20 sanıklı Cumhuriyet davasının karara bağlanmasıyla Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay 541 gün sonra özgürlüğüne kavuştu.
Davanın görüldüğü İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin "güveni kötüye kullanmak" suçlamasından beraatine, "örgüte yardım" suçlamasından 7 yıl, 3 ay, 15 gün hapis cezası vererek tahliye ettiği Atalay, gece yarısı cezaevinden ayrıldı.
Atalay, hapishane çıkışında kısa bir konuşma yaparak “Tehdit ettiler, ambargo uyguladılar, bizi rehin tuttular. Bundan sonra nasıl habercilik yapıldığını gösterecek arkadaşlarımız” dedi:
"Çok uzun şeyler söylemeyeceğim. Söyleyeceklerim öfkeli şeyler değil. Şunu bilsinler bu sözümüzün arkasındayız. Korkunun olduğu yerde adalet yok. Türkiye'de adalet yok. Bizim işimiz kişilerle değil sistemle. Önemli olan Türkiye'de adaletli yargılama olmadığını herkesin görmesin. Artık korkutamıyorlar. Cumhuriyet gazetesini korkutamazlar. Gerçeklerini okurlarını aktarmaya devam edecek. Tehdit ettiler, ambargo uyguladılar, bizi rehin tuttular. Bundan sonra nasıl habercilik yapıldığını gösterecek arkadaşlarımız. Kinci olmayacağız. Çok sevinçliyim ama içeride yüzlerce gazeteci, akademisyen var içeride. Onları çıkarmak herkesin boynunun borcudur. Her gecenin sabahı olduğu gibi sabaha çok yaklaştık"
Hükmün açıklanmasının ardından hem yargılananlar hem de basın ve ifade özgürlüğü savunucuları karara tepki gösterdi. Sosyal medyadan yapılan paylaşımlar şöyle:
7.5 yıl ceza verdiler. Bilsinler korkuyorsam şerefsizim. Bu ülkede kalacağım, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cesaretle gazetecilik yapacağım. Memleket ve meslek aşkımı hiç bir karar öldüremez
— murat sabuncu (@muratsabuncum) April 25, 2018
Bugün Cumhuriyet davasında ceza yağdırdılar. Dün mahkeme karşısında bu savunmayı yapmıştım. Tekrar paylaşıyorum. Suçlanan ve cezalandırılan gazeteciliktir #GazetecilikSuçDeğildir https://t.co/ML9XyIWYUt
— Kadri Gürsel (@KadriGursel) April 25, 2018
No shred of justice in #Cumhuriyet verdict. 15 journalists + staff of oldest Turkish newspaper convicted on ridiculous terrorism charges. #journalismisnotacrime
— Kati Piri (@KatiPiri) April 25, 2018
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri: Cumhuriyet kararında adalet yok. Türkiye'nin en eski gazetesinin 15 çalışanı saçma sapan terör suçlamalarından suçlu bulundu.
Cumhuriyet davasında bu cezaların verilmesinin nedeni hiç şüphesiz “Bu kadar içeride tuttuk, millet gerçekten suçlu olduklarını düşünsün. Yoksa ‘Boşuna mı yatırdınız’ derler” düşüncesi değil mi?
— melis alphan ♀ (@melisalphan) April 26, 2018
Tiyatro oyununda bilmem kaç bininci perde.
Hoşgeldin, Akın Atalay! Gazetecilik suç değidir ama görevi kötü kullanmak ve rehin almak suçtur. Dikta rejimine alet olan hakimler ve savcılar er ya da geç bunun hesabını verecektir. Umarım, kendi uyduruk mahkemeleri gibi bir yerde değil adil şekilde yargılanırlar. #Cumhuriyet
— Deniz Yücel (@Besser_Deniz) April 26, 2018
Enseyi karatmayın.
— ahmet şık (@sahmetsahmet) April 25, 2018
Haklı olanı susturma savaşını tarihte hiçbir diktatörlük kazanamadı.
Biz kazanacağız.
Jail terms for 14 #Cumhuriyet staff seek to silence #Turkey’s last critical media & to satisfy a thirst for political revenge. We will continue to support #FreeTurkeyMedia until they finally get justice!https://t.co/LPFSgFxdbh #JournalismIsNotACrime #GazetecilikSuçDeğildir pic.twitter.com/yLA7pXtBss
— RSF_EECA (@RSF_EECA) April 26, 2018
Sınır Tanımayan Gazeteciler: 14 Cumhuriyet çalışanı içiçn verilen hapis cezası Türkiye'nin son eleştirel medyasını susturmayı ve siyasi bir intikam arzusunu tatmin etmeyi amaçlıyor. Adalet sağlanana kadar Türkiye'deki basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz.(EA)