11 Bin Öğretmene İhtiyaç Var
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 6 Nolu Şube Başkanı Necdet Uygun, "AKP eğitimi, siyasi bir tasarruf olarak gündemleştiriyor" derken Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ekber Işık, "İstanbul genelinde 4 trilyona yakın para kırtasiyecilere ya da küçük kitapçılara verildi" açıklamasında bulundu.
Bütçede eğitimin payı yüzde 6
14 milyon öğrenci için yeni eğitim ve öğretim dönemi, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da eski ve artan sorunlarla başladı. Her bütçe döneminde kısılan eğitimin payı 2003 bütçesinde yüzde 6 düzeyine çekildi.
Bunun anlamı ise açık : eğitim parayla alınan satılan bir pazar nesnesidir. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'na göre, temel yaklaşım bu şekilde olunca, sorunlar da her geçen dönem artıyor.
İstanbul'daki durum
Eğitim Sen İstanbul Şube Başkanlarının, Eğitim Sen 6 Nolu Şube'nin dün yaptığı açıklamaya göre, İstanbul'da eğitimin manzarası şöyle :
* Okullara ödenek gönderilmediği için bir çok okulun su borcu bulunuyor. Yeni okul binası ve derslik yapımı ihtiyacı karşılamaktan uzak.
İlköğretimde sınıf 62 öğrenci
* Bu nedenle sınıf mevcutları yine kalabalık olacak. İlköğretimde derslik başına 62 öğrenci düşüyor.
* Bu rakam merkezden uzaklaşıldıkça, yani emekçi semtlerine gidildikçe daha da artıyor. İlköğretimde 14 bin 264 dersliğe ihtiyaç var.
* Öğretmen açığı da sürüyor. Tüm branşlarda 11 bin öğretmene ihtiyaç varken, İstanbul'a 5 bin yeni atama yapıldı.
Uygun : "AKP sorunları çözemez"
Basın toplantısında konuşan Eğitim Sen 6 Nolu Şube Başkanı Necdet Uygun, AKP hükümetinin, eğitimin sorunlarını çözmekten uzak olduğunu belirtti.
"AKP, eğitime ilişkin düzenlemeleri gizli yapıyor ve eğitim emekçilerinin, bu alandaki yetkili sendikanın görüşleri almıyor" diyen Uygun açıklamasını şöyle sürdürdü :
* AKP eğitimi, siyasi bir tasarruf olarak gündemleştiriyor. İçerik olarak da, amaçlanın biz eğitimde özelleştirme politikalarının oturtulması olduğunu düşünüyoruz.
* Bilimsel-demokratik eğitime yönelik bir planlama yapmak bir yana, var olan niteliklerin aşındırılmasına dönük yaklaşımların öne çıktığını görmekteyiz.
"Kırtasiye değil çocuklar dağıtıyor"
AKP hükümetinin "ücretsiz kitap kampanyası" da eğitim emekçilerinin tepkisini çekiyor.
Kitapların içeriğini inceleme şansına sahip olmadıklarını söyleyen Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ekber Işık, dağıtım sistemine ilişkin eleştirileri de şu şekilde sıraladı :
* Dağıtım şirketinin okullara kadar dağıtmak gibi bir görev ve sorumluluğu var. Bu dağıtım konusunda ihale yapıldı, ama ilçelerde ayrı bir ihale yapıldı.
* Örneğin Kağıthane İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde, 75 bin lira + KDV karşılığında kırtasiyelere, kitapçılara ihale veriliyor.
* Bugün dikkatimi çekti, kırtasiyedeki arkadaş genç bir çocuk göndermiş. Sınıflardan 5'er öğrenci çağırdı, öğrenciler, bu poşetlerin içerisindeki, kitapları alıp sınıfa kendileri taşıdılar.
* Bunun sonunda İstanbul genelinde 4 trilyona yakın para kırtasiyecilere ya da küçük kitapçılara verildi.
Formalar da ranta dahil
"Eğitimin neresine elinizi atarsanız atın mutlaka bir sorun var" diye konuşan Işık, eğitim döneminde dönen ranta ilişkin ilginç bir örnek verdi:
* Yönetmeliğe göre, bir okulda forma değişikliği yapacaksanız, bu kararı mutlaka Haziran ayında, öğretmenler kurulunun kararıyla alabilirsiniz.
* Üç dört ay öncesinden siz bu kararı alırsınız, öğretmen kurulu tutanağında bunu geçirirsiniz, hangi ihtiyaçtan değiştirmek zorundasınız, bunu açıklarsınız.
* Gültepe Cengizhan İlköğretim Okulu'nda emekli olan müdürün yerine bakan vekil arkadaş, koltuğa oturur oturmaz formayı değiştirme kararı aldı. Hangi ihtiyaçtan kaynaklandığını söylemeden ve öğretmenler kurulu olmadan.
* Çeliktepe'deki Saray adlı bir mağazayla anlaşıyor. Velilere 'hiçbir yerden almayacaksınız, Saray'dan alacaksınız' diyor. 90 milyon 100 milyona satılanları işportadan 15 milyona alabilirsiniz.
Can güvenliği yok
İstanbul'daki okullar, öğrencilerin can güvenliği açısından da tehlike saçıyor. Akşam gazetesinin dünkü bugünkü haberine göre, bin 940 hasarlı binadan sadece 21'i güçlendirildi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 17 Ağustos Depremi'nde 689'u hafif 131'i orta ve ağır olmak üzere toplam 820 okulun hasar gördüğünü belirledi. Okullardan 689'u ilk etapta onarılarak eğitime açılırken, 131 orta ve ağır hasarlı okuldan 59'u onarıldı, 37'si güçlendirildi, 35'i ise yıkılıp yeniden yapıldı.
940 binanın güçlendirilmesi gerekiyor
Ancak esas tehlike, 1998 öncesinde inşa edilen ve aynı yıl yürürlüğe giren 'Deprem Yönetmeliği'ne göre güçlendirilmesi gereken okullarda. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün verilerine göre, 32 ilçedeki bin 420 okula ait bin 940 binanın Deprem Yönetmeliği'ne göre güçlendirilmesi gerekiyor.
Okullar dün eğitime açıldı, ancak bu bin 940 okuldan sadece 21'i güçlendirildi.
Bingöl'de durum daha da kötü
Bingöl depreminin üzerinden yaklaşık 6 ay geçti. İlde eğitim sorunları, depremin de etkisiyle çok daha ağır yaşanıyor. 27 okulun bulunduğu Bingöl merkezde sadece 4 okul yeni dönem için hazır hale getirildi.
Eğitim Sen Bingöl Şube Yönetim Kurulu üyesi Şahap Volkan, okullarındaki durumu şu şekilde anlattı :
* Bingöl'ün Genç ilçesinde Yatılı Bölge Okulu ve Atatürk İlköğretim Okulu, kullanılamaz durumda. Genç YİBO, 40 gün eğitim ve öğretimi erteledi. Çünkü pansiyon ağır hasarlı.
* Genç Atatürk İlköğretim Okulu'nun da binası yıkılmış, enkazı kaldırıldı ancak yerine bir çalışma başlatılmadı.
* Bingöl merkezdeki 27 okuldan, ağır hasarlı binadan 4'ünün enkazları kaldırıldı. Kara Elmas İlköğretim Okulu'nun sadece inşaat çalışmaları devam ediyor. Diğer üç binada, herhangi bir çalışma yok.
* Bu okuldaki öğrencilerin diğer yakın okullara paylaştırılması söz konusu. Kalan okullarımızda da tamir ve tadilat çalışması sürüyor.
* Gerçi bugün okulları açtık ama biraz da problemli bir durum var. Bingöl depremi bundan sonra da farklı hissedilecek. Çünkü büyük bir yığılma var okullarda. (EÖ/BB)