* Fotoğraf: Aytaç Ünal - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iktidarın pandemi yönetimini ve vaka artışlarını değerlendirdi.
TIKLAYIN - TTB: Hastanelerde yeni servisler de ihtiyacı karşılamıyor
TIKLAYIN - İllere göre vaka haritası güncellendi
TIKLAYIN - 59.187 vaka, 2.723 hasta, 273 ölüm
“Salgının başından beri, iktidarı defalarca uyardık” diyen Akşener, bu uyarıların dikkate alınmadığını ve mevcut tabloyla karşı karşıya kalındığını ifade etti:
“Virüse davetiye çıkardılar”
“Uyarıların yanında, neler yapılması gerektiğini de gün gün anlattık: ‘Bilim insanlarına kulak verin, milletimizin canı daha fazla yanmasın. Üç hafta tam kapanma için gecikmeyin, bu işin sonu iyi değil. Aşı tedariğini ciddiye alıp, bir an önce aşıları getirin, başka çıkış yok. Dar gelirli vatandaşlarımızı, öğretmenlerimizi öncelikli olarak aşılayın. İnsan üstü bir gayretle çalışan, sağlık ordumuz yoruldu, yüklerini hafifletin, onlara moral verin. Esnek mesai uygulamasına acilen dönün, milyonlarca vatandaşımızı, aynı saatte toplu taşıma araçlarına bindirmeyin’ dedik.
“Ekonomik destek paketleri önerdik, kaynaklarını gösterdik. Ama maalesef bir kulaklarından girdi, diğerinden çıktı. Biz, işi ciddiye alıp, önlemleri sıkılaştırmalarını beklerken, onlar gittiler, lebalep kongreler yapıp, virüse davetiye çıkardılar.”
“Biz bu tabloyu hak etmedik”
“Sonuç? Türkiye dünyada en çok vaka görülen ülke oldu. Biz bu tabloyu hak etmedik. Ama, özveriyle çalışan doktorlarımızın, sağlık ordumuzun uyarılarını dinlemeyenler, aklın ve bilimin yolundan sapanlar, Türkiye’yi maalesef bu korkunç tabloyla baş başa bıraktı.
“Salgını ciddiye alıp, üzerine düşeni yapmaya çalışan ülkeler birer ikişer normale dönerken, Türkiye’nin, en kötü dönemini yaşıyor olması bir büyük basiretsizliğin, bir büyük ciddiyetsizliğin, bir büyük beceriksizliğin sonucudur. Bu tablo milletimizin değil, iktidarın eseridir.”
“Kararı niye bilim insanlarına bırakmıyorsun?”
“Bu kürsüden, daha önce de Bilim Kurulu’na seslenip, uyarmıştım; “Ya çıkın gerçekleri anlatın, ya da sizi susturuyorlarsa istifa edin.” demiştim.
“Bilim Kurulu, pazartesi günü yine toplandı. Bilimin ışığında, neler yapılması gerektiğini, Sağlık Bakanı’na anlattılar. Peki sonra ne oldu?
“Bilim Kurulu’nun çözüm planı, bir tavsiye muamelesi gördü, kaybedecek tek bir saatimizin bile olmadığı bir zamanda, 24 saat daha heba edildi.
“Neden? Sayın Erdoğan inceleyip karar verecekmiş… Hangi bilgiyle, hangi birikimle belli değil. Kardeşim; Sen doktor musun? Sen enfeksiyon uzmanı mısın? Böylesine uzmanlık isteyen bir konuda, kararı niye sen veriyorsun?
“Kararı niye bilim insanlarına bırakmıyorsun? Bu nasıl bir hırs? Bu nasıl bir nobranlık? Bu nasıl bir sorumsuzluk? Böyle ciddiyetsizlik olmaz. Böyle devlet yönetilmez.”
“TTB söyledi, onu da mı duymadınız?”
“Sayın Erdoğan, Ülkeler birer birer Türkiye’ye uçuşları durduruyor. Türkiye’nin en önemli gelir kaynağı olan turizm sezonu yaklaşırken, milyonlarca çalışanın ekmeğiyle oynadın, mutlu musun?
“Vatandaşlarımız hastanelerde yatak bulamıyor, mutlu musun? Milletimiz aşı beklerken, Libya’ya 150 bin aşı gönderip, caka satmaya utanmıyor musun? Yazıklar olsun.
“Hadi bizi duymazlıktan geliyorsunuz, onu anladık. Ama Türk Tabipler Birliği çıktı, “Üçüncü ve en yüksek zirvedeyiz” dedi. Onu da mı duymadınız?
“İstanbul Tabipler Odası, “Hastaneler doldu. Hastalar sıra bekliyor.” dedi. Onu da mı duymadınız? Ankara Tabipler Odası seslendi; “12 saat sedyede bekleyen hastalarımız var.” dedi. Onu da mı duymadınız?
“Duymadınız, merak etmediniz, umurunuzda bile olmadı. Çünkü, milletimiz canıyla uğraşırken, siz başka hesapların, başka planların peşindesiniz.”
“Suçu milletin üzerine yıkıp kaçamazsın”
“Şimdi de çıkıp utanmadan, “Salgının bu noktaya ulaşmasından, 84 milyon hepimiz sorumluyuz.” diyerek, suçu milletin üzerine atmaya kalkıyorsunuz.
“Kurallara uymayanları, önlem almayanları ayrı tutuyorum. Ama hayır. Bu tablonun sorumlusu milletimiz değil. Bu tablonun sorumlusu, salgını yönetemeyen, aşıyı getiremeyen, milleti yokluğa mahkum eden sizsiniz!
“Suçu milletin üzerine yıkıp kaçamazsın, Sayın Erdoğan! Öyle zora gelince, kaçıp saklanmak yok. Arşa çıkan vaka sayılarının sorumluluğunu alacaksın. Gelmeyen aşıların sorumluluğunu alacaksın. O lebalep kongrelerin sorumluluğunu alacaksın. Öyle yağma yok.” (AS)