Fotoğraf: Majdi Fathi/NurPhoto/Af Örgütü
Uluslararası Af Örgütü bugün yayımladığı yeni brifingde, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), İsrail’in Ağustos 2022’de Gazze Şeridi’ne yönelik harekatı kapsamında gerçekleştirdiği hukuka aykırı saldırıları savaş suçu olarak soruşturması gerektiğini belirtti.
TIKLAYIN - İsrail-Filistin Sorununun Tarihçesi: 1897'den 2021'e
Uluslararası Af Örgütü, silah kalıntılarına ait fotoğraflar, uydu görüntüleri üzerinde yapılan inceleme ve onlarca görüşmeden edinilen tanıklıkları kullanarak, ikisi İsrail güçleri tarafından, biri ise muhtemelen Filistinli silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen üç saldırının hangi koşullarda yapıldığını tespit etti. ‘Onlar sadece çocuktu’: İsrail’in Ağustos 2022’deki Gazze harekatı sırasında işlediği savaş suçlarının kanıtları başlıklı brifing, bu saldırıların neden savaş suçu kapsamına girebileceğini ortaya koyuyor.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in iki saldırısında altı Filistinli sivilin öldürüldüğünü bulguladı. Ağustos harekatı boyunca İsrail yetkilileri, harekatlarının kesinlik derecesiyle övündü.
Fakat Uluslararası Af Örgütü, bu ‘kesin’ saldırılarda öldürülen kişiler arasında dört yaşında bir erkek çocuğun, annesinin mezarını ziyaret eden bir başka çocuğun ve ailesiyle birlikte evde olan 22 yaşındaki bir öğrencinin olduğunu belirledi.
Af Örgütü tarafından incelenen üçüncü saldırıda yedi Filistinlinin öldürülmesine, Filistinli silahlı gruplar tarafından fırlatılan güdümsüz bir roketin sebep olduğu anlaşılıyor.
"15 yıllık bir kabusun içinde mahsur kaldılar"
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “İsrail’in Gazze’ye yönelik son harekatı üç gün sürdü; ama bu üç gün, kuşatma altındaki bir halka yeni bir travma ve yıkım yaşatmaya yetti. İncelediğimiz üç ölümcül saldırı savaş suçu olarak soruşturulmalı. Hukuka aykırı saldırılarda ölenler ve aileleri adaleti ve onarımı hak ediyor” dedi. Callamard sözlerini şöyle sürdürdü:
“Belgelediğimiz ihlaller, İsrail’in apartheid rejiminin temel bir aracı olan Gazze üzerindeki yasa dışı ablukanın devam ettiği bir bağlamda işlendi. Gazze’deki Filistinliler tahakküm altına alınıyor, eziliyor, ayrıştırılıyor ve tekrar tekrar gerçekleştirilen hukuka aykırı saldırıların daha da kötüye giden bir insani krizi derinleştirdiği 15 yıllık bir kabusun içinde mahsur kalmış durumdalar. UCM, Gazze’de işlenen savaş suçlarını soruşturmanın yanı sıra, İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda süregelen soruşturma kapsamında, insanlığa karşı işlenen apartheid suçunu da değerlendirmelidir.”
2012’den Af Örgütü’nün Gazze Şeridi’ne erişimi engelleniyor
Uluslararası Af Örgütü brifing için saldırılardan hayatta kalanlar, öldürülen veya yaralanan kişilerin yakınları, görgü tanıkları ve sağlık görevlilerinin de aralarında bulunduğu 42 kişiyle görüştü. İsrail yetkilileri 2012’den beri Uluslararası Af Örgütü’nün Gazze Şeridi’ne erişimine izin vermiyor.
Bu nedenle kurum, 17 saldırı mahallini ziyaret eden ve silah kalıntılarının fotoğrafları gibi kanıtlar toplayan bir saha çalışanıyla işbirliği yaptı. Uluslararası Af Örgütü’nün silah uzmanı ve Kanıt Laboratuvarı sahada toplanan kanıtlara ek olarak saldırılarla ilgili uydu görüntülerini ve diğer açık kaynaklı materyalleri inceledi.
Uluslararası Af Örgütü, belgelediği 17 saldırıdan üçünün hukuka uygun olup olmadığını değerlendirmek konusunda yeterli kanıtlara sahip oldu ve bunlar brifingin odak noktasını oluşturuyor.
Uluslararası Af Örgütü 30 Eylül 2022’de İsrail yetkililerine ve Filistin İslami Cihat Örgütü’ne yazarak temel bulgularının bir özetini sundu ve yorumlarını talep etti; ancak brifingin yayımlanma tarihi itibariyle iki taraftan da herhangi bir yanıt almadı.
(EMK)