30’un üzerinde kadın örgütü, meslek örgütü, sendika ve üniversitelerin kadın sorunlarını araştırma merkezi bir araya gelerek, artan kadın cinayetlerine karşı ortak bir deklarasyon yayımladı.
Mülkiyeliler Birliği’nin çağrısı üzerine erkek şiddetine karşı bir araya gelen örgütler, bugün bir basın açıklamadı düzenledi.
Deklarasyonu kurumlar adına Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Çiler Dursun okudu.
Deklarasyonda ataerkil ve cinsiyetçi anlayışın normalleştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının erkek şiddetini beslediği belirtilirken, şiddetin önlenmesi için ortaklaşılan talepler ve saptamalar paylaşıldı.
Deklarasyon şöyle:
ŞİDDET TECAVÜZ VE CİNAYETLERE KARŞI DEKLARASYON Kadınları Öldürmek Eşitlikçi Toplum Anlayışını Öldürmektir! Bizler insanın kendini özgür ve eşit bir şekilde ifade etme, nasıl yaşayacağını, davranacağını, giyineceğini, konuşacağını belirleme, eşitlikçi bir toplumsal ortamda kendini gerçekleştirme ve var olma hakkına koşulsuz bir şekilde sahip olduğuna inanıyoruz. Kadınlar, çocuklar ve LGBTİ’ler uzun süredir bu haklarını kaybetmelerine yol açan ve kaynağı dinci muhafazakarlık ile yoğrulan otoriter politikalar olan, yoğun şiddetle ve saldırılarla karşı karşıyadır. Bu saldırıları besleyen ise ataerkil ve cinsiyetçi anlayışın normalleştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Bu şiddet, türlü biçimlerde günlük hayatın dokusuna sızmakta ve karşımıza kadın cinayetleri, tecavüz ve istismar olarak acı sonuçlarıyla çıkmaktadır. Bu şiddet kimi kez siyasi aktörlerin meydan mitinglerindeki hezeyanlarında, kimi kez din adamlarının akıl dışı ve ölçüsüz yorumlarında, kimi kez kamusal alandaki aleni tacizlerde, cinayetlerde karşımıza çıkmaktadır. Kadını değersizleştiren, eğitim hakkını elinden alan, toplumsal yaşamdan ve çalışma yaşamından koparan ve sadece aile içindeki görevleri üzerinden tanımlayan bu sistematik saldırıların üstesinden gelmek için, biz aşağıdaki emek meslek örgütleri, sendikalar, üniversiteler ve kadın örgütleri dayanışmak amacıyla bir araya geldik. Yapılan toplantı sonucunda ortaklaştığımız saptamaları kamuoyuyla paylaşarak, takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz: 1- Kadın düşmanı, muhafazakar ve eril dil, bu dili benimseyen hükümet yetkilileri, bürokratlar, kanaat önderleri, din adamları ve akademisyenler tarafından derhal terk edilmelidir. 2-Medya, cinsiyetçi ve eril söylemlere içeriklerinde yer vermemeli, saldırıya uğrayan kadın, çocuk ve LGBTİ’lerin beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saygılı yayın yapmalıdır. 3- İstanbul Sözleşmesi, acilen iç hukuka yansıtılacak düzenlemeler ile uygulanabilir hale getirilmelidir. 4- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yerine Kadın Bakanlığı kurulmalı ve bakanlık toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarını üstlenecek biçimde yapılanmalıdır. 5- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, bakanlığının görev alanına giren sorunların çözümsüzlüğündeki siyasi sorumluluğunu üstlenerek görevini bırakmalıdır. 6- İdam cezası insanlığa karşı devletin işlediği bir suçtur, karşıyız. 7- Kadın, çocuk ve LGBTİ cinayetlerinin failleri, iyi hal ve haksız tahrik indiriminin dışında tutulmalı; en ağır hukuki yaptırımlarla cezalandırılmalıdır. 8- Şiddetin önlenmesi teknik bir mesele değildir! Kadın ve erkeği ortak toplumsal yaşamında birbirinden koparacak, insanın beden bütünlüğüne ve onuruna aykırı her tür teknik sözde çözüm önerilerini reddediyoruz. 9- Toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin müfredatta yer aldığı karma, laik ve bilimsel bir eğitim uygulanmalıdır. 10- Toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını güçlendirecek ve kadın, çocuk ve LGBTİ’lere yönelik şiddet ve saldırıları önleyecek acil bir Eylem Planı hazırlanarak yürürlüğe konmalıdır. Kadın Cinayetleri Münferit Değil, Politiktir! Yasta Değil İsyandayız! İmzacılar: Ankara Feminist Kolektif, Ankara Kadın Girişimciler Derneği (ANGİKAD), A.Ü. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM), Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Birleşik Kadın Platformu, Birleşik Kamu-İş, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Ankara Kadın Komisyonu, Eğitim-İş, Engelli Kadın Derneği, Fikir Kulüpleri Federasyonu, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kadın Platformu, Hacı Bektaş Kültür Derneği ve Cemevi, Halkevci Kadınlar, İlerici Kadınlar, İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Dayanışma Vakfı, KAOS-GL, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Mülkiyeliler Birliği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Eğitim ve Kültür Vakfı, Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi, Sosyalist Kadın Meclisleri, Trans Danışma Merkezi Derneği (T-Der), Türk Kadınlar Birliği, Türk Tabipleri Birliği Kadın Sağlığı ve Kadın Hekimlik Kolu, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Üniversiteli Kadın Kolektifi |