Bartın Amasra’da kurulmak istenen kömürlü termik santrale karşı 2019 kişi dava açtı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, termik santralin iki yıldır rafta bekleyen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararını 10 Ekim’de verdi.
Daha önce 42 bin imzayla santrale itiraz dilekçesi veren Amasra halkı şimdi de rekor bir sayıya ulaşarak dava açtı.
Bartın-Amasra halkı Hattat Holding’in yapmak istediği Hema Entegre Termik Santraline karşı yıllardır mücadele ediyor.
"Halkın iradesi yok sayıldı"
Bartın Platformu, Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada “Bildiğimiz kadarıyla en çok davacıya sahip çevre davası olan Artvin-Cerattepe davasında davacı sayısı 700 civarındaydı. Bizler bu sayıyı çok ötelere taşıdığımıza ve bir rekor kırdığımıza inanıyoruz” dendi.
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın daha önce vermiş olduğu 'bu yer termik santral için uygun değildir' kararlarını yok sayarak, mevzuatın arkasına dolanarak ve hukuku çiğneyerek tamamen hemşerilik ilişkilerine dayanacak şekilde verdiği ÇED olumlu kararı Bartın-Amasra halkının gözünde hükümsüzdür.
“Çok geniş bir halk kesiminin karşı olduğu böyle bir karara bakanlığın olur vermesi halkın iradesinin yok sayılması anlamına gelmektedir. Açmakta olduğumuz bu geniş katılımlı davayla halkın iradesinin yok sayılmasını da önleyeceğimize inanıyoruz.
“ÇED olumlu kararından sonra Bartın Özel İdare Müdürlüğü tarafından değiştirilmesi gereken 1/100 bin ve 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni planlarının da Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Amasra’da termik santrallere yer verecek şekilde değiştirilmekte olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Bartın’daki yerel iktidar sahiplerini Ankara’daki bu gelişmeleri izlemeye ve burada alınması muhtemel Bartın-Amasra aleyhindeki kararları önlemeye çağırıyoruz. Hep birlikte Bartın’da yaşayacağız. Siz de bizim gibi huzur ve barış içinde, sağlıklı bir ortamda yaşamak istiyorsanız, lütfen biraz gayret edin. “
Ne olmuştu?
Batı Karadeniz'in yemyeşil ilçesi Amasra’ya yapılmak istenen kömürlü termik santrale karşı halk uzun süredir direniyor.
Küre Dağları Milli Parkı'nı kapsayan Amasra, 2023 Türkiye Turizm Stratejisi'nde eko-turizmin geliştirileceği bölgeler içinde yer alıyor. Cenevizlilerden kalma Amasra Kalesi Nisan 2014'te UNESCO Geçici Miras listesine girdi.
Amasra'nın Gömü ve Tarlaağzı Köyü'ne Hattat Holding 1320 megawatlık termik santral kurmak istiyor.
Hema Termik Santrali; yaklaşık 33 hektarlık termik santral alanı, 200 hektarlık kalker ve kırma eleme tesis alanları, 150 hektarlık kül ve alçı taşı depolama alanlarıyla, toplam 380 hektarlık doğal orman alanları üzerine kurulmak isteniyor.
Uzun yıllardır kentte termik santral kurmak isteyen şirket 2005'te santrale kömür sağlamak için rödovans sözleşmesi de imzaladı; ancak henüz kömür çıkarmadı.
42 bin itiraz dilekçesi
2010 yılından beri halk, termik santralle ilgili yapılmak istenen 7 farklı ÇED halkın katılımı toplantısını yaptırmadı.
2014 yılında 180 bin nüfusa sahip Bartın'ın beşte biri, yani 42 bin kişi istediği dilekçeyi termik santral yapılmaması için bakanlığa itiraz dilekçesi verdi. Bu yüzden “Hema Termik Santrali ÇED Nihai Raporu” iki yıldır bakanın önünde bekliyordu.
Halk öte yandan Hema Termik Santrali'nin bir parçası olan lavvar (kömür hazırlama) tesisine karşı da mücadele ediyor.
Bartın Platformu’nun açtığı dava sonucunda mahkeme iki kez tesisin “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etmişti. Şirket ÇED raporu hazırlamak zorunda kaldı. Halk iki kez ÇED toplantısını yaptırmadı.
Temel itirazlar
Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi'nden Prof. Dr. Erdoğan Atmış, santralle ilgili şu itirazlarda bulunuyor:
Enversiyon: Amasra'da deniz ve kara yüzeyleri arasındaki sıcaklık farkı nedeniyle hava yükselemiyor. Sis tabakası iniyor ve dağ varsa bu havada sabit kalıyor. Böyle bir yerde havaya karbondioksit ya da kükürt salarsanız atmosfere karışarak yere çöker. Bu çok ciddi ölümcül bir tehlike.
Ekonomik yıkım: Termik santral yöredeki turizm etkinlikleri sona erdirecek, balıkçılık, çilek, fındık vb. tarımsal etkinlikler ve orman ürünleri zarar görecek. Balıkçılık zarar görecek.
Ekolojik yıkım: Soğutma suyunun deniz ekosistemine ciddi zararlar vereceği çok açık. . Kömür madenciliği nedeniyle “Kavşak Suyu Havzası” zarar görecek, nüfusun bedava temin ettiği içme suyu tehlikeye girecek. Yöredeki endemik ve nesli tehlike altında bulunan bitki ve hayvan türleri hakkında yeterince çalışma yok. (NV)