Fotoğraf: Evrim Aydın/AA
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ikinci yargı paketini anımsatarak, "Biz kadınlarımız için olumlu adımlar beklerken, iktidar, onların hayatını daha da zorlaştıracak adımlara hazırlanıyor. Nafakayla ilgili düzenleme de bunlardan biri" dedi.
Akşener'in konuşmasından satır başları özetle şöyle:
"İnsanımızı birbirine düşürmekten bıkmadın mı?"
Sayın Erdoğan, işler ne zaman kötü gitse, Atatürk'e, Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet kazanımlarına sataşıp, suni gündem yaratmaya çalışır.
Memlekette işler yine kötü. Bu nedenle Sayın Erdoğan, 10 Kasım konuşmasında, durup dururken, Cumhuriyet'le Osmanlı'yı karşılaştırmaya girişti... Bıkmadın mı Sayın Erdoğan? İnsanımızı birbirine düşürmeye çalışmaktan bıkmadın mı? Osmanlı da bizim, Cumhuriyet de bizim. Sen önce insanlarımızı tarihimiz üzerinden birbirine düşürmek yerine, milletinin tamamının iyiliğinden sorumlu olduğunun farkında olan bir Cumhurbaşkanı olmaya çalış."
"Milletimizin onurunu çiğneyen mektup rezaleti"
"Boş laflarla vakit kaybetmeyi bırak da; milletimizin onurunu çiğneyen mektup rezaletinin cevabına hazırlan. 13 Kasım'da "Dostum" dediğin Trump'la görüşmeye gidiyorsun. Boş işlerle uğraşmayı bırak da; bu aziz millete yapılan hakaretin karşılığını cebine koy, git suratlarına çarp. Milletinin haysiyetine, istiklaline ömür adamış kahramanlarla, ve isabetli işleriyle uğraşmaktan artık vazgeç. Mukaddesatımızı ekran koruyucu yapıp, Cumhuriyetimize taarruz etmekten artık vazgeç. Oturduğun koltuğu sana bahşeden, o beğenmediğin Cumhuriyetin milletimize verdiği haktır, yetkidir. Başının üzerinde taşıman gerektiği yerde, canın sıkıldığında Cumhuriyetimize dil uzatmaktan artık vazgeç."
"Damat Bey, kayınpederden torpilli olsan da, sen bu milletin bakanısın"
"17 yıl boyunca, Başbakanlık önüne fırlatılan yazar kasayı konuşan iktidarın, bugün yaşanan daha büyük felaketleri görmezden gelmesini de kabul edemeyiz. Hele, bu gerçekleri dile getirenleri terörist ilan eden damat cehaletine karşı, milletimizin hakkını, hukukunu korumakla mükellefiz. Kendisine göre, 'Ekonomide işler iyi gitmiyor' diyenler de bir nevi teröristmiş. Her şey bitti bu mu kaldı? Damat Bey, haddini bil! Kayınpederden torpilli olsan da, sen bu milletin bakanısın. Çarşıda pazarda etiketlerden canı yanınca, 'Neler oluyor?' diye soran vatandaşıma terörist diyemezsin. Ay sonunu getiremeyince, 'Bu hale nasıl geldik?' diyen vatandaşıma terörist diyemezsin.
Hayat şartları malum.Ya bir yol bulun, ya da yoldan çekilin. İşsizlik rekor kırıyor. Yuvalar yıkılıyor. Milletimiz borç batağında, 3 milyon 300 bin kişinin hesabına haciz geliyor. Ve her yeni güne bir intihar haberiyle uyanıyoruz. Pırıl pırıl aileler yok oluyor, ocaklar sönüyor. Bir ülkede analar babalar yavruları ile intihar ediyorsa, yolun sonuna gelinmiştir."
"Bakanlığı bırak, normal damat ol"
"Dalgacıların şahı da ekonominin başında oturuyor...Karikatür karakterlerine ekonomi teslim ederseniz olacağı budur. Ay sonu diyorum, ay sonu... Vatandaşım ay sonunu getiremiyor. Damadın bulduğu çözüme bak; 'petrol aramaya gemi göndermiş.' Bulduklarında hepimiz yaşayacakmışız. Aslında söylediği şu: 'Benden bir şey olmaz da, petrol bulursak, bir ihtimal ekonomi düzelebilir.' Geçen sene "Berat Harikalar Diyarında" filmini izlemiştik. Bu kafayla giderse, seneye de "Titanik"le kapanışı yapar artık... Buradan kendisine açıkça bir öneride bulunuyorum: Ülkemize bir iyilik yapmak istiyorsa; Ekonomiye bahar gelsin, vatandaşlarımızın hayatları normale dönsün diye, Özellikle de kayınpederine faydası olsun diye, Bakanlığı bırakıp, hayatına "normal" Damat olarak devam etsin."
"Kadınlar huzura kavuşmadan ülke huzura kavuşmaz"
"Bir toplumda, kadınlar kalkınmadan, ülke de kalkınamaz. Kadınlar huzura kavuşmadan, ülke de huzura kavuşamaz. Kadınlar güvende olmadan, ülke de güvende olamaz. Kadınlar ekonomik bağımsızlığa ulaşmadan, ülke de ekonomik bağımsızlığa ulaşamaz. Türkiye'de çalışabilir durumdaki kadınların sadece yüzde 34'ü bir işe sahip. Yani her 3 kadından sadece biri çalışıyor. Bu oran dünyada yüzde 50 seviyesinde. Almanya gibi ülkelerde ise bu oran yüzde 75'e kadar çıkıyor. Dünyanın en güçlü ülkeleri, aynı zamanda kadının da güçlü olduğu ülkeler. Dünyanın en varlıklı ülkeleri, aynı zamanda kadının da varlıklı olduğu ülkeler."
"İktidar kadınların hayatını daha da zorlaştıracak adımlara hazırlanıyor"
"Biz kadınlarımız için olumlu adımlar beklerken, iktidar, onların hayatını daha da zorlaştıracak adımlara hazırlanıyor. Nafakayla ilgili düzenleme de bunlardan biri. Türkiye'de, boşanmanın asıl mağduru kadınlardır. Ekonomik kriz ortamında, milletimizin en zorda olan kesimlerinden biridir boşanmış kadınlar. Hem ekmeğinin peşinde koşmak zorunda olan, hem de çocuklarına iyi bir gelecek kurmak için didinen kadınlardır onlar. Bazı istisnalar haricinde, boşanmaların yükü, ağırlıklı olarak onların omuzlarındadır. O yüzden, ikinci yargı paketi hazırlığındaki iktidarı, şimdiden uyarıyorum: Boşanmaların, özellikle de ekonomik mağduru olan kadınların, hak ve hukukuna dikkat edin. Onları, daha da ağır hayat şartlarına mahkum etmeyin." (AÖ)