Fotoğraflar: Burak Akay - Çanakkale/AA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kaz Dağları'ndaki çevre katliamına tepki göstermek için bugün (8 Ağustos 2019) Su ve Vicdan Nöbeti'ne katıldı.
Ziyareti sırasında Akşener, fidan dikti ve bir konuşma yaptı.
Bölgedeki kesilen ağaçları işaret ederek "Kimsenin vicdanı sızlamıyorsa bizimki sızlamaktadır, başkalarının da vicdanını sızlatacağız inşallah" dedi.
Akşener, Cumhurbaşkanı ve AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Gel kardeşim, şurayı gözlerinle gör. Vatandaşının arasına gel, onalrı dinle. Göreceksin ki vicdanın sızlayacak" diye seslendi.
"Buraya keşke piknik için gelseydik"
İYİ Parti lideri özetle şöyle devam etti:
"Keşke buranın oksijenini solumak için yapılan bir etkinlik, bir aktivite için gelebilseydim. Ama maalesef Türkiye'nin akciğerlerinden biri olan en yüksek oksijene sahip Kaz Dağları'nın talanına karşı sizlerle dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade etmek için geldik. Allah hepinizden razı olsun. Bakın en güzel bir söz var burada. Çanakkale geçilmez, Kaz Dağları deşilmez.
"Vatan toprağı kutsaldır. Üstünde yaşayan insanıyla, hayvanlarıyla, çiçekleriyle, ağaçlarıyla, suyuyla, dağıyla, nehriyle, her şeyiyle kutsaldır. Bu vicdansızlıktır. 175 bin, bir arkadaşımızın söylediğine göre de 195 bin ağacın kesildiği söyleniyor. Ben bir köy kızıyım. Bir ağacın büyüyebilmesi için en az yirmi beş yıl zaman gerekir, bazıları için yüz yıl. Günahtır. Vicdansızlıktır. Kimsenin vicdanı sızlamıyorsa, bizim vicdanımız sızlayacaktır, sızlamaktadır. Başkalarının vicdanını da sızlatacağız inşallah.
"Ruhsat 2018'de verilmiş"
"Bir yalan konuşuluyor, 2001'de verilmiş ruhsat diye. Bakın tarihini söyleyeyim, gayri sıhhi müessese ruhsatı 25 Temmuz 2018'de verilmiş. Yani bu muhteremlerin zamanında verilmiş. Sayın Erdoğan'a genel olarak yalan söyleniyor. Erdoğan genel olarak kandırılıyor. Eğer bu konuda bilgisi yoksa, kandırılmışsa, buradan kendisini bilgilendiriyorum. 25 Temmuz 2018'de kendi adamların burada ruhsat vermiş. Sayın Erdoğan'ın buraya gelmesini, bu yapılan katliamı görmesini ve bu akciğerin söndürülmesine karşı durmasını huzurunuzda talep ediyorum.
"Ey sayın Erdoğan, bu ülkenin başısın. Seçildin, bu millet seni seçti. Bak burada Türkiye'nin her tarafından hemşehrilerim ama ağırlık olarak Çanakkaleliler burada. Ben Rumeli göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Vatan kaybının ne olduğunu biliyorum. Burada da ağaç kesiyorsunuz. Altını arama konusunda burada kimsenin bir itirazı yok. Ama toprağın altını üstüne getirmenize bir itiraz var. Onun için buradan Sayın Erdoğan'a tekrar sesleniyorum. Gel kardeşim şurayı gör. Sana atılan yalanları gör. Vatandaşının arasına gel. Onları dinle. Göreceksin ki, vicdanın sızlayacak. Vicdansızlıktan vazgeçeceksin. Ben buraya siyasi şapkamla gelmedim. İYİ Parti Genel Başkanı olarak da gelmedim. Sadece Meral Akşener olarak geldim. Bir köylü kızı olarak geldim. Çiftçi, köylü kızı olarak geldim." (AÖ)