50 Yılda Nükleer Atıklara Çözüm Bulunur
Bakan Güler, nükleer enerji maliyetinin elektrik enerjisi maliyetinden daha düşük olduğunu, nükleer atık sorunun teknolojik olarak gelişmiş ülkelerde hallolduğunu ve Türkiye'nin de bu gelişmiş ülkeleri örnek alacağını söylüyor.
Sinop Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın tavsiyesi
Hükümetin, Sinop'ta bir nükleer enerji santrali inşa edilmesine karar vermesi üzerine; CHP'li milletvekili Ülkü'nün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler'e sunduğu soru önergesinde sorduğu sorulardan biri şöyle:
"Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu hazırlanmadan nükleer santral için en uygun yerin Sinop olduğu kararına nasıl varılabilmiştir? Başbakan, kendisine önerilen yerler arasından Sinop'u hangi veriler ve bilimsel kaygılar ışığı altında seçmiştir?"
"ÇED için önce yerin belli olması gerekir" diyen Güler, Sinop'un Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın tavsiye ettiği ve çoğu gelişmiş ülkenin uyguladığı kriterlerin Türkiye şartlarına uyarlanması ile tespit edildiğini, ekonomik, mühendislik, çevre ve sosyolojik olmak üzere 4 ana kategori içinde incelenen 43 ayrı kritere göre değerlendirildiğini söylüyor.
Güler: Elektrik nükleerden daha maliyetli
Bilim insanlarının yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 4 milyar kürilik radyoaktif elementin atık olarak biriktiği ve bunun çevreye ve insana zararlarının asgariye indirilmesi için 600-900 milyar dolar gerektiğini belirttiklerine değinen Ülkü, Güler'e "Kurulacak bir nükleer santralde hiçbir arıza çıkmayacağını ve hatanın olmayacağını düşünsek bile, radyoaktif atıkları nasıl ve hangi parayla koruyacağız?" diye soruyor?
Güler bu soruyu "Atık tesisi kurma ve işletme maliyetinin, elektrik üretim maliyetinin yaklaşık on binde beşi civarında olduğu düşünülebilir" diyerek cevaplandırıyor.
"Bir 'olimpik havuzu' dolduracak kadar yanmış yakıt"
Ülkü nükleer santralden çıkan yanmış yakıtların, 250 bin yıl çevreye ve insanlara zarar vermeden nasıl korunacağını ve nükleer santral kurmuş ülkelerin başı bu atıklarla büyük beladayken Türkiye'nin bu sorunu nasıl çözebileceğini soruyor.
Güler "10 nükleer reaktörden 45 yıllık reaktör ömrü boyunca çıkacak kullanılmış yakıt ancak olimpik ölçülerdeki bir yüzme havuzunu dolduracak kadardır" diyor.
"Yakıtlar bir dizi işlemden sonra havuzlarda veya kuru depolama tesislerinde bakımları yapıldığı sürece güvenli bir şekilde kalabilirler. Atık konusu teknolojik olarak dünya için çözümlenmiş bir olay olarak değerlendirilmektedir ve Türkiye de diğer gelişmiş ülkelerin izlediği yolu uygulayacaktır."
"Atıklar 25-50 yıl Türkiye'de kalır"
Ülkü'nün Güler'in cevaplandırması talebiyle sorduğu bir başka soru da şöyle:
"Türkiye'ye bir nükleer santral kurulmasının ardından ülkemizin bir nükleer çöplüğe dönüşmesi, nükleer atıklarını koyacak yer bulamayan bazı ülkelerin ülkemizi nükleer atık deposuna çevirme tehlikesi var mıdır?"
Güler bu soruya cevaben şöyle diyor:
"Türkiye'nin kurmayı düşündüğü nükleer santraller ancak 2012'den sonra devreye girmeye başlayacaktır. Reaktörden çıkan atıklar 10 yıl civarında reaktör sahasında depolanmakta buradan ara depolama sahalarına aktarılmaktadır. Normal şartlar altında Ülkemizin kendi atıklarını son depolama tesislerine göndermeye başlaması 25-50 yılı bulacaktır, nükleer enerji kullanan ülkelerin bundan çok daha önce atık tesislerini devreye almaları beklenmelidir." (EZÖ/TK)