Cumartesi Anneleri/İnsanları 2017’nin Galatasaray Meydanı’ndaki son cumartesi eyleminde 2018’in demokratik hukuk devletine giden yolun başlangıcı olmasını diledi.
666. haftanın açıklamasında “Evet Türkiye karanlık bir dönemden geçiyor ama umutsuzluğa yer yok” denildi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları saat 19.00’da da Galatasaray Meydanı’nda "Yeni yılda dileğimiz; kayıplarımızı bulmak!” dileğinde bulunacak.
“2017 adaletsizliklerle geçti”
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre bu haftaki eyleme Sanatçı Pınar Aydınlar ve CHP Milletvekili Hilmi Yarayıcı da destek verdi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un bu haftaki açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Sebla Arcan okudu.
Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
“Yeni yılda herkes düşlerinin gerçek olmasını diler. Biz de yeni yılda kayıplarımıza ulaşmamızı ve kaybedenlerden hesap sormamızı mümkün kılacak demokratik bir Türkiye diliyoruz.
“2017 yılı ağır insan hakları ihlalleri, travmalar, hukuksuzluklar ve adaletsizliklerle geçti.
“OHAL rejimi, Meclis’i ve tüm demokratik mekanizmaları devredışı bıraktı. Darbe ve terörle mücadele adı altında Anayasal güvenceye bağlanmış tüm hak ve özgürlükler hukuken korumasız bırakıldı. Yargı; demokrasi ve hukuk için güvence olma niteliğini kaybetti.
“Cezasızlık resmileşti”
“Anayasa’nın amir hükümlerine ve hukuk devleti ilkelerine aykırı bir biçimde, önce kamu görevlilerine ardından da sivillere ‘hukuki ve cezai sorumsuzluk’ getiren düzenlemelerle, cezasızlık Türkiye’de resmileşti. Keyfilikle, cezasızlıkla adaletin ve barışın zemini yok edildi. İktidarın hukuksuzluğuna boyun eğmeyen herkes düşmanlaştırıldı.
“AKP Parti programına, ‘Hukukun üstünlüğünü esas alan devlet, vatandaşlarının özgürlük ve haklarının teminatıdır. Dolayısıyla hukuk devleti olmayan ve hukukun hakim olmadığı bir toplumda demokratik rejimden bahsedilemez. Partimiz hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacaktır’ diye yazdı ve bu taahhütle iktidara geldi. Ancak AKP iktidarında bugün geldiğimiz nokta; uluslararası kamuoyunda ‘ABD’nin utanç kaynağı ve yüz karası’ olarak adlandırılan Guantanamo hapishanesindeki yaşam tarzına öykünmek oldu.
“Artık Türkiye’de insanlar, vatandaşlığın getirdiği hukuksal ve siyasal statülerini, temel haklarını kaybetmiş durumdalar. Bu nedenle bizim 666 haftadır Galatasaray’da yükselttiğimiz hakikat, adalet ve barış talebimiz devleti yönetenler nezdinde karşılık bulmadı.
“2017’de kayıplarımız için inkar devam etti”
“Geçmişte aynı acıları yaşadığımız Arjantin’de insanları katledenlerin gözaltında kaybedenlerin yargılanmaları 2017 yılında da devam etti. Yıl içinde çok sayıda rütbeli subay ömür boyu hapis cezası aldı.
“Türkiye’de ise devletin gücü ve desteği ile cinayet işleyenler, insanları gözaltında kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunmaya devam etti. Bin bir emekle takip ettiğimiz içlerinde AİHM mahkumiyeti de olan gözaltında kayıp dosyaları hakkında iç hukukta takipsizlik kararları verilmeye devam etti.
“Kısacası; 2017 yılında da kayıplarımız için inkar devam etti. Hukuk ve adalet işletilmedi. Biz biliyoruz ki; temel hak ve özgürlükler ancak hukuk devletinin geçerli olduğu koşullarda güvence altındadır. Bu nedenle 666 haftadır Galatasaray’dan hukuk devleti talep ediyoruz.
“Umutsuzluğa yer yok”
“Evet Türkiye hukuksuzluk, adaletsizlik, keyfilik cehennemine dönüştü. Türkiye’de devleti yönetenler yurttaşlar için orku imparatorluğu kurmak istiyorlar. Çünkü demokrasiden, insan haklarından, hukukla sınırlanmaktan korkuyorlar. Toplumu haklarından mahrum bırakarak, insanları hukukun korumasının dışına iterek, sindirerek, umutlarını kırarak kendi korkularını yatıştırıyorlar.”
“Evet Türkiye karanlık bir dönemden geçiyor ama umutsuzluğa yer yok. Biz insan olmakta ısrar ettiğimiz sürece umut hep var olacak. Biz ısrarla izini sürersek, hakikatler açığa çıkacak. Biz onurumuza sahip çıkarsak, adalet tecelli edecek. Biz haklarımızı savunursak, kefillik son bulacak. Biz zorbalığa baş eğmezsek, hukuk egemen olacak.” (BK)
* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı