DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Ankara İl Kongresinde konuştu. Babacan’ın gündeminde basın özgürlüğü, işsiz gazeteciler ve ekonomi vardı.
Babacan konuşmasında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Recep Tayyip Erdoğan’ı karşılaştırdı.
Erdoğan’ın “Rahmetli Özal Türk lirasının onurunu kurtarmıştı. Şimdi biz de aynısını yapıyoruz” sözlerini Özal döneminde yayınlanan çeşitli gazete kupürlerini göstererek yanıtlayan Babacan şöyle konuştu:
"Erdoğan, lafa gelince, Özal’ı dilinden düşürmüyor. Çünkü rahmetli Özal’ın milletimizin gönlündeki yerini çok iyi biliyor ve onu ha bire istismar ediyor. İcraata bakıyoruz, tam tersini yapıyor. Hani bir deyim var ya, Özal gitmiş Mersin’e, Erdoğan gidiyor tersine. Rahmetli bu olanları görse, 2021’in Erdoğan’ını herhalde sopayla kovalardı.
"Özal AİHM yolunu açmış, Erdoğan ‘kararlara uymayın’ diyor"
"Özal deyince herkesin aklına orta direk geliyor. ‘Hedefimiz orta direğin güçlenmesidir’ diyor. Erdoğan, son yıllarda o orta direği yıktı.
"Rahmetli Özal, basın özgürlüğünü savunurken ‘Yanlış haber de yapsalar, hakaret de etseler kızmam’ diyen bir insandı. Erdoğan, Türkiye’yi basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 153. sıraya geriletti. Yaptığı bu, hani ifade özgürlüğü?
TIKLAYIN - Sadece 27 ülk Türkiye'den daha kötü
"Gazetecilere davalar, cezalar, mobbingler, işten kovdurtmalar… 10 bin gazeteci Türkiye’de işten kovdurtulmuş durumda. Gazeteci arkadaşlardan aldığım rakam bu. Hafif eleştiri yaptı diye, TV’de olumsuz birkaç kelime söyledi diye… Konuşan, yazan, çizen aleyhte kim varsa hemen patrona telefon. ‘Ya işten kovarsın, ya senin canını okuruz.’
"Patronlardan diri duranlar var, boynu bükük olanlar var. Patronlardan korkmadan ‘Kardeşim bu benim mesleğim, yapacağım’ diyenler var; tehditle ya da teşvikle emir altında olanlar var. Hepsini biliyoruz. Bunların hepsini not ediyoruz.
"Özal, vatandaşlarımızın AİHM’ye gidip hakkını arayabilsin diye yol açmış. Hatta biz de 2010’da, bu toplumun yüzde 58’inin onayıyla, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun yolunu açtık. AİHM karar alıyor, Erdoğan bizim mahkemelerimize dönüp ‘Uymayın, yapmayın’ diyor. Bu yüzden Türkiye tarihinde ilk defa yaptırım sürecine girdi.”
"Bir komşusu yok"
Erdoğan’ın bir yıldır yaptığı bazı konuşmalarını izleten Babacan, Erdoğan’ın ‘Birileri iş yok diyor, nankör bunlar’ ifadelerine de şu sözlerle tepki gösterdi:
"Cumhurbaşkanı artık halkla arasına uzun ve yüksek bir duvar ördü. Halkı unuttu. Eskiden ‘Ankara’da Keçiören’de bir dairede oturuyor’ derlerdi. Şimdi kendisini Beştepe’ye hapsetti. Bir tek komşusu yok. Biz her gün sokaklardayız, ‘Evime ekmek götüremiyorum’ diyen yüzlerce vatandaşımızla her gün karşılaşıyoruz. Ben, zamanında Erdoğan’la beraber, yasakların, yoksulluğun ve yolsuzluğun mücadelesinin parçası olmuş birisiyim. Benim ilk yıllarda birlikte çalıştığım kişi böyle biri değildi. ‘Açım’ diyene, ‘işsizim’ diyene nankör denir mi? Hâlâ Keçiören’de o apartman dairesinde oturuyor olsa bu ifadeleri kullanabilir mi? Bulunduğu makamı borçlu olduğu bu millete yoksulluktan şikâyet ettiği zaman ‘Nankör’ diyor."
"Rövanşist tutumlara asla vermeyeceğiz"
Erdoğan’ın siyasi hayatının finalinin, 84 milyon için umuda açılan yeni bir başlangıç olacağını söyleyen Babacan ayrıca rövanşist tutumlara da asla izin vermeyeceklerini ifade etti. (HA)