28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısının tutanakları, davanın görüldüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na gönderildi.
Gazetelerdeki haberlere göre, Cumhurbaşkanı, başbakan ve asker üyelerinin katıldığı dar kapsamlı oturum, “irtica tehdidinin boyutları ve alınması gereken önlemler” başlığını taşıyor.
Bu başlıkta, "Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik irtica tehdidin boyutları nelerdir ve bunlara karşı alınması gereken önlemler neler olmalıdır?" konusu ele alınıyor.
Tutanaklar dünkü duruşmada salonda okundu.
Oturumda önce dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller söz alıyor:
“Çare demokrasidedir. Biz hükümet olarak çıkardığımız kanun ve kararnamelerde hükümet protokolüne uyduk, laiklik aleyhine hiçbir kanun ve kararname çıkarmadık. Dinin siyasallaşmasını yanlış buluyorum. Bunun üzerinden oy avcılığı yapmak ülkeyi böler.”
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de görüşlerini aktarıyor:
“Bu takdimde Genelkurmay'ın iddiası çok önemli bir beyandır. İrticanın, Cumhuriyet'in kurulduğundan beri en büyük tehlike halini aldığını belirtiyor.”
“Genelkurmay Başkanlığı takdiminde tedbirler de sıralanıyor. Şimdi bu tedbirler arasında hassas bir konu var. O da kamuoyunda kuran kursları, imam hatip okulları kapatılıyor imajı yaratılmamalı.”
Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da "Laiklik ilkesi Türkçe ezandan vazgeçilmesiyle başladı" diyor. 1960 ve 1980 darbelerini önceden tahmin ettiğini hatırlatıyor:
“Laiklik olmazsa demokrasi olmaz. Şeriat şimdi küçük görülmemeli eğitim ve öğretim Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda çağdaş, devletin kontrolünde olmalı. Bunlara çare bulmak lazım, ülke güvenliği ve selameti açısından bu şarttır.”
Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan da şunları söylüyor:
“Halk bir şeye karar vermişse ona güvenmeliyiz, onun kararına saygı duymalıyız. Laiklik Müslümanlığa en uygun bir kuraldır. Demokrasi ve laikliği korumak için tedbirleri almalıyız. Basına verilecek bildiriyi dikkatle hazırlayalım. Millete, Avrupa'da, dışarıda endişe uyandıracak bir hava vermeyelim.”
Toplantının sonuna doğru 18 maddelik kararların nasıl açıklanacağı tartışması yaşanıyor.
Başbakan Erbakan, “Kararları önlerine koydular imzaladılar olmasın, biz bunları bir inceleyelim” yorumunu yapıyor.
Cumhurbaşkanı Demirel de Erbakan'a destek veriyor: “Doğru söylüyorsunuz sayın başbakan. Aceleye getirilmesin başbakan ve genelkurmay başkanı da incelesin. Zaten redakte edilecek yerleri var onlar da yapılsın.” (AS)
* 28 Şubat’ta alınan kararlara buradan ulaşabilirsiniz.