"Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Türk hükümeti, aralarında gazeteci ve akademisyenlerin de bulunduğu 150 ülkeden 100 bini aşkın yabancının ülkeye girişini, sırf hükümeti eleştiren görüşlerini ifade ettikleri için yasakladı."
ABD'de yayın yapan The California Courier gazetesinin başyazarı Harut Sasunian İsveç'te yayımlanan internet haber sayfası The Nordic Monitor'un "Türkiye'nin Gizli Kara Listesi Yabancı Eleştirmenleri Giriş Yasakları ve Sınırdışılarla Hedef Alıyor" başlıklı haberine dayandırdığı yazısında "Bu [uygulamanının] aynı zamanda Türkiye'nin NATO ve Avrupa Konseyi üyeliği için gerekli olan ve 'demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerlere' dayanan kriterlerin de ihlali [olduğunu]" ileri sürdü.
"NATO ve Avrupa Konseyi ihlallere göz yumuyor"
Sasunian NATO ve Avrupa Konseyi'ni de "bu yüce ilkeleri pek çok kez ve uzun zamandan beri ihlal eden Türkiye'yi eleştirmekten imtina ettikleri için" eleştirdi.
Sasunian, "Avrupa Konseyi'nin bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'yi bu hakları ihlali dolayısıyla mahkum ettiğinde bile Türkiye hükümeti[nin] mahkeme kararını görmezden gel[diğini] ve tüm üyelerin karara uymaları zorunlu olduğu halde getirilen para cezalarını ödemeyi redde[ttiğini]" ileri sürdü.
Türkiye'nin "gizli yasakları" iddiası
Sasunian, eleştirilerini dayandırdığı Abdullah Bozkurt'un Nordic Monitor'da yayınlanan "Türkiye'nin Gizli Kara Listesi Yabancı Eleştirmenleri Giriş Yasakları ve Sınırdışılarla Hedef Alıyor" başlıklı haberinde "Türk hükümetinin oluşturduğu bir gizli veri tabanında, yasaklı yabancıların G kodu ve onu izleyen iki haneli sayılarla tanıml[adığını] ve ülkeye girişlerinin kısıtlanmasının özel nedenlerini açıkl[adığını]" vurguluyor.
Buna göre, "Yabancılar için en sık kullanılan G-87 kısıtlama koduyla etiketlenen bir kişinin genel kamu güvenliği için tehdit oluşturduğunun düşünüldüğü" anlaşılıyor.
Sasunian, Bozkurt'a dayanarak "Bu sınıflandırmanın dayandırıldığı sözde kanıtlar[ın] genellikle istihbarat kaynakları ya da havaalanlarında veya sınır geçiş noktalarında gelen yolcuların taranmasından sorumlu olanlarca yapılan risk grubu değerlendirmelerinden kaynaklan[dığını]" ileri sürüyor.
Makalede yabancılarla ilgili istihbaratın "Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ya da yurdışı temsilciliklerinde Erdoğan hükümetine yönelik eleştirileri izleyen diplomatlarca sağlandığı, daha kötüsü, kimi yabancıların herhangi bir kanıt olmaksızın sırf Erdoğan hükümetine yönelik eleştirel ifadeleri nedeniyle terörist olarak yaftalandıkları da" ileri sürülüyor.
"Yasaklar Anayasanın da ihlali"
Habere göre, "Böylece kategorize edildiklerine ilişkin bir kuşkuya sahip olmayan yabancılar ise yasaklandıklarını ancak bir Türkiye havalimanına vardıktan sonra öğreniyorlar. Kimileri sınırdan geri çevrilirken kimileri tutuklanıyor. Yasaklanmaları sosyal medyada bir mesaj paylaşmak ya da beğenmek kadar masum bir nedene dayandırılabiliyor."
Sasunian kısıtlayıcı tedbirlerin "sadece bu kişilerin haklarının ihlali değil, aynı zamanda bu tür yasaklara yetki veren herhangi bir kanuna dayandırılmadığı için Türkiye anayasasının da ihlali anlamına geldiğini" belirtiyor.
Sasunian, Bozkurt'un haberinde yer alan örnekleri de sıraladıktan sonra önerdiği "basit çözüm"le "yabancıları kendilerini taciz, sınır dışı edilme ya da tutuklanmadan korumak için Türkiye'ye seyahat etmemeleri" konusunda uyarıyor.
(AEK)