25. Uçan Süpürge Film Festivali’nin basın toplantısı Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde yapıldı.
Geçmişte de olduğu gibi bu yıl kadın yönetmenlerin imzalarını taşıyan 60’a aşkın filmin 105 seansta izleyiciyle buluşacağı festival, 26 Mayıs – 5 Haziran tarihlerinde Büyülü Fener Kızılay Sineması ve Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenecek.
60'ı aşkın film seyirci ile buluşacak
2022 Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı Ödülü alan Alcarràs, 2021 San Sebastian Film Festivali’den En İyi Film Ödülü ile dönen Mavi Ay, Joanna Hogg’un modern klasikleri Hatıra ve Hatıra: Bölüm II ve usta İspanyol sinemacı Icíar Bollaín’in yeni filmi Maixabel’in de yer aldığı zengin bir program sunmaya hazırlanan festival, bu yıl bilet fiyatlarını her seansta öğrencilere 10 TL, tam biletleri ise 25 TL’den satışa sunarak kültüre erişimi yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Festivalin Kültür Bakanlığı, Çankaya Belediyesi, AB Delegasyonu, Kent Konseyi ve ana sponsorumuz Tunca Hukuk destekleriyle gerçekleştirileceği duyuruldu. Festival kapsamında 26 Mayıs – 5 Haziran tarihlerinde Ankara’da Büyülü Fener Kızılay Sineması ve Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 60’ı aşkın filmin gösterileceğine değinilen toplantıda ilk sözü Vakıf yönetiminden Cemre Öztoprak aldı.
Konuşmasında festivalin bu yılki teması Kadınların Mirası’na vurgu yapan Cemre Öztoprak, “Bu tema ile kadınların yüzyıllardır süren toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin mirasını yükleniyor, geleceğe 25 yıldır kurduğumuz ağlar, deneyimler ve birikimler ile daha da güçlü bir kadın hareketi bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Öztoprak ayrıca Uçan Süpürge Vakfı olarak zorlayıcı ekonomik şartlar sebebiyle sanattan yararlanma hakkına ket vurulduğunun ve sanata erişimin giderek zorlaştığının farkında olduklarını ve bu nedenle bilet fiyatlarını öğrenciler için 10 TL, tam 25 TL olarak belirlediklerini vurguladı. Öztoprak son olarak 10 gün boyunca festival filmlerinin toplam 105 seansta izleyiciyle buluşacağını hatırlattı.
"Kadınların inşa ettiği yol nereden geçiyor?"
Öztoprak’tan sonra söz alan festivalin program direktörü Nil Kural ise festival programı hakkında bilgi verdi. Kural programa ilişkin şunlara değindi:
“Kadınların mirasından güç alan ve kadınların inşa ettiği bir geleceğe uzanan yol nerelerden geçiyor? Uçan Süpürge’nin bu yılki seçkisinde yer alan kadın sinemacıların bu soruya vereceği birçok yanıt var. Bunlar, barıştan, ekolojiden, adaletten, özgürlükten ve isyandan bahseden yanıtlar.
"Pandeminin sekte vurduğu sinemada film izlemenin benzersiz deneyimini yeniden canlandırıp ve sinemacılar ile izleyicileri ortak bir diyaloğa davet edecek zemini sunmayı planlıyoruz. Bu diyaloğun güçlendirici olacağını ve dayanışma ruhunu teşvik edeceğini düşünüyoruz.”
Nil Kural’dan sonra söz alan Uçan Süpürge Vakfı yönetim kurulu üyesi Elif Topkaya Sevinç ise festivalin açılış gecesinin geçmiş yıllarda ödül alan tüm katılımcıları ve vakfın onursal başkanı Türkan Şoray’ın da katılımı ile 26 Mayıs akşam saat 20.00’de KARUM çim alanında gerçekleştirileceğini söyledi. Sevinç daha sonra festival kapsamında verilen ödüllere dair bilgi verdi.
Detaylar
Bu yıl Uçan Süpürge Tema Ödülü; 1990’dan bu yana bir kültür/hafıza mekânı ve kalıcı bellek olarak her kesimden ve inançtan kadının desteği ve özverisi sayesinde oluşmuş Kadın Eserleri Kütüphanesi’ne veriliyor. Uçan Süpürge Vakfı, kadınların kültürel mirasında çok önemli bir yere sahip olan Kadın Eserleri Kütüphanesi’ni kadınların bir bellek mekânı olarak görüyor ve merkezin kadınların mirasını taşımaya devam etmesi için destekliyor.
Bu yıl Onur Ödülü, 40 yılı aşkın sinema ve tiyatro oyunculuğu ile kariyerine sayısız başarı ve ödül sığdırmış olan Şerif Sezer’e sunuluyor. Sinemanın farklı bölümlerinde emek veren kadınların başarılarını kutlamak amacıyla, Türkiye sinemasının ilk kadın yönetmenlerinden Bilge Olgaç anısına verilen Bilge Olgaç Başarı Ödülleri ise oyuncu Neşe Yulaç ve Ayşenil Şamlıoğlu ile yapımcı Anna Maria Aslanoğlu’na sunulacak.
Neşe Yulaç, 70 yılı aşkın tiyatro ve sinema oyunculuğuyla Türkiye sinema tarihinin başyapıtları olan “Kanun Namına”, “Kardeş Kurşunu”, “Son Beste” ve “Hicran Yarası”nın da aralarında bulunduğu pek çok önemli filmde rol aldı.
Sinema ve tiyatro oyunculuğu ile öne çıkan Ayşenil Şamlıoğlu ise ödül alan bir diğer isim. “İşe Yarar Bir Şey”, “Sen Aydınlatırsın Geceyi”, “Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok” ve “Aşk, Büyü, vs.” başta olmak üzere çağdaş Türkiye sinemasının önemli yapımlarında yer aldı.
Genç yaşına rağmen çok sayıda başarılı projeye imza atan yapımcı Anna Maria Aslanoğlu, “Körfez”, “Yuva” ve Cannes Film Festivali’nde En İyi Kısa Film Ödülü için yarışan “Salı”; Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Belgesel Film Ödülü’nü alan “Maddenin Halleri” ve son olarak 2022 İstanbul Film Festivali’nden Seyfi Teoman En İyi İlk Film ve En İyi Senaryo ödülleriyle dönen Zuhal’in yapımcılığını üstlendi.
Genç kadın oyuncuları yüreklendirmek, sinema yolculuklarını destekleyerek bu alandaki üretimlerine dikkat çekmek ve Türkiye sinemasında kadınlara yönelik güçlü, olumlu kadın rollerinin yazılmasını teşvik etmek amacıyla 2009 yılından bu yana verilen Genç Cadı Ödülü, genç sinemacı Nazlı Bulum’a sunuluyor.
Nazlı Bulum, Sarajevo Talents ve Berlinale Talents’ın oyunculuk stüdyolarına katılmış, “Sen Ben Lenin”, “Kar”, “Mavi Dalga”, “Beni Sevenler Listesi” ve aynı zamanda oyuncu ve yapımcılığını da üstlendiği “Büyük İstanbul Depresyonu” gibi yakın dönemde önemli başarılar elde etmiş filmlerde ve televizyon dizilerindeki başarılı oyunculuğuyla kendinden söz ettirmeye devam ediyor.
Geleceğe daha güçlü bir kadın hareketi bırakmak için: Kadınların Mirası
Her yıl başka bir temayla seyircisiyle buluşan Uçan Süpürge’nin çeyrek asrı geride bıraktığı 25. yılının teması Kadınların Mirası. Bu temayla Uçan Süpürge, kadınların yüzyıllardır süren toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin mirasını yüklenerek, geleceğe daha güçlü bir kadın hareketi bırakmak için çalıştığını vurguluyor.
Bu yıl festivalde Endonezya’dan Hindistan’a Costa Rica’dan Arjantin’e Birleşik Krallık’tan Vietnam’a geniş bir coğrafyadan gelen 60’ı aşkın kadın yönetmenin yeni filmleri izleyicilerle buluşacak.
FIPRESCI ödüllü Her Biri Ayrı Renk yarışmasında yaratıcı sinema dilleriyle öne çıkan dokuz film yer alıyor. Türkiye’den Ceylan Özgün Özçelik’in kendilerine şiddet uygulayan eşlerini öz savunma olarak öldürdükleri için hapiste olan kadınlara ses verdiği belgeseli “Cadı Üçlemesi 15+” bölümde yer alan filmler arasında yer alıyor. Romanyalı ünlü animasyon yönetmeni Anca Damian’ın dünya prömiyerini Rotterdam Film Festivali’nde yapan ve Robinson Crusoe efsanesi üzerine müzikal bir fabl sunan yeni filmi “Ada”, Türkiye prömiyerini Uçan Süpürge’de Her Biri Ayrı Renk bölümünde yapacak.
Pembesiz Mavisiz seçkisinde LGBTİ+ konusuna eğilen filmler izleyiciyi bekliyor. Fransa’dan genç bir kadının duygularının peşinde gittiği “Anais’in Aşkları”, Türkiye’den Kader Gülşen ve Zekiye Kaçak’ın imzasını taşıyan Bu Ben Değilim bölümde yer alan filmlerden ikisi.
Olay Yeri: Aile bölümünde kadın sinemacıların aileyi merkeze aldığı filmler yer alıyor. Carla Simón’a 2022 Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı kazandıran “Alcarràs”, usta sinemacı Claire Denis’nin yeni filmi “Bıçağın İki Yüzü”, Romanya’dan sert bir aile hikâyesi sunan “Mavi Ay”, Olay Yeri: Aile bölümde izleyiciyle buluşacak.
İsmini Nobel ödüllü Belaruslu yazar ve araştırmacı gazeteci Svetlana Aleksiyeviç'in sözlü tarih anlatısından alan Kadın Yok Savaşın Yüzünde seçkisinde barışı inşa eden kadınlara dair filmler bir arada. Türkiye’den Didem Pekün’ün Bosna Savaşı sırasındaki Birleşmiş Milletler görüşmelerini aktardığı “Disturbed Earth” ve Suriye’den Ukrayna’ya gelip savaştan kaçamayan bir mülteciyi merkeze aldığı Ukrayna yapımı “Bu Yağmur Hiç Dinlemeyecek”, bu seçkinin filmleri arasında yer alıyor.
Türkçe ismini Marguerite Duras’ın Yıkmak Diyor Kadın’ından, İngilizce ismini ise Fiona Apple’ın son albümü Fetch the Bolt Cutters’dan alan bölümde geleneğe, kadınları hapseden sisteme karşı bir çıkış yolu arayan filmler izleyiciyle buluşacak. 2021 San Sebastian Film Festivali’den En İyi Yönetmen Ödülü ile dönen “Cennet Gibi”, bol ödüllü özgürleşme öyküsü “Clara Sola” ve 2022 Berlin Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü kazanan “Değerli Taşlar” bu bölümde izleyiciyle buluşacak.
Küçük Kadınlar bölümü Endonezya’dan Avusturya’ya büyüme hikâyelerini bir araya getiriyor ve bir kız çocuğu olmanın zorluklarına dair tanıdık bir hissiyatta ortaklaşıyor. Vietnam’dan çocuk yaşta evlenmeye zorlanan kız çocuklarını merkeze alan belgesel “Sisin Çocukları”, Endonezya’dan benzer bir konuya odaklanan kurmaca film “Yuni”, Belçika’nın Oscar adayı “Oyun Alanı”, Küçük Kadınlar bölümünde bulunuyor.
Ayak Basılmamış Yollar seçkisinde ise tiyatrodan sinemaya ve edebiyata kadınların yaratım sürecine odaklanan filmler bir araya geliyor ve hem zor hem ilham veren bir izlek oluşturuyor. Joanna Hogg’un otobiyografik ve modern klasikler olarak nitelendirilen filmleri “Hatıra” ve devamı niteliğinde “Hatıra: Bölüm II”, Uçan Süpürge’de peş peşe gösterimlerle izleyiciyle bu bölümde buluşacak.
British Council’ın desteğiyle Uçan Süpürge’nin Birleşik Krallık’tan “Birds’ Eye View”, Tunus’tan “Regards de Femmes” ve Lübnan’dan Beyrut Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’yle birlikte oluşturduğu Perdeyi Sahipleniyoruz seçkisi, bu dört ülkeden kadın filmlerinin ortak bir seste hak arayışının ve temsil edilmeyenlerin sesinde buluştuğunu gösteriyor. Elif Nazlı Durlu’nun birçok ödül kazanan filmi “Zuhal” de bu seçkide Türkiye’den yer alan film.
Türkiyeli sinemacılar da geniş bir temsille bu coğrafyada kadın olmanın hissini izleyiciye geçiriyor. Türkiye seçkisinde yer alan kısa metrajlı ve belgesel filmler arasında Esra Yıldız’ın “Vatansız” adlı belgeseli, 2021 Antalya Film Festivali’nden En İyi Kısa Film Ödülü kazanan Siz Biraz Uzak Kaldınız” da yer alıyor.
FIPRESCI yarışma jürisi belli oldu
Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu’nun (FIPRESCI) ödül verdiği ilk kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge’de bu yıl da Her Biri Ayrı Renk seçkisinde 9 film FIPRESCI ödülü için yarışacak.
Bu yıl festivalde ağırlanacak FIPRESCI jürisinde Ukrayna’dan Elena Rubashevska, Slovakya’dan Ladislav Volko ve Mısır’dan Ahmed Samy Youssef bulunuyor. Aslen Ukrayna’nın Bucha kentinde yaşayan şu an Polonya’da bulunan Elena Rubashevska Kino Ukraine ve Cinema Femme’de yazıyor. Slovakyalı Ladislav Volko ise Film Press, Slovak Radio ve Nove Slovo başta olmak üzere çeşitli yayınlarda film eleştirisi yapıyor. Mısırlı film eleştirmeni Ahmed Samy Youssef ise Ajmidan ve Ida2at’da yazılarına devam ediyor.
(EMK)