Selahattin Demirtaş, Emek Demokrasi Özgürlük Bloğu'nun Diyarbakır'daki grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemi değerlendirdi. Demirtaş, Türkiye'nin en ciddi sorunu olarak nitelediği Kürt sorununu, hükümetin yanlış bir bakış açısıyla güvenlik sorun olarak algıladığını söyledi. Demirtaş değerlendirmesinde, Türkiye toplumunun AKP'ye sorunu barışçıl yollarla çözeceği için destek verdiğini ama AKP'nin savaş hazırlığı yaptığını anlattı.
DİHA'nın haberine göre, BDP Grup Başkanı Demirtaş'ın toplantıdaki konuşmasından satırbaşları şöyle:
* Kürt sorununun Türkiye'nin en ciddi sorunu olduğunu herkes kabul ediyor. Ancak hükümet, yanlış bir bakış açısıyla sorunu güvenlik sorunu olarak ele alıyor.
* Türkiye toplumu artık bu savaş bitsin, acılar son bulsun, analar ağlamasın diye bize destek verdi. AKP'ye de barışçıl yollarla çözecek diye destek verdi. Ancak seçim sonrası ortaya çıktı ki hükümetin 1990'lı yılları hatırlatacak askeri operasyonlara döndüğü ortaya çıktı.
AKP Silvan'ı bahane etti
* Bazı kesimler askeri operasyonlara dönüşün Silvan'daki olaydan sonra bunun oluştuğunu düşünse de, bu plan önceden hazırlanmıştır. AKP Silvan'ı bahane etmiştir. AKP'nin özel orduya yönelik hazırlığı geçen yıla aittir. Biz o dönem de sorduk: 15 bin kişilik özel orduyu neden oluşturuyorsun? Şimdi daha iyi anlaşılıyor. Şu andaki tablo henüz parçaları tamamlanmamış olsa da AKP'nin son iki yıllık projesinin olgunlaşmaya başlamış halidir.
* Bugün Türkiye'deki Kürtler hiçbir şey istemediğini söylese bile AKP yine kabul etmeyecek. Çünkü içeride ve dışarıda büyük bir savaş hazırlığı yapıyor AKP. Ortaya çıkacak savaştan kazanım elde etmeyi hedefliyor.
Demokratik özerklik tehlike değil
* Demokratik Özerlik Türkiye için bir tehlike değildir. 1 hafta içinde barış meselesi çözülebilir durumdadır. Devletin tehlikede olmadığı ortada. Ortada bir tek AKP rejimi kalıyor. Demokratik özerklik tam da tek kişilik siyasete karşı çözümdür.
* Üç hakimle Kürt siyasetini yargılıyorlar sonra da adına yargı diyorlar. Bu rezilliğin sebebi AKP'dir. Biz yargıya müdahale etmiyoruz diyorlar. Belediye meclis üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları tutuklu. Davaları görülmeden tutuklandılar. Sonra da bize Kürt sorunu çözülecek diyorlar. Bize bunu dayatıyorlar. Kürt sorunu böyle çözülecekse sekiz yıldır defalarca çözülürdü. (YY)