Fatma Çetinkaya, 49 yaşında, evli ve dört çocuk annesi bir kadın. Kendisi şu an tam zamanlı bir işte çalışmıyor.
Çetinkaya, babaannesinin isteği üzerine ilk kez altı yaşında İsmailağa Cemaati’nin yurtlarına gönderilmiş. Bir sene kaldıktan sonra yurttan ayrılan Çetinkaya, 11-12 yaşlarına kadar yatısız Kuran kurslarına gitmiş. Daha sonra ise babaannesi tarafından tekrar İsmailağa Cemaati’nin yatılı kursuna verilmiş. Yurtta yaklaşık altı sene kalan Çetinkaya, kurstan mezun olduktan sonra buradan ayrılmış.
TIKLAYIN- "Çocukların hayatlarına devam edeceklerini unutmayın"
"Okula gitmek günah"
Medyascope'tan Emine Bıçakcı'ya konuşan Çetinkaya anlatıyor:
“Biz 1973 yılında Erzurum’dan İstanbul’a gelmişiz, babaannem de gelmiş. Ben 1974’te doğmuşum. Babaannem aşırı dindar, itikatlı bir kadındı, gelir gelmez İsmailağa Cemaati ile tanışıyor. Tabii oraya gidip geliyor, çok seviyor, çok mübarek görüyor, tam olarak oraya bağlanıyor. Kız çocuklarının okula gitmesi ‘günah’ olduğu için kız çocukları okula gönderilmiyor.
"Tabii okula gönderilmeyince, Kuran kursuna veriliyorlar. Beni de altı yaşında Okmeydanı’nda bir Kuran kursuna verdiler. Yatılı bir Kuran kursuydu.
"Biz Gazi Mahallesi’nde oturuyorduk, ben Okmeydanı’nda yatılı Kuran kursuna gidiyordum. Kursta kuzenim de vardı, büyük, yetişkin bir kız olarak. Birçok akrabamızın kızı o kursa gidiyordu.
"Ben asi bir çocuktum, burada bir sene kaldım. Bir de çocuk okulu değildi benim gittiğim yer. Yaşıtlarım yoktu, yetişkin Kuran kursuydu, çocuk olduğum için çok göze batıyordum.
"Hocanın söylediklerini yapmazdım, bu yüzden beni çok döverdi, oyun oynamak istiyordum sanırım, şu an tam olarak idrak edemiyorum. Gece kızların dışarı çıkması, market, bakkal görmesi yasaktı, hocanın evine çekildiği saatlerde, akşam namazından sonra, genç kızlar kendi aralarında para toplardı. Kim gidecek bakkala? Fatma gidecek, çocuksun ya; o işleri yapardım, hiç korkmazdım, dayağı da yerdim.
TIKLAYIN - Haberin tamamını okuyun
(EMK)