Acele Özelleştirmeye Şeytan Karışırsa...
90 milyar dolarlık borç servisi finansman için bu yıl 67.2 milyar dolar yeni iç borçlanma ve 6.2 milyar dolar yeni dış borçlanma hedefleyen hükümet, kalan kısmı 11.8 milyar dolarlık faiz dışı fazla ve 700 milyon dolarlık özelleştirme geliri ile finanse etmeyi hedefliyor. Hükümetin, öngörülenin üzerinde bir faizle borçlanma riskini azaltmak için elindeki en önemli koz özelleştirmeden elde edeceği kaynak.
Ekonomi yönetimi bu nedenle uluslararası piyasalardan tahvil yoluyla borçlanılması düşünülen 6.2 milyar dolarlık kaynağın bulunamayacağı olasılığını düşünerek, faiz dışı fazla ve özelleştirme hedefinin üstüne çıkmayı hedefliyor. Vergi Barışı Yasası çerçevesinde 4 katrilyon, orman vasfını kaybetmiş arazilerin satışı ile de 2.5 milyar dolarlık gelir elde edilmesi amaçlanıyor.
Vakıfbank'ın Petkim'e talip olması bir oyun mu?
Hükümet'in gündeminde halen; Tekel, Petkim, Tüpraş, Türk Hava Yolları (THY), Milli Piyango İdaresi ve İMKB'nin özelleştirilmesi bulunuyor.
Petkim, konusunda ise daha şimdiden Zorlu Holding, Sanko Holding ve Vakıflar Bankası'nın talip olduğundan söz ediliyor. Başbakan Erdoğan'ın "satamazsak kapatırız" dediği ifade edilen ve özelleştirme kapsamında olan Vakıflar Bankası'nın da Petkim'in özelleştirme ihalesine talip olması şaşkınlıkla karşılandı.
Bu durumun diğer taliplerin ihale sırasında verebilecekleri teklifleri yukarı çekmek için özellikle yaratıldığı düşüncesi egemen. Bu noktada, iş dünyası Alarko Holding Başkanı İshak Alaton'un bir sözünü anımsatıyor: "Eğer, özelleştirmeye bizler girersek, Türk firmaları olabildiği kadar ucuza kapatmaya çalışacaktır. Bu nedenle, yabancılara satmak daha mantıklı."
Ancak, ekonomi çevrelerinde tartışılan diğer bir konu, gerek dünya ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntılar, gerekse de Türk ekonomisinin içinde bulunduğu evre dikkate alındığında, ortam özelleştirmeye müsait değil iken, sırf kaynak yaratmak amacıyla yapılacak özelleştirmeler, bu değerli kuruluşların hak ettikleri değerin çok altında bir fiyattan satılabilecekleri riskini gündeme getiriyor.
Bu nedenle, geçtiğimiz yıldan bu yana ekonomistlerin önemli bir bölümü, hisse senedine dayalı tahvil çıkarılmasını önermekte. Vadesi geldiğinde bedeli özelleştirme kapsamındaki kuruluşların hisse senetleri cinsinden ödenecek olan 5 yıl vadeli tahvillerin satılması, hükümetin istediği kaynağın yaratılmasının yanı sıra, 5 yıl sonra dünya ve Türk ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntıları aşmış olacağı beklentisi ile KİT'lerin hisse senetlerinin daha değerli oldukları bir dönemde değerlendirilmesini sağlamış olacak.
Bu nedenle, böyle bir dönemde gerçekleştirilecek bir Petkim ihalesinin, sadece 2002 yılı kârı dahi 1.5 milyar dolar civarında olan bir şirketin ucuza gitmesi endişesini gündeme getiriyor.
Milli Piyango'da soru işaretleri
Diğer bir tartışılan konu ise, Milli Piyango İdaresi ve İMKB'nin nasıl özelleştirileceği. Milli Piyango İdaresi'nde tartışma iki noktada yoğunlaşıyor; birincisi, Milli Piyango İdaresi sonsuza kadar bir özel sektör kuruluşunda kalacak şekilde mi satılacak, yoksa devlet açısından "para sağılan inek" durumundaki Milli Piyango İdaresi'nin işletme hakkının 10 veya 15 yıl kullanım hakkı olarak satılması mı daha doğru olur.
Bir bakıma, birinci konu başlığı ile bağlantılı olarak, Milli Piyango İdaresi'nin topladığı kaynaktan önemli pay alan, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Türk Hava Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı gibi kuruluşlara aktarılacak kaynaklar ne olacak? Milli Piyango özelleştirilir ise, özel sektör bu payları bu kurumlara vermeyi kabul etmeyebilir. Bu nedenle, Milli Piyango İdaresi'nin özelleştirirken, iyi düşünmek ve aceleye getirmemek gerekiyor.
İMKB'nin değeri
Aynı durum, İMKB için de sözkonusu. 26 Aralık 1985'ten bugüne, çok önemli bir performans göstermiş olan İMKB'nin özelleştirilebilmesi için, önce sermayesinin hisse senetlerine dönüştürülmesi gerekiyor. Ve, ardından hiçbir şaibeye yer vermeyecek şekilde, bir konsorsyuma satılması gündeme gelebilir. Ya da, Türkiye'deki tüm yerli ve yabancı aracı kuruluşlar ortak edilerek de özelleştirilebilir.
Ancak, bu noktada İMKB'nin değerini de iyi tespit etmek ve sonradan telafisi mümkün olmayan taraflara satmamak gerekiyor.(NK)