DEM Parti heyeti ve Öcalan arasında İmralı Cezaevi'nde yapılan görüşmelerin içeriği konusunda DEM Parti heyetinin Öcalan'ın onayıyla yaptığı yazılı açıklama dışında kamuoyuna yeni bir bilgi yansımadı.
Bununla birlikte çeşitli kaynaklardan kamu oyuna, hükümetin alenen duyurduğu "PKK'nin silahsızlanması" çağrısına karşılık Öcalan'ın da kendisiyle görüşen hükümet yetkililerine talepler ilettiğine ilişkin haberler yansıyor.
"Öcalan PKK'liler'e af istedi" iddiası
Saygı Öztürk, Perşembe günü Sözcü gazetesindeki köşesinde Öcalan'ın "PKK gerillalarına af" talebinde bulunduğunu yazdı.
Öztürk’ün ileri sürdüğüne göre, Abdullah Öcalan, cezaevlerindeki tüm PKKʼlilerin, hatta "halen dağ kadrosunda bulunan[ların]" da koşulsuz olarak affedilmesini istiyor.
Öztürk, buna karşılık "[Öcalan'ın] da örgütü yasal çizgiye çekme konusunda üzerine düşeni yapacağını söy[ediğini]" iddia ediyor.
Öztürk'ün bir düzenleme taslağından aktarıldığı izlenmi veren aktarımına göre, böyle bir gelişme halinde "Halen Suriye'de, lrak'ın Kuzeyinde bulunan bölücü örgütün kamplarında bulunan[lar] da [...] aftan yararlanacak. Bunun için silahlarıyla birlikte teslim olması istenecek. Örgüte katılan ancak eyleme katılmadığını öne sürenler serbest kalacak."
Öztürk, PKK'liler "kod adı kullandığı ve hangi eyleme katıldıkları tam olarak bulunmadığı için azılı teröristler[in] bile 'Eyleme katılmadıklarını' söyleyip gündeme gelecek aftan yararlanabil[eceklerini]" iddia ediyor.
Sözcü yazarı Diyarbakır'da, gelişmeleri yakından izleyen iki kaynaktan aldığı yankıyı da aktarıyor. "Kaynaklar"ı: "Halkın isteği, kanın durması, barış ortamının sağlanması. PKK'lılar için hem cezaevinde bulunanlar hem dağ kadrosunda bulunanlar için kapsamlı bir af çıkarılmasıdır." diyorlar.
Hükümet bir gruba özgü af çıkarabilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 87. maddesi'ne göre, genel ve özel af ilan etme yetkisi TBMM'ye ait ve genel ve özel af ilanı için 5'te 3 çoğunluk gerekiyor. (600 milletvekilinden 360'ı).
Öte yandan genel ve özel af yetkisini TBMM dışında hiçbir organ kullanamaz. Hükümet doğrudan böyle bir karar alma yetkisine sahip değil, ancak kanun teklifi sunabilir.
Bu durumda da herkesin kanun önünde eşit olduğunu kayıt altına alan Anayasa'nın 10. maddesi bir gruba özgü bir affın, "eşitlik ilkesini" ihlali durumunda Anayasa Mahkemesi'nce iptali olasılığının gündeme gelmesi mümkün. Bunun ötesinde kamuoyunda "eşitlik ilkesine aykırılık ve ayrımcılık" temelinde ayrışmaların tetiklenmesi ve hukuki meşruiyet tartışmasına kapı açılması olası.
Asıl gündem "Genel Af"
Ancak, 1982 Anayasasındaki TBMM'nin Genel ve Özel Af ilanı yetkisine yönelik sınırlamalar 2001'de yapılan anayasa değişikliği ile kaldırılarmasından sonra "orman suçları" dışında TBMM'nin genel ya da özel af çıkartrmasının önünde anayasal bir engel kalmadığına göre, TBMM'nin 3/5 çoğunlukla, pek çok suç kategorisine yönelik -hapiste ya da değil PKK'lilerin işledikleri iddia edilen suçları da kapsayan- bir genel af çıkartmasının önünde herhangi bir Anayasal, yasal, ahlakî ya da siyasî engel ya da kısıt bulunmuyor.
Saygı Öztürk'ün aktardığı duyumun gerçeklik payı yüksekse, Öcalan'la yürütüleceği anlaşılan geniş kapsamlı bir politik müzakere sürecinin hukuki ve siyasi meşruiyet ölçüleri çerçevesinde Öcalan'ın "PKK'lilere özel af" değil, "PKK'lileri de kapsayan bir genel affı" tartışma gündeminin merkezine yerleştirmiş olması çok daha yüksek ve gerçeğe yakın bir olasılık olarak görünüyor.
(AEK)