Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire'nin Osman Kavala kararına, "Beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının sorgulanmasına sebep olmuştur" şeklinde yorum yaptı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamında bugün açıklanan kararda, Türkiye'nin, AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği sonucu yer aldı. AİHM, bu konuyu içeren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 46/1. maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı. Karar, 1'e karşı 16 oyla alındı. Tek karşı oy, mahkemenin tek Türkiyeli yargıcı Saadet Yüksel'den geldi. Türkiye, Kavala'ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödeyecek.
Bakanlığın internet sitesinde "Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç'in AİHM'in Kavala Kararının İcrasına İlişkin Aldığı Karar Hakkındaki Soruya Cevabı" başlığıyla yayınlanan açıklama şöyle:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM'e havale edilmesiyle ilgili Bakanlığımız görüşleri 2 Şubat 2022 tarihli açıklamamızla kamuoyuyla paylaşılmıştı. Açıklamamızda, AİHM'in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.
"Süreç boyunca AK ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından, adıgeçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adıgeçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM'e ve AK Bakanlar Komitesi'ne bildirilmişti.
"Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur.
"Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan AK Bakanlar Komitesi'nin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak, sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz."
(AÖ)