Bir grup akademisyen Ankara Katliamı’na ilişkin bildiri yayınladı.
69 imzalı bildiride “Toplumumuzun barış ve demokrasi taleplerini ifade eden geniş kesimlerine yönelik bu saldırının, aynı zamanda tüm yurttaşların varlık ve geleceğine yönelik bir saldırı olduğunu düşünüyoruz” ifadeleri yer aldı.
Akademisyenler tüm Türkiye’ye başsağlığı mesajlarını da iletti.
Etkin soruşturma eksikliği
Bildiriden öne çıkan ifadeler şöyle:
“10 Ekim 2015 tarihinde meydana gelen Ankara Katliamı hepimizde büyük bir sarsıntı ve derin bir üzüntü yaratmıştır. Halen sürmekte olan yasımızı tarifsiz bir acıyla yaşarken, tüm yurttaşlarımızla dayanışma içerisinde, düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz.
“Son aylarda yaşanan benzer saldırıların etkin soruşturmaya tabi tutulmamış olması çok açıktır ki, bu vahşetin yolunu açmıştır. Türkiye’de kurumların yurttaşların hak, talep ve güvenliklerini sağlamak bağlamındaki işlevlerini yerine getiremediklerini büyük bir üzüntüyle gözlemekteyiz.
"Bu bağlamda uzun bir süredir devam etmekte olan büyük sorunlar, son aylarda daha yakıcı bir görünüme ve endişe verici düzeye ulaşmıştır. Kamu düzeninden sorumlu olan hükümetin ve güvenlik güçlerinin bu sorumluluğa uygun hareket etmemesi acımızı ve endişelerimizi arttırmaktadır.
"Hepimize yapılan saldırı"
“Toplumumuzun barış ve demokrasi taleplerini ifade eden geniş kesimlerine yönelik bu saldırının, aynı zamanda tüm yurttaşların varlık ve geleceğine yönelik bir saldırı olduğunu düşünüyoruz. Tüm yurttaşlarımızın en azından yurttaşlık bilinciyle bu derin acıyı paylaşması ve hepimize yapılan bu saldırıya karşı tavır almasını beklemekteyiz.
"Bu zor ve acı günleri atlatarak, emeğin haklarına saygılı, barışçıl ve demokratik bir ülkede yaşama umudumuzu canlı tutmaya çabalıyoruz. Adalet ve özgürlük temelinde birlikte yaşam perspektifimizin hangi görüşten olursa olsun bütün yurttaşlarımızı kapsadığını özellikle belirtmek isteriz.
"Toplumsal barış adına kaygılandırıyor"
“İnsan hayatına ve onuruna kasteden her türlü şiddetin karşısındayız. Demokrasi, her türlü görüşün tüm farklılıklarına rağmen barışçıl ifade edildiği, çoğulcu bir düzendir. Bu çoğulculuğa karşı süregelen organize saldırıların siyaset mecrasında ve sosyal medyada, bu katliam sonrasında acısını ifade edenlere karşı bile yönelmiş olması, bizi toplumsal barış adına kaygılandırmaktadır.
“Üniversiteler bu çoğulculuk içinde eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdürür. Biz aşağıda imzası olan akademisyenler olarak, bu anlayışın takipçileriyiz. Toplumda varolan her türlü görüş, üniversitelerimiz içinde öğrencilerimiz tarafından özgürce temsil edilmelidir. Bu farklılıkların özgürce ve karşılıklı saygı ilkesi çerçevesinde barışçıl ifadesi, vazgeçemeyeceğimiz ilkelerden biridir.”
İmzacılar:
Adil Sehan Şahin, Ahmet Suerdem, Alan Duben, Anıl Sayan, Asu Aksoy, Avşar Gürpınar, Aydın Uğur, Ayhan Kaya, Ayhan Aktar, Ayten Zara, Banu Tomruk, Burcu Halacoğlu, Bülent Somay, Can Cemgil, Cemil Boyraz, Damla Okyay, Deniz Nebioğlu, Ece Akten, Elif Kendir, Emrah Altınok, Emre Altürk, Emre Erdoğan, Emre Gönen, Erhan Saka, Eser Levi, Esra Gökçen Akdağ, Ethem Özgüven, Evren Hoşgör, Fulya Akipek, Gencer Özcan, Gülhan Balsoy, Hale Bolak, Hilal Ekmekçi, İdil Işık, İhsan Bilgin, İlay Örs Romain, İnan Rüma, İpek Tan Çelebi, Itır Erhart, Kenan Çayır, Mehmet Ali Tuğtan, Meltem Yılmaz Şener, Meyda Yeğenoğlu, Miray Çakıroğlu, Murat Borovalı, Murat Dağlı, Narod Erkol, Nazan Aksoy, Nihal İncioğlu, Nurhan Yentürk, Ogan Yumlu , Ohannes Kılıçdağı, Ozan Kuyumcuoğlu, Ömer Turan, Pınar Uyan, Serda Selin Öztürk, Semra Horuz, Senem Aydın Düzgit, Sernaz Arslan, Sezai Ozan Özbek, Süreyya Topaloğlu, Tansel Korkmaz, Tuğçe Çetin, Ümit Akırmak, Yaprak Gürsoy, Yelda Yücel, Yonca Demir, Zeynep Ozsoy, Zeynep Turan Hoffman.
* Fotoğraf: Evrim Aydın / Ankara / AA