Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkmenistan gezisi öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda Mısır’daki katliam ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sabah, Star, Vatan, Yeni Şafak, Güneş ve Milat ve Bugün gazeteleri Başbakanın aynı cümlesini manşetlerine taşıdı: “Bir Musa Çıkar Hesabını Sorar”
Sabah: Başbakan Erdoğan: Önümüzde şehitlerin resimleri geldiği zaman, eğer zerre kadar duygulanmıyorsak, buna karşı tavır koymak için sorumluluk hissedemiyorsak o zaman bizim varlık nedenimiz de ortadan kalkar.
Star: Başbakan Erdoğan, Cuntaya Hz. Musa’nın Firavunla Mücadelesini Hatırlattı. Mısır’daki darbe yönetimine bu dünyanın kudretli gibi görünen firavunlara dahi kalmadığını hatırlatmak isterim. Mısır çok iyi bilir ki er ya da geç bir Musa çıkar, zulmün hesabını sorar.
Vatan: Erdoğan, Mısır’daki katliam için ‘Er ya da geç bir Musa çıkar, zulmün hesabını sorar. Batı sessiz kalırsa demokrasi sorgulanmaya başlar’ dedi.
Yeni Şafak: Başbakan Erdoğan, Mısır’da katliam yapan cuntaya sert çıktı: Darbeciler, bu dünyanın firavunlara dahi kalmadığını bilmeli. Er ya da geç bir Musa çıkar, zulmün hesabını sorar.
Güneş: Erdoğan: Mısır’ın darbeci yöneticilerinin, bu dünyanın kudretli gibi görünen firavunlarına dahi kalmadığını bilmeleri gerekir.
Milat: Mısır ordusunun, öz halkına yönelik katliamında şehit sayısı 2 bini geçti. En sert tepki Başbakan Erdoğan’dan geldi: Mısır’ın Firavunlara kalmayacağını darbeciler çok iyi bilir.
Bugün: (Üst manşet) Başbakan Erdoğan Mısır'daki katliama böyle tepki gösterdi. 'Er ya da geç bir Musa çıkar zulmün hesabını sorar" dedi.
7 Haziran’da da HaberTürk, Türkiye, Sabah, Zaman, Yeni Şafak, Bugün ve Star gazeteleri Başbakan Erdoğan’ın Tunus’ta Gezi Direnişi ile ilgili açıklamalarını aynı manşetle duyurmuştu: Demokratik taleplere can feda.
Ne demişti?
“Tarihte hiçbir zalim, zulüm ile abad olmamıştır. Mısır’ın darbecileri, bu dünyanın kudretli gibi görünen firavunlarına dahi kalmadığını bilmeleri gerekir ki onlar bunu çok iyi bilirler. Er ya da geç bir Musa çıkar, zulmün hesabını sorar.”
“İslam dünyası üzerinde devamlı olarak bir tezgah çalıştırılıyor, tuzaklar çalıştırılıyor. Bu tuzaklar bizler için de geçerlidir, Türkiye için de geçerlidir.”
“Onun için şunu unutmayalım, güçlü Türkiye'yi kimse istemiyor. Onun için biz güçlü olmaya mecburuz. Önce kendi içimizde birbirimizi sevmeye, dayanışma halinde olmaya mecburuz. Bunun için biz tırnaklarımızla kazıyacağız, çalışacağız ve inşallah güçlü olan Türkiye'yi de bu şekilde inşa edeceğiz.”
“Muhalefete bakıyorum. 'İktidar, Mısır sorununda çok daha farklı adımlar atabilir ve burada etkin olabilirdi' gibi saçma sapan, ‘Nasıl oy devşirebiliriz' diye açıklamalar yapıyorlar. Gelin hiç olmazsa burada samimi davranın da ortak ne yapabiliriz bunları konuşalım.” (BK)