Fotoğraflar: Ağrı Hürses, MA
Ağrı Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürlüğünde intihar ettiği ileri sürülen Ahmet Bugrur ile ilgili araştırma yaptı, rapor hazırladı.
Komisyon üyeleri, Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı ve Bugrur’un ailesi ile görüştü.
MA’nın haberine göre, Bugrur’un ailesi, Bugrur’un sağ kol dirseğinden başlayıp karın boşluğuna kadar morlukların, kıyafetlerinde çamur izlerinin, pantolonunda tekmelemeden kaynaklı ayakkabı izlerinin olduğunu, herhangi bir akli ve fiziki bir sağlık probleminin olmadığını söyledi.
Müfettiş araştırması istendi
Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı, “Nezarethanede bulunan ranzaların vidalı halde olduğunu, nezarethanelerde yakın zamanda teftiş yapıldığını, emniyet binasının her tarafında kameraların mevcut olduğunu, olayla ilgili ilk günden itibaren müfettiş talep edildiğini beyan ederek soruşturma devam ettiği için ayrıntılı bilgi vermeyeceğini” ifade etti.
“Kamera ekranı küçüktü, göremedik”
Olay sırasında İlçe Emniyet Müdürlüğünde bulunan polisler de ifadelerinde şunları söyledi:
“Nezarethaneye ait kameralarımız çalışmaktaydı. Nezarethane ve nezarethane katındaki koridorlarda kamera adedine oranla grup amirliğinde bulunan kamera gösterim ekranının küçük ve yetersiz olması sebebiyle mevcut görüntüler ekrana sığması amacıyla küçük ebatlarda görünmektedir. Bu sebeple bahse konu kameralarda gerçekleşen herhangi bir olay görüntünün küçük olması ve iş yoğunluğu sebebiyle anında fark edilememektedir.”
“Hayatın olağan akışına aykırı”
Raporda, şu tespitlere yer verildi:
- Ahmet Bugrur mahalle imamıyla tartışması sonucu imamın şikayeti üzerine gözaltına alındı.
- Kamera izleme odası ile nezarethane arasının yürüyüş mesafesiyle yaklaşık 30 saniye sürdüğü belirlendi. Ayrıca 3 ve 4 numaralı nezarethanelerin yan yana olduğu ve en ufak sesin bile duyulabileceği gözlemlendi.
- Kamera izleme ekranının sonradan değiştirilip büyük ekran üzerinden izlendiği olaydan önce ve olay günü küçük bilgisayar ekranından küçük kutucuklar halinde kameraların izlendiği belirtildi. Olay tarih ve saatinde kamera izleme odasında kolluk görevlisi olup olmadığı hakkında bilgi alınamadı.
- Olayın 4 numaralı nezarethanede meydana gelmesi ve aynı gün ve saatte 3 numaralı nezarethanede bulunan S.K isimli şahsın beyanları ve kamera görüntülerinde şahsın 10 dakika boyunca intihar etmek için uğraştığı, suntaları beton bloktan ayırmak için zorladığı, birkaç defa demir parmaklıklara tırmandığı, suntaların elinden yere düştüğü, her ne kadar kamera tarafından ses kaydı alınamamış olması sebebiyle görüntüler sessiz kayda alınmışsa da, ağız hareketlerinden bağırdığı, sesler çıkardığı tespitleri karşısında yan tarafta bulunan S.K isimli şahsın ve yakın mesafede bulunan polis odalarından seslerin duyulmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu tespit edildi.
- İfadesi alınan polis memurlarının beyanlarından da sabit olduğu üzere olay günü nezarethane kameralarının küçük bir bilgisayar ekranından izlenmesi sebebiyle fark edilememesi ve olaydan sonra daha büyük bir ekran ile izleme yapılması ve kamera izleme tutanağına göre şahsın 09.20.20’de hareketsiz kalmış olduğu polis memurlarının 09.38.35’de nezarethaneye geldikleri hususları karşısında kurumun gözlem ve önleme yükümlülüğünü ihlal ettiği tespit edildi.
(AS)