Fotoğraf: MA
Uluslararası Af Örgütü, İran’da kadınlara ve protestoculara dönük saldırılara ve cezasızlığa karşı uluslararası toplumu harekete geçirmek için kampanyalarına hız verdi. Tüm dünyada başlayan Acil Eylem’de Türkiye mektupları Mevlüt Çavuşoğlu’na hitaben yazıldı.
İran’da protestolara yönelik şiddete dikkat çeken Uluslararası Af Örgütü, mevcut durumu "bir cezasızlık krizi" olarak nitelendirdi ve BM İnsan Hakları Konseyi’ni hedef alan bir kampanya başlattı.
Kampanya kapsamında aralarında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bulunduğu, BM üye ülkeleri dışişleri bakanlarına, BM mekanizmalarını harekete geçirme ve uluslararası hukuka karşı işlenen suçların soruşturulması konusunda inisiyatif alma çağrısında bulunuldu.
13 Eylül 2022’de İranlı Kürt kadın Jîna Mahsa Amini İran’ın başkenti Tahran’da, “ahlak polisi” olarak adlandırılan birim tarafından gözaltına alındı. Görgü tanıkları, Mahsa’nın polis aracı içinde şiddetle dövüldüğünü gördüklerini belirtti.
Jîna Mahsa Amini birkaç saat sonra hastaneye götürüldüğünde komadaydı ve üç gün sonra 22 yaşında hayatını kaybetti. Aradan iki haftayı aşkın süre geçmesine rağmen İran yetkilileri, Amini’nin ölümüne neden olan olayları soruşturmadı ve sorumluları adalete teslim edecek adımlar atmadı.
Uluslararası Af Örgütü adaletin sağlanması yerine defalarca, ölümüne ilişkin sorumluluğun reddedildiğini, önemli delillerin gizlendiğini ve resmi anlatıyı sorgulayan ve adalet çağrısında bulunan aile üyeleri ve diğer kişilerin tehdit edildiğini belirterek Acil Eylem başlattı.
Uluslararası Af Örgütü, İran yetkililerinin uluslararası hukuk çerçevesindeki en ciddi suçları etkin şekilde soruşturmayı ve hesap verebilirliği sağlamayı ısrarla reddettiğini hatırlatarak, BM üye devletlerine acilen, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından İran’da süregelen cezasızlık krizini incelemek üzere uluslararası bir soruşturma ve hesap sorma mekanizmasının kurulmasını destekleme çağrısı yaptı. Çağrıda şu ifadeler yer aldı:
“Böyle bir mekanizmaya destek verilmesi, İran yetkililerine, uluslararası hukuk çerçevesindeki en ciddi suçların ve zorunlu örtünme yasalarına uymadıkları gerekçesiyle kadınlara karşı uygulananlar dahil olmak üzere hukuka aykırı öldürmeler, işkence ve diğer türde kötü muamele gibi diğer insan hakları ihlallerine müsamaha gösterilmeyeceği yönünde bir mesaj iletecektir.”
İran’a “ahlak polisini lağvet” çağrısı
Uluslararası topluma çağrısının yanında Af Örgütü, İran yetkililerine “ahlak polisini lağvet” çağrısını şu ifadelerle yeniledi:
“İran yetkilileri ayrıca kadınlara ve kız çocuklara zorunlu örtünmeyi dayatan, onlara karşı şiddeti kalıcı hale getiren ve kadınları ve kız çocukları onur ve bedensel özerklik haklarından yoksun bırakan yasaları acilen yürürlükten kaldırmalı ve bu istismar edici ve ayrımcı yasaları uygulayan “ahlak polisi”ni lağvetmelidir.”
TIKLAYIN - "Kadınlar, devletin ideolojisini kurduğu başörtüsünü yırttı"
TIKLAYIN - İran'da Mahsa Amini eylemleri: Kadınlar çok kararlı
TIKLAYIN - Akademisyen Matin: İran'da başörtüsü yasağı gevşetilebilir
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na Acil Eylem mektubuAcil Eylem’in Türkiye ayağında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na hitaben şu satırlar kaleme alındı: Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Size, İran’da yaşanan uluslararası hukuka yönelik hak ihlallerini ve yaşanan cezasızlık krizini soruşturmak ve hesap verilebilirliği sağlamak için bağımsız bir BM mekanizması kurulması çağrısını desteklemeniz için yazıyorum. 13 Eylül 2022’de İranlı Mahsa Amini, İran'ın başkenti Tahran’da, “ahlak polisi” tarafından gözaltına alındı. Görgü tanıkları, Mahsa’nın polis aracı içinde şiddetle dövüldüğünü gördüklerini belirtti. Mahsa birkaç saat sonra hastaneye götürüldüğünde komadaydı ve üç gün sonra, 22 yaşında hayatını kaybetti. Kadınlar ve kız çocuklar, İran’ın alçaltıcı ve ayrımcı zorunlu örtünme yasalarına uymadıkları gerekçesiyle "ahlak polisi" tarafından sürekli olarak keyfi gözaltı ve tutuklamaya, işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakılıyor. Mahsa’nın ölümü yaygın protestolara yol açtı ancak ülke çapındaki protestolara ölümcül baskılarla yanıt veriliyor. Güvenlik güçleri defalarca hukuka aykırı güç kullandı. Protestocuların üzerine yakın mesafeden atış mühimmatı ve metal saçmalar ateşlediler, biber gazı ve tazyikli suyu kötüye kullandılar ve insanları coplarla şiddetli şekilde dövdüler. Uluslararası Af Örgütü, Mahsa’nın ölümünden bu yana çocukların da aralarında olduğu onlarca kişinin öldüğünü belgeledi. Mevcut durumda, İran’da bir cezasızlık krizi var ve bu kriz, son yıllarda İran yetkililerini, hiçbir sonuçla karşılaşmaktan korkmadan yüzlerce protestocuyu öldürmeleri ve binlerce kişiyi işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakmaları konusunda cesaretlendirdi. BM İnsan Hakları Konseyi’ne katılan devletlerin İran’daki ağır suçlara yönelik cezasızlıkla mücadeleye destek olmasının zamanı geldi. Sizi, İran’da yaşanan uluslararası hukuka yönelik hak ihlallerini ve yaşanan cezasızlık krizini soruşturmak ve hesap verilebilirliği sağlamak için bağımsız bir BM mekanizması oluşturmasına yönelik harekete geçmeye çağırıyorum. Saygılarımla, |
(EMK)