Fotoğraf: AA-Arşiv
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın çocuk adalet sisteminde karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm raporunu paylaştı.
"Çocuk Adalet Sisteminde Karşılaşılan Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlığı ile hazırladığı raporda Taşkın, çocuklar hakkında verilen hapis cezası kararlarının yıllar içinde giderek arttığına dikkat çekerek, "Suça sürüklenen çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı ceza ve tedbirlere başvurulması en son çare olmalıdır. Ancak veriler adalet sisteminin çarpıcı bir biçimde çocuklar için daha cezalandırıcı bir hale dönüştüğünü gösteriyor" dedi.
Taşkın, tahliye sonrasında uygun destek mekanizmalarına erişemeyen çocukların yeniden suça sürüklendiklerini vurguladı ve Covid - 19 salgının yeniden tırmanışa geçtiğini hatırlatarak güvenle tahliye edilebilecek tüm çocukların tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Yüksel Taşkın'ın raporundan öne çıkan bazı noktalar şöyle:
"Hapis cezası kararları artıyor"
"Adli İstatistik verilerine göre 2019 yılı içinde 117.001 çocuk hakkında ceza mahkemelerinde dava açılmıştır. Yıllar içinde çocuklar hakkında açılan dava sayısı ve verilen mahkûmiyet kararları düşmüş olmasına rağmen verilen hapis cezası kararlarının arttığı gözlenmektedir. 2019 yılında, 29.078 çocuk hakkında verilen hapis cezası kararlarının tüm mahkûmiyet kararları içindeki oranı yüzde 37,4'tür ve bu son 5 yılın en yüksek oranıdır. Bu veriler, adalet sisteminin çarpıcı bir biçimde çocuklar için daha cezalandırıcı bir hale dönüştüğünün somut göstergesidir."
"Çocukların Covid-19'dan nasıl etkilendiği bilinmiyor"
"Bununla birlikte, Covid-19 salgını sürecinde birçok duruşma yapılamamış, infaz kurumlarına ziyaretler kısıtlanmıştır. Cezaevlerinde bulunan çocuk tutuklu ve hükümlüler ile ilgili bilgiler sınırlı tutulmuş, bağımsız izleme ve denetim mekanizmaları çalıştırılamamıştır. Dolayısı ile cezavindeki çocukların koronavirüsten nasıl etkilendikleri de tam olarak bilinmemektedir."
"Tahliye süreci adım adım kurgulanmalı"
"Çocukların tahliye süreci, özellikle eğitim, psikolojik destek ve istihdam ayağında adım adım kurgulanmalıdır. Bu süreç hem tutuklu hem hükümlü çocuğu kapsamalıdır. Denetimli serbestlik hizmetleri, çocuğun sadece yükümlülükleri ile değil hakları ile ilgili de bir program hazırlayıp destek sunmalıdır."
Kız çocukları için politikalar
"Kız çocuklarının adalete erişimlerinin önündeki engeller de toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan eşitsizliklerden beslenebilmektedir. Bu nedenle, mutlaka adli sürece giren kız çocuklarına özgü politika ve hizmetlerin üretilmesi gerekmektedir. Tahliye olan tüm kız çocuklarının 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında korunma ihtiyacının olup olmadığı değerlendirilmeli, Aile Mahkemeleri ile Aile ve Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığına ihbar ve bildirimde bulunulmalıdır."
"Ceza sorumluluğu yaşı 14 olmalı"
"Türkiye'de 12 olan ceza sorumluluğu yaşı çok düşüktür. Çocuk Koruma Kanunu Madde 21'de yer alan tutuklama yasağı ise çocuklar bakımından son derece sınırlıdır. Yasal değişiklikler yapılarak ceza sorumluluğu yaşı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi'nin işaret ettiği gibi en az 14 yaşa yükseltilmelidir. Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde bulununan çocuklarla ilgili tüm verileri kamuoyu ile paylaşmalı ve ceza infaz kurumları bağımsız uzmanlardan ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan kurullar tarafından izlemeye açılmalıdır." (AÖ)
Raporun tamamını okumak için burayı tıklayın.