Bu camianın içinde kaybolmamak mümkün değil.
Basın sektörünün bunca kontrolsüz çoğalmasının nedenlerini tartışmayı başka bir yazının konusu olarak ertelerken, Adıyaman basınının içinde bulunduğu duruma yakından bakılırsa;
Evvel emirde hemen hemen hepsinin baş sorunu yetersiz ekonomik kaynaklar, ikinci önemli sorunu haber kaynaklarına hızlı ve sağlıklı olarak ulaşamamak ve ulaşılanı da etkili ve düzenli kullanamamak.
Haber; her kullananın elinde başka bir anlam, farklı bir şekil alabiliyor.
Basın sektörüne amatör bir ruhla girenlere okuyucuların, yönetici, bürokrat ya da siyasetçinin yaklaşımı da tartışma götürür bir zeminde...
Yaşanan süreçte okuyucunun güvenini sarsan ve basının bir kısmından kaynaklanan sorunlar da elbette olmamış değil; ancak bazı yanlış ve kötü örnekleri genelleştirip, "ilgiyi hak eden"leri de kapsayacak şekilde, ilgisizliğin "haklı nedeni" gibi algılayıp değerlendirmekte haksızlık ya da en azından olumsuz yönde bir önyargı olmuyor mu?
Büyük emek, yoğun çaba ve önemli kaynak kullanımı gerektiren, her satırı alın teri göz nuru ile yazılıp oluşturulmuş basına, hak ettiği ilgi ve ekonomik desteği sunmamak, kötü değilse de;
En azından eleştirilecek bir yaklaşım değil mi?
Yakın bir geçmişte görev yaptığım bir ilimizde tüm resmi kurumlar ve o kurumların kendi alt birimleri, o ilde yayınlanan bütün gazete ve dergilere abone idiler. Bu abone olma olayını tetikleyip motive eden de bizzat ilin valisi idi.
İlimizdeki hemen hemen tüm resmi kurum ve kuruluşların çeşitli isimlerle kurdukları dernekleri var. Bu kurumlar, yetkili ve buyurgan bir konumda olmanın avantajını kullanarak halktan bu derneklere çeşitli bağışlar almaktadırlar. Bu kaynağın bir kısmı, en azından abone olunarak, yerel basının soluklanması alanında kullanılamaz mı?
Yerel basının yerden mantar gibi türeyip üflenmiş bir mum gibi sönüşünü seyretmek, hangi sıcak öfkenin hangi kara kinin, uzlaşı ve hoşgörüden yoksun ürünü anlayamıyorum?
Basın ile toplumun diğer katmanları arasındaki ilişkinin gelişip güzelleşmesini hangi "hasut" benlik engelliyor bilemiyorum?
Yanlış ve eksik, yöneticiler mi?
Bürokrat, gazeteci ya da sivil toplum örgütleri mi?
Kim bilir!
Belki hepsinde...(AD/NM)