Afet - Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi, hapishanelerdeki çocukların durumuna dikkat çekti, acil çözüm çağrısı yaptı.
Ekip, yaptığı açıklamada, çocukların güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmadığına dikkat çekilirken, hapishanedeki sorunların travmaya neden olduğuna işaret edildi.
“Çocuklar tahliye edilsin”
Açıklama, özetle şöyle:
Adalet Bakanlığı olmak üzere; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,
“Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye Barolar Birliği (TBB)Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, TBMM Hükümlü ve Tutuklu Alt Komisyonu, TBMM Çocuk Hakları Alt komisyonu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu ve tüm ilgili kurumları; işbirliği içinde çalışarak aşağıdaki taleplerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
HSK, TBB ve yargı faaliyetinin özneleri olan avukat, hâkim ve savcılardan;
Çocukların tutuklu yargılanmasından ivedilikle vazgeçilmesini, çocuklar için tutuklamanın en son çare olmasına yönelik temel ilkenin dikkate alınmasını, yaşanılan depremin etkileri göz önüne alınarak çocukların tahliyeleri yönünde harekete geçilmesini, tahliye kararları verilirken çocuğun korunma ihtiyacına ilişkin koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınmasını,
Anneleriyle birlikte hapishanede tutulan çocukların yüksek yararı için, anne mahpusların ev hapsi gibi hapishane dışı çözümlerle tahliye edilmesini,
Afet bölgelerindeki hapishanelerde olup farklı illerdeki kurumlara sevk edilen ya da afet bölgesinde yargılamaları devam eden mahpus çocukların ve çocuğuyla birlikte kalan mahpus annelerin adil yargılanma haklarının gözetilmesini;
Mahpus avukatlarının da depremden zarar görmesi durumunda, mahpusların hukuki destekten faydalanma haklarının olumsuz etkilenebileceğinin dikkate alınarak bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını,
Çocukların tahliyeleri gerçekleşene kadar, Adalet Bakanlığından;
Çocukların tutulduğu tüm ceza infaz kurumlarında sosyal hizmet uzmanları ve psikologların görev yaptığı kriz masalarının kurularak, her çocuğun afet nedeniyle oluşan ihtiyacının tespit edilmesini ve ihtiyaçlar doğrultusunda çocuğun esenliğini koruyacak adımların atılmasını; bu doğrultuda,
Çocukların, afet bölgesindeki yakınlarından haber almalarının sağlanmasını, aileleri ile sağlıklı iletişimlerinin kurulmasını,
Depremden doğrudan etkilenen çocukların talep etmeleri halinde doğal afet dolayısıyla izinli sayılmasını, ihtiyaçları gözetilerek (ulaşım, harcırah, barınma, sağlık hizmetleri, refakat, şiddetten korunma, ebeveyn/bakım veren/vasi bilgilendirme dâhil içinde bulundukları özellikli durumlar da dâhil tüm ihtiyaçları) güvenli tahliye organizasyonunun sağlanmasını, çocuğun korunma ihtiyacının olması halinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bildirimde bulunulmasını,
Yakınlarını kaybeden çocuklara mazeret izinlerinin verilmesini, yas hakkına saygı gösterilmesini ve gerekli psiko-sosyal desteğin sağlanmasını,
Deprem nedeniyle korunma ihtiyacı ortaya çıkan çocukların derhal Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bildirilmesini,
Mevzuatın[1] ceza infaz kurumları idare ve gözlem kurullarına tanıdığı, haftalık açık veya kapalı ziyaret süresini uzatma, üst üste kullanılmayan ziyaret sürelerini toplu olarak kullandırma, haftalık telefonla görüşme sayı ve süresini arttırma, kurum içinde nezaret olmaksızın aile görüşmesi yaptırma gibi ödüllendirmeye yönelik uygulama olanaklarından çocuk mahpusların ve anneleriyle tutulan çocukların en üst düzeyde yararlanmasının sağlanmasını; mevzuatta zaruri hal olarak kabul edilen deprem nedeniyle, telefon görüşme süre ve sayılarının artırılması yönünde Bakanlık kararı alınmasını; mahpusların görüntülü telefon görüşmesi haklarından faydalanabilmeleri için gerekli alt yapıların tüm kurumlarda ivedilikle tamamlanmasını,
Bütüncül bir yaklaşım benimsenerek, afetten etkilenen çocuk mahpusların yakınlarına sunulması gereken destekler için ilgili kamu kurumlarına yönlendirme yapılmasını,
Çocukların başka bir kuruma sevk edilmesine karar verilmesi halinde çocuğun yüksek yararı ve katılım hakkının gözetilmesini, çocukların yakınlarının bulunduğu illerdeki kurumlara sevk edilmesinin tercih edilmesini, sevk sürecinden ebeveynlerinin/bakım verenlerinin/vasilerinin ve avukatların haberdar edilmesini,
Deprem bölgesinde olup olmadığı fark etmeksizin hapishanelerde tutulan ve depremden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen tüm çocuklara gerekli profesyonel psiko-sosyal desteğin sağlanmasını, her çocuk için rapor ve takip sürecinin işletilmesini,
Tüm bu adımlar atılırken afetten etkilenmiş kurum çalışanlarının da çocuklarla doğrudan temas halleri gözetilerek, esenlikleri için gerekli tedbirlerin alınmasını,
Depremden zarar gören kurum personel ve uzman sayısının fazla olması halinde çocuklara yönelik hizmetlerin aksamaması için ek görevlendirmelerin ivedilikle yapılmasını,
Çocukların iyilik hallerinin gözetilmesi için tahliye ve psiko-sosyal destek aşamalarında gönüllü uzmanlar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve meslek odaları ile işbirliği yapılmasını, bu kişi ve kuruluşların sürece aktif katılımlarının sağlanmasını,
Acilen hapishanelerin ve çocukların, deprem nedeniyle içinde bulundukları güncel durum hakkında açıklama yapılmasını, afet yönetimi kapsamında hapishanelerde atılacak adımlardan tüm kamuoyunun düzenli haberdar edilmesini,
Türkiye Barolar Birliği ve ilgili alt kurullarından, TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu ve ilgili alt komisyonlarından, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’ndan, Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan;
Bütün bu sürecin çocuğun yüksek yararı doğrultusunda ilerleyebilmesi için izleme ve denetleme sorumluluğunu yerine getirmesini,
“Tüm sürecin şeffaf ve kamuoyu bilgilendirilerek yürütülmesini hapishanelerdeki tüm çocukların yüksek yararının gözetilerek, tüm taleplerin acilen gerçekleştirilmesini talep ediyoruz."
(EMK)
[1] Hükümlü ve Tutukluların Ödüllendirilmesi Hakkında Yönetmelik, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik