Görsel: esitlikadaletkadin.org
Feminist Dış Politika Merkezi, toplumsal cinsiyet karşıtı hareketle ilgili soruları yanıtlamak için yürüttüğü çalışmada, hareketin bünyesinde kimleri barındırdığını, nasıl çalıştıklarını ve insanların bu konuda neler yapabileceklerini ele alıyor.
“Power Over Rights” araştırmasının amacı, toplumsal cinsiyet yanlısı hükûmetleri ve diğer benzer düşünen aktörleri, toplumsal cinsiyet karşıtı kampanyaları daha iyi anlamak ve tüm insanların haklarını savunmak için etkili stratejiler geliştirmek ve desteklemek. Aynı zamanda araştırma, toplumsal cinsiyet karşıtı hareketleri politika perspektifinden karşılaştırmalı olarak ele alıp analiz ederken, hareketlere karşı koymayı amaçlayan hükümetlere de eyleme geçirilebilir öneriler sunmak için mevcut literatürden yardım alıyor.
esitlikadaletkadin.org'dan Gizem Evgin'in haberine göre, “Power Over Rights”, toplumsal cinsiyet karşıtı hareketi, toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılmasına, kürtaj hakkına, LGBTQI haklarına veya cinsellik eğitimine karşı basit bir itiraz olarak değil, dünyadaki genel özgürlük karşıtlığı bağlamında analiz ediyor.
Solcular da toplumsal cinsiyet karşıtı roller üstlenebilir
Araştırma, sağcı politikaların ve yanlış bilgilendirme kampanyalarının küresel olarak ortaya çıkışı, toplumsal cinsiyet karşıtı hareketin gelişmesine katkıda bulunduğunu bildiriyor.
Toplumsal cinsiyet karşıtı hareketin sağcılık ile önemli bağlantılarını göz önünde bulundururken, ikisinin bir tutulamayacağının altını çizen çalışma, solcu aktörlerin de toplumsal cinsiyet karşıtı roller üstlenebileceklerini belirtiyor.
Toplumsal cinsiyet karşıtı hareket, cinsiyeti bir kavram olarak görmezken, LGBTQI hakları, cinsel sağlık ve eğitimine kadar birçok ilkeyi de kabul etmiyor ve cinsiyet çalışmalarına ve belirli uluslararası sözleşmelere karşı çıkıyor. Teorilerini desteklemek içinse, çoğu korku üzerine kurulu olan bir dizi anlatı ve söylemsel çerçeve kullanıyorlar.
TIKLAYIN - bianet Şiddet, Taciz, Tecavüz Çetelesi Tutuyor
Önceden hareketin retoriği, genellikle din açısından normal veya doğal olarak algılanan şeyin savunulmasına odaklanıyordu. Bazı argümanlar, çocuklarının geleceği veya iyiliği için endişelenecek ebeveynlerden duygusal tepkiler almak için oluşturuluyordu.
Çocukların refahı konusundaki korku, toplumsal cinsiyet karşıtı hareket tarafından kullanılan bir argüman olmaya devam etse de, yeni nesil toplumsal cinsiyet karşıtı aktörler, eşitliğe karşı çıkmak için giderek seküler, bilimsel ve hatta insan haklarına dayanan bir dil kullanmaya başladılar.
Ya toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşıldığını ya da totaliter bir ideoloji olduğu için bundan kaçınmamız gerektiğini iddia ediyorlar. Hedeflerini gerçekleştirmek için, örgütlenme ve protesto yürüyüşlerini, dezenformasyon kamplarını, ilerici aktivistlerin tacizi ve benzeri stratejileri kullanıyorlar.
Araştırmaya göre, toplumsal cinsiyet karşıtı hareketin en önemli stratejik aracı ise “finansman.” Çalışma, genel olarak hareketin insan hakları savunucularına göre büyük ölçüde daha iyi finanse edildiğini bildiriyor. Çalışma, uluslararası düzeyde siyasi azınlıkların haklarını korumaya ve geliştirmeye kararlı hükümetler için yedi eylem planı sunarak sona eriyor.
Bu planlardan ikisi, dahili kapasiteleri geliştirmeyi ve siyasi azınlıkların ülke içinde hükümetlerin uluslararası alanda koruduğu haklara sahip olmasını sağlamayı amaçlamaya odaklanıyor.
Geriye kalan 5 eylem planı ise şu şekilde: İttifakları genişletmek ve güçlendirmek, erişim ve iletişimi güçlendirmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini uluslararası düzeyde ilerletmek için siyasi sermayeye yatırım yapmak, feminist sivil toplumları mali olarak desteklemek ve toplumsal cinsiyet karşıtı kampanyalar üzerine araştırmaların sürdürülmesini sağlamak.
TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun
(EMK)