AKP IMFye Değil Emekçilere Kulak Vermeli
"3 Kasım seçimlerinin siyasi partiler ve yeni kurulacak hükümete bir çok mesaj verdiğini" belirten Evren, "Halkın yaşam koşullarını umursamayanların akıbetlerinin ne olacağı görüldü" dedi.
AKP'den bütçede söz hakkı isteyen Evren, şunları söyledi:
" AKP herkese olumlu mesaj veriyor"
*Ekonomik krizin ağır faturasını ödeyen, Uluslararası Para Fonu (IMF) programlarıyla ezilen, yoksullaşan geniş halk kesimleri öfkelerini ve güvensizliklerini sandıkta gösterdiler.
* AKP'nin aldığı oy oranında, halkın tepkisinin ve duygularıyla hareket etmesinin yanı sıra, toplumun gelenekleri önemseyen sosyolojik yapısı, toplumsal bilinç düzeyindeki yetersizlik, alternatif olabilecek güç ve programların belirginleşememesi, sermayenin küreselleşmesi süreciyle barışık ılımlı İslami çizgi gibi bir dizi faktör belirleyici oldu.
* Seçim sonuçlarıyla birlikte mevcut merkez tam anlamıyla çökerken, Türkiye siyasetinin merkezi yeniden dizayn edildi.
* Seçimler, temsilde adalet ilkesinin zaaflarını bir kez daha ortaya koydu. Tüm seçmenlerin tercihlerinin ancak yüzde 41'nin Meclis'e yansımasının yanı sıra siyasi yasakların yarattığı sorunlar ortadadır.
* AKP, sermayeye de, yoksullara da, devletin hassas kesimlerine ve konularına, içeride ve dışarıdaki çevrelere olumlu mesajlar vermeye devam ediyor.
Irak'ta barışçıl çözümü zorlayacak mısınız?
* Sorun alanlarını öne çıkartmamaya, çatışma ve kavgadan uzak durmaya gayret gösteriyor. Ancak AKP'nin handikapı burada başlıyor.
* Emekçilerin taleplerinden, sermayenin taleplerine türban sorunundan toplumun hassasiyetlerine, IMF politikalarının yarattığı tahribattan IMF ile barışık olmaya, temel hak ve özgürlüklere kadar bir dizi çelişkili ve çatışmalı sorun alanı aynı potada nasıl çözümlenecek?
* Benzer eleştiri CHP için de yapılabilir. IMF politikalarına onay veren ve bir çok politikasında AKP ile benzerlikler taşıyan CHP, Meclis'te muhalefet görevini nasıl üstlenecek? Bu durumda muhalefet işlevinin Meclis dışındaki kesimler tarafından hayata geçirilmesi ihtiyacı vardır.
* Yine olası bir Irak Savaşı'nda Türkiye hükümeti nasıl bir tutum takınacak? ABD'yi karşısına alma pahasına Irak'a yapılacak müdahaleye karşı çıkacak mı, her türlü lojistik desteğini çekecek mi ve Irak'ta barışçıl bir çözümü zorlama konusunda cesaretli davranabilecek mi?
Borca dayalı ekonomik model değişecek mi?
* AKP, başta Anayasa olmak üzere yasalarda demokratik dönüşümleri toplumun örgütlü kesimleriyle birlikte sağlayacağını hükümet programında da taahhüt etmelidir. Çoğulcu bir demokrasinin gerekleri zaman geçirilmeksizin hayata geçirilmelidir.
* Türkiye'nin demokratikleşme ihtiyacının gerekleri yerine getirilmeli; insan hakları ihlalleri, işkence, Olağanüstü Hal (OHAL) ve koruculuk uygulaması kaldırılmalıdır.
* Demokratikleşmeye katkı sunacağına inandığımız uyum yasalarının siyasi kriterlerinin pratikleşmesi için gerekli hassasiyet gösterilmelidir. Temsilde adalet ilkesini zedeleyen siyasi partiler ve seçim yasasındaki değişiklikler sağlanmalıdır.
* Siyasi yasaklar konusu, kişilerin ya da partilerin ihtiyaçlarına göre değerlendirilmemelidir. Siyasi düşünce "suç" olmaktan çıkarılmalı ve siyasi yasaklar kamu çalışanlarını da kapsayacak biçimde kaldırılmalıdır.
* Milletvekili dokunulmazlıkları sadece kürsü ile sınırlandırılmalı ve çete ilişkilerine, yolsuzluğa bulaşan milletvekillerinin yargılanmaları sağlanmalıdır.
* Hükümet, borca dayanan ekonomik modelden vazgeçerek, üretim, yatırım, kamu yararı ve istihdamı esas almalıdır.
200 bin lira kira yardımı devam edecek mi?
* Çalışanlar üzerindeki vergi yükü azaltılmalı; asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, sermaye vergilendirilmeli ve kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalıdır. Kayıt dışı ekonomiyi büyütecek hiçbir düzenleme telaffuz bile edilmemelidir.
* IMF'nin zorunlu gördüğü özelleştirme ve kamusal alanın tasfiyesi ise, emekçilerin kabul edemeyeceği düzenlemelerdir. Son günlerde gündeme getirilen milletvekili lojmanlarının satışının kamudaki bütün lojman ve tesislerin satışına dönüşmemesi gerekiyor
* Aylık 200 bin lira ile 600 bin lira arasında kira yardımı alan kamu emekçilerinin lojman ihtiyacı ve kira yardımlarının artırılması talebi devam ediyor. Hükümet, kamu emekçilerinin mağduriyetini artıracak böyle bir uygulamaya giriştiğinde sert tepki vereceğimizin bilinmesini isteriz.
* AKP iktidarı en ciddi sınavlarından birini 2003 bütçesi ve kamu emekçilerinin 2003 yılı ücret artışlarında verecek. Bu noktada bütçe hazırlanışında emek örgütlerinin katılımının sağlanması ve eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve personel paylarını artıracak bir anlayışın hakim kılınması gerekiyor.
* Diğer yandan tasarrufu teşvik adı altında emekçilerin ücretlerinden kesintiler yapıldı. Zorunlu tasarrufların ödenmesi, emekçilerin öncelikli talepleri içinde yer almaktadır ve yeni hükümet bu konuyu da öncelikle çözmek durumundadır.
" İş Güvencesi Yasası'nın karşısında olacağız "
* AKP'nin parti programında ve seçim bildirgesinde sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılacağı ifade edilmektedir. Parti programında yer alan bu vaadini hükümet programında öncelikle ele almak durumundadır.
* İşsizliğin büyüdüğü ve sendikal hak ihlallerinin yoğun olarak yaşandığı ülkemizde, iş güvencesi yasa tasarısına yönelik olumsuz girişimlerin emek örgütleri tarafından kabul görmeyeceği bilinmelidir.
* Ayrıca kamu emekçilerinin toplu sözleşmeli ve grevli sendikal hak ve özgürlükleri önündeki engellerin kaldırılması talebimizde kararlıyız.
* Seçimler öncesi fırsat bilinerek birçok işkolunda yaşanan siyasi kadrolaşmalar, tam bir hukuksuzluk örneğidir. Sendikal hak ihlallerinin durdurulması, baskı, sürgün ve cezalandırma politikalarından vazgeçilmesi, sendikal faaliyetler nedeniyle verilen disiplin cezalarının kaldırılması, açılan adli, idari ve disiplin soruşturmalarının durdurulması konularındaki tutumumuz devam ediyor.
* Emek çevreleri, demokrasiyi sadece seçimden seçime algılamaz. Bu nedenle Meclis'te yer alan her iki partinin de sıklıkla ifade ettiği katılımcı demokrasinin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.
* Konfederasyonumuz sorunların emekten ve halktan yana çözümü için her türlü katkıyı vermeye hazırdır. Ancak IMF programlarında, savaş çığırtkanlığında, emek karşıtı politikalarda, yoksulluk ve yolsuzluk düzeninde, anti-demokratik uygulamalarda ısrar sürerse, mücadelemiz de aynı kararlılıkla devam edecek. (NK/BB)