliyet ailesi dışında sıradan bir Hititlinin kutsal olarak bilinen varlıklarla iletişime geçmesini gerektiren durumlarda büyü yöntemine başvuruluyor. Büyü, o kişinin yaşadığı kötülüğün, rahatsızlığın veya lanetin bertaraf edilmesinde etkin rol oynuyor. Cesur, büyü ile ilgili bilinen en eski metinin ise I. Hattuşili dönemine dayandırıldığını ancak Hitit toplumunda büyüye ve büyü ritüeline başvurulmayan bir dönemin olmadığını söylüyor.
(AÖ)