270 kadın örgütü, Cumhurbaşkanı Gül’e dün Meclis’te kabul edilen torba yasanın cinsel suçlarla ilgili maddelerini veto etmesi için çağrı yaptı.
Cinsel suçlarla ilgili maddeler de içeren Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, kadın örgütlerinden gelen tüm itirazlara rağmen Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmişti.
270 kadın örgütünü çatısı altında toplayan Şiddete Son Platformu, bugün bir açıklama yaparak, Cumhurbaşkanından yasa değişikliğini veto etmesini ve kadın, çocuk ve LGBTİ örgütleri ile birlikte erkek şiddeti ile kadın cinayetleri konularını da içeren yeni bir tasarı hazırlanmasını talep etti. Platform, aksi takdirde Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açılması gerektiğini belirtti.
“Kadınlar olarak başta getirilen gizli af olmak üzere, tüm sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” diyen Platform’un yasa tasarısıyla ilgili itirazları şöyle:
* Bazı suçlarda aşırı derecede artırılan cezalar, özellikle aile içinde işlenen cinsel suçlarda ihbar ve şikayet konusunda caydırıcı olacağı gibi; çeşitli bahanelerle sanıkların beraat ettirilmesi ya da haksız tahrik, iyi hal indirimlerinin yanlış uygulanmasına devam edilmesi sonucunu doğuracaktır.
* “Cezaları artırıyoruz” propagandası ile birçok durumda cezalar indirilmektedir. Sarkıntılık suçunun yeniden TCK’ya sokulması, çocuklar için “cinsel taciz” ayrımı yapılarak cezasının 6 ay-3 yıl olarak indirilmesi, ruh ve beden sağlığına etkinin araştırılması maddesinin kaldırılması nedeniyle birçok hükümlü ve sanık için gizli bir af çıkartılmaktadır.
* TCK’nın “Reşit olmayanla cinsel ilişki” başlıklı, 15-18 yaş arası ergenlerin “cebir, şiddet ve hile olmaksızın” gerçekleşen cinsel ilişkisine hapis cezası getiren ve zaten sorunlu olan 104. maddesindeki cezalar 2-5 yıl olarak ağırlaştırılmaktadır. Hiçbir AB ülkesinde gençler arası cinsel ilişkiye hapis cezası verilmemektedir. Daha önce 2. fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddenin tümden TCK’dan çıkarılması gerekmektedir.
* Varolan TCK düzenlemesindeki, çocukların birbirleriyle yaşayacakları cinsel deneyimler ile yetişkinlerin çocuklar üzerindeki istismar eylemlerini aynı maddede, aralarında hiçbir bir ayrım gözetmeyen düzenleme sürdürülmektedir. 3-8 yıl olan hapis cezası, 8-15 yıla çıkartılarak çocuklar açısından varolan sorun daha da ağırlaştırılmaktadır.
* Cinsel saldırı suçlularına yönelik (meslek/yaşama/çalışma alanı vb. konulardaki) kısıtlamalar çocuklara da uygulanabilecektir.
* Bu tür tedbirlerin (yargıç kararı dışında), hukukçu olması bile gerekmeyen bir bakanlık bürokratı olan denetimli serbestlik müdürlerine bırakılması sonucu doğurabilecek Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231. maddesindeki değişikliği özellikle riskli ve anayasaya aykırıdır.
* Ceza İnfaz Kanunu’nun 108. maddesinde yapılan değişiklik ile cinsel suçluların “tıbbi tedaviye tabi tutulması”, kimyasal/cerrahi kastrasyon (hadımlaştırma) uygulaması olacaktır. Bu kadar kapalı ifade edilmesi ve “suçlu/hasta”nın rızasından söz edilmemesi de anayasaya aykırıdır. (ÇT)