8 Mart Dünya Kadın Günü için çeşitli hak örgütleri, meslek odaları ve siyasi partiler basın açıklaması ve bildiriler yayınladı. Türkiye Yazarlar Sendikası, Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Diyarbakır Barosu, Mahalleler Birliği, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Yeşiller ve Sol Partisi bildirileri şöyle:
TYS bildirisini Mücella Yapıcı yazdı
Türkiye Yazarlar Sendikası'nın her yıl yayınladığı geleneksel "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Bildirisi"ni bu yıl mimar Mücella Yapıcı kaleme aldı.
“Merhaba 8 Mart 2015…
Dünya kadınlarının yüzyıllardır süren dayanışma, direnme, isyan ve mücadelesinin en önemli günüdür 8 Mart…
Aklımız emeğimiz, bedenimiz üzerindeki baskıya, sömürüye ve şiddete son vermek için sürdürdüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesinin meşalesini yaktığımız gündür 8 Mart…
… kadının emeği ve bedeni üzerindeki bu şiddet, baskı ve el koyma hali; AKP’nin neo-liberal politikalarının kentlerimiz, mahallelerimiz, kamusal alanlarımız ve doğal alanlarımız üzerinde kurduğu yağma ve talanın etkisi ile bir kat daha artmaktadır.
Bu nedenledir ki ülkemizde, mahallerimizde, meydanlarımızda, derelerimizde, ormanlarımızda, köylerimizde ve kentlerimizde sürdürülen direniş ve mücadelelerin başını çekmektedir kadınlar…
… biz kadınlar; yüzyıllardır bu kara düzenin engizisyon mahkemelerinde, giyotinlerde, fabrikalarda, recim törenlerinde, savaşlarda, işkencelerde, göçmen kamplarında, okul yolunda, evde, işte, kısacası yaşamın her alanında öldürülen, tacize, tecavüze, sömürüye uğrayan tüm kadınlara ve insanlığa söz veriyoruz.”
EMEP: kadınlar karanlık geleceğe hayır diyor
EMEP (Emek Partisi) ise Genel Başkanı Selma Gürkan imzalı bir bildiri yayınladı.
“Yaşasın kadın dayanışması!”, “Jîn Jîyan Azadî!”, Kadın Yaşam Özgürlük!” sloganlarıyla sonlandırdığı bildirisinde Gürkan, “Kadınların yaşamak istediği ülke bu değil! Kadınlar eşit, adil, insan onuruna yaraşır, barış içinde yaşamak istiyor! AKP Hükümetinin 13 yıldır adım adım yürütmeye başladığı “Yeni Türkiye” projesiyle kadınlara dayatılmak istenen yaşama, kadınların sokulmaya çalışıldığı cendereye, bırakıldığı ateş hattına itirazımız var!” satırlarına yer verdi.
AKP’nin cinsiyetçi ve ayrımcı politika ve söylemlerini özetlediği bildirisinde Gürkan, “Kadınlar, AKP iktidarının dayattığı bu karanlık geleceğe hayır diyor!
8 Mart’ta, dünya kadınlarının mücadele ve dayanışma gününde, eşitlikten, barıştan, özgürlükten, demokrasiden yana tüm kadınlar eşit, adil, insan onuruna yaraşır, barış içinde bir yaşamı savunacak, sözünü kuracak! Taleplerini alanlarda, sokaklarda, dayanışma etkinliklerinde ve eylemlerinde haykıracak” dedi.
Diyarbakır Barosu üyesi kadın avukatların talepleri
Diyarbakır Barosu, Kadın Hakları Dayanışma ve Uygulama Merkezi Koordinatörlüğü’nden yapılan açıklamada ise 8 Mart’ın tarihi özetlendi ve “Bizler Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezine üye kadın avukatları olarak; 12 Haziran tarihinde yapılacak seçimlerde tüm partilerin aday listelerinin cinsiyet eşitliğine göre düzenlenmesini, 01 Ağustos 2014 tarihinde imzalanan İstanbul Sözleşmesinin bir an önce uygulamaya geçirilmesi gereken, tüm şiddet mağdurlarının ''yeterli sayıda, uygun ve kolayca erişebileceği'' ve buralarda kendi ''anlayabileceği dilde'' (md. 19) hizmet alabileceği kadın danışma merkezleri, sığınaklar (md. 23), ülke çapında 24 saat kesintisiz, ücretsiz telefon destek hattı (md. 24) ve mağdurlara yönelik tıbbi ve adli muayene, travma desteği ve danışmanlık sağlamak üzere, tecavüz veya cinsel şiddet kriz merkezleri (md. 25) oluşturulmasını, şiddet mağdurlarına ücretsiz hukuksal destek sağlanmasını ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ile ilişkili iltica talepleri ve geri göndermeme ilkesi uygulanmalısını Adalet Bakanlığından talep ediyoruz” denildi.
ÖDP’li Kadınlar: Gericiliğe karşı ayaktayız
Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nden (ÖDP) ise ÖDP’li Kadınlar imzalı bildiri yayınlandı.
Bildiri de “Kadınlara yaşamı dar etmeye çalışan siyasi iktidardır kadınların katili. Yıllardır gerici ve muhafazakar politikalarla, 6 yaşındaki çocuğun evlenebileceğini veya annelerinin diz üstü etek giymesinden dahi tahrik olunacağını söyleyenlerdir. Şunu giyme, sokakta gezme, kahkaha atma, evde otur, çalışma deniliyor. Erkeklerin şiddetine direndiği, Boşanmak istediği, Giydiği kıyafeti nedeniyle, Çalışmak istediği ve Gece sokağa çıktığı için, Bir erkeğin evlilik teklifini reddettiği için Tecavüze uğrayıp öldürülüyor.
Bu ülkeyi kadınların nefes alamadıkları, yaşamla ölüm arasında kaldığı bir cehenneme çevirdiler. Artık kadınlar için nefes almak ve yaşayabilmek sadece isyanla mümkün! AKP’nin kadın düşmanı politikalarına karşı, ayaktayız! Tecavüz bir insanlık suçudur, tecavüze karşı ayaktayız! Özgecan’ı yakan gericiliğe karşı ayaktayız!..” denildi.
Mahalleler Birliği: Kadınlarla dayanışma içindeyiz
Dönüşüm ve güvencesizlik karşısında haklarını korumak ve kazanmak için biraraya gelen mahallelerin dayanışma – haberleşme ağı olan Mahalleler Birliği ise 2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Affı”nın kaldırılmak üzere 9 Mart'ta TBMM Genel Kurula gelecek olması nedeniyle 8 Mart etkinliklerine katılamadıklarını duyurdukları bildiride şu açıklamayı yaptı:
"Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin bu kadar arttığı bir zamanda, 8 Mart tarihinde başka bir gündemle etkinliğimizi yapıyor olmaktan dolayı üzüntü duyuyoruz. Yasama faaliyetinin takvimi nedeniyle 8 Mart'ta eylem koyuyor olma mecburiyetimizin anlayışla karşılanmasını diliyoruz. Kadın cinayetlerini lanetliyoruz. Mahalleliler olarak kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu ve olacağımızı ilan ediyoruz."
DBP Kadın Meclisleri: Kadın yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisleri açıklamasında ise “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir direniş günü olarak kutlanmaktadır” başlığıyla yayınlandı.
Kadın Meclisleri 8 Mart’ı “Sistemin kadına yönelik tüm eşitsizlik dayatmalarına karşı çıkışın günüdür” şeklinde tanımladığı bildiride, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da biz kadın özgürlük çizgisini esas alan kadınlar olarak bir kez daha kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren savaştıkça özgürleşen, özgürleştikçe güzelleşen kadın yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, mücadelelerine bağlılık sözümüzü yineliyoruz” denildi.
Yeşiller ve Sol: Erkekliği reddediyoruz
Yeşiller ve Sol Gelecek Partili erkekler de Ankara'da bir basın açıklaması düzenledi.
"Biz YSGPli erkekler olarak bugün, egemen olan ataerkil erkekliği reddediyoruz. Biyolojik cinsiyetimizin üzerine ve ötesine kazınan erkeklik norm ve rollerini parçalamanın bir ön adımı olarak bütün erkekleri erkekliklerini reddetmeye çağırıyoruz! Çünkü erkek egemenliği cinsiyetçiliktir, heteroseksizmdir, şiddettir, savaştır, tacizdir, tecavüzdür. Kadınların ve LGBTİ bireylerin baskı altına alındığı bir toplumda hiç kimse özgür değildir.
"Hiçbirimizin, biyolojik cinsiyetimizin üzerine inşa edilen bu sistemden faydalanmaya hakkı yok. Kendi iktidarının sunduğu nimetlerin tadını çıkaran erkeklere sesleniyoruz; unutmayın ki bu iktidar her gün hemcinslerimiz tarafından katledilen kadınların kanlarıyla ayakta kalıyor.Bizler erkeklerin asli faili olduğu ataerkil erkekliği reddediyoruz ve bütün erkekleri de erkekliklerini reddetmeye erkekliğe ihanet etmeye bunun içn bir küçük de olsa bir adım atmaya çağırıyoruz. Bu sistemin yararından da zararından da vazgeçmedikçe, hiç birimiz özgür olamayacağız." (HK)