Dernek Yönetim Kurulları adına açıklama yapan Erdin ve Gürsoy, son olaylarla ilgili olarak, "YÖK'ün takip ettiği usulü ve içeriğini bilmediğimiz raporu burada değerlendirmemiz mümkün değil" dediler.
Kamuoyunun YÖK'ün Alemdaroğlu'nun görevden alınma teklifinin usulsüz olduğu şeklinde yanıltılmaya çalışıldığını söyleyen Gürsoy ve Erdin, rektörün görevden alınması için gerekçelerini şöyle sıraladılar:
Gürsoy ve Erdin, "Kemal Alemdaroğlu'nun "Laparoskopik Cerrahi" adlı kitapta P.Quilici'nin 'New Developments in Laparoscopy' kitabından intihal yaptığı bugün artık kanıtlanmıştır. Bu durumda Alemdaroğlu'nun değil rektörlük, öğretim üyeliği görevinde dahi bir dakika tutulmaması gerekir" dediler ve diğer gerekçelerini şöyle sıraladılar:
Keyfi dış politika
"Alemdaroğlu, Yunanistan ile bilimsel temasları keyfi olarak yasakladı; Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'ya İ.Ü. eğitim yılını başlattırdı; yüz binin üzerinde şehit verilerek Kıbrıs ve Yunanistan'ın alınabileceği tehdidini savurdu.
Bunları ciddiye almamak, gülüp geçmek sıradan bir vatandaş için mümkün, ama bilim dünyasında İstanbul Üniversitesi'ni ve Türkiye'yi düşürdüğü duruma dikkatinizi çekeriz".
Hukuk Fakültesi'nden hocaların ayrılması
"Alemdaroğlu, Anayasa kürsüsünde Türkiye'nin sahasında en önemli isimlerinden birisi olan Bülent Tanör'ün dersini elinden aldı.
Adını bilim dışı faaliyetlerle duyuran Ferman Demirkol'u, Hukuk Fakültesinin kuvvetli muhalefetine rağmen, Yardımcı Doçent olarak atadı ve Tanör'ün dersini Demirkol'a verdi. Bu atama daha sonra mahkeme tarafından iptal edildi.
Bülent Tanör'ün despotluğa karşı direnişini ezmek için yasa ve yönetmeliklere aykırı gerekçelerle öğretim üyeliğinden çıkartılma kararını aldı".
"Cumhurbaşkanı bunları göz önüne almalı"
Erdin ve Gürsoy, bütün bunlara ilaveten Alemdaroğlu'nun rektörlüğü sırasında üniversitede birim kitaplıklarının başına gelenleri hatırlattılar; muhalif öğretim üyelerin bulunduğu bölümlerin keyfi olarak kapatıldığını, Kardiyoloji Enstitüsünün anabilim dalları kapatılarak, asistan verilmeyerek eritildiğini söylediler.
Gürsoy ve Erdin "Cumhurbaşkanımızın kararını verirken bütün bu gerekçeleri gözönünde bulunduracağına inanıyoruz" diyerek "Türkiye'nin 1980 askeri darbesinin ürünü olan üniversite sistemini katılımcı, demokratik ve hesap verebilir hale getirmesi yaşamsal önemi taşımaktadır. Yoksa başka bir üniversitede, başka isimli bir rektör yönetiminde bu olaylar sürer gider" dediler.(EÜ/YS)