*Fotoğraf: Murat Kartal
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Diyarbakırlı Ermeni Yazar Mıgırdiç Margosyan hayatını kaybetti. Margosyan karaciğerle bağlantılı sağlık sorunları nedeniyle bir süredir Maltepe Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi görüyordu.
Margosyan'ın ölümünü Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül duyurdu. Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Diyarbakır Ermenilerinden. Bu toprakların zenginliğini edebiyatımızın en güzel diliyle anlatan. "Söyle Margos Nerelisen" adlı şahane kitabın yazarı. Büyükadalı. Mıgırdiç Margosyan'ı kaybettik. Çok üzgünüz'' dedi.
Aras Yayıncılık'ın kurucularından olan Margosyan, Agos gazetesinde de kuruluş dönemi ve sonrasında köşe yazarlığı yapmıştı. Margosyan son olarak Evrensel gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu.
Aras: Edebi geleneğin son halkası
Aras Yayıncılık, sosyal medya hesabından başsağlığı mesajı yayımladı: "Büyüğümüz, kurucumuz, ustamız, Ermenice edebiyatın taşradan yükselen son seslerinden, Hagop Mıntzuri'den el alıp ömrü vefa ettiğince hakkıyla taşıdığı edebi geleneğin son halkası, çok sevgili Mıgırdiç Margosyan'ı, Baron Mıgırdiç'imizi kaybettik. Çok üzgünüz."
Margosyan, 7 Nisan Perşembe günü Kumkapı Patrikhane kilisesinde saat 14.00'te yapılacak törenin ardından Şişli Ermeni Mezarlığında toprağa verilecek.
Margosyan'ın 2008 yılında Yemek ve Kültür dergisinden Pelin Özer'e verdiği röportajdan "ekmek"le ilgili kısmı bianet'te "Ekmek Mutlaka Olacak, Sofraya Evvela Ekmek Konacak" başlığıyla yayınlanmıştı:
"Babam, belki Diyarbakır'dan getirdiği alışkanlıkla ekmeğe çok düşkündü. Çünkü evimizde, sadece bizim evimizde değil Gâvur Mahallesi'ndeki bütün evlerde, -tabii aynı şekilde Müslüman, Musevi, Süryani, Keldani evlerinde de- ekmekler fırınlardan pek alınmazdı. Pahalıydı bir, ikincisi elinizin altında daima ekmek olması lazımdı. Onun için evde hamur yoğurulur, alır firma götürürsünüz, o görev de hep bana verilirdi, nefret ederdim çocukken.
Ekmek pişer, getirirsiniz. O pişen ekmek ailenizi birkaç gün idare eder; kaç kişiyseniz artık, ki genelde kalabalık olur. O evlerde devamlı ekmek tüketilir, ekmekler de ekmek kazanı içerisinde durur. İki üç günde bir ekmek bitirilir, tekrar yoğurulur. Evde böyle bir ekmek bereketi vardır. Belki bunun alışkanlığıyla babam İstanbul'a geldikten sonra da evde ekmek var mı yok mu hiç hesaplamadan kendince her defasında muhakkak eve bir iki tane ekmekle gelirdi.
Ekmek kurumuştur, bayatlamıştır, önemli değil, "Yoh oğlım, evde ekmeg heç eksig olmamali" derdi. Ve nitekim "Ekmek Ekmek Ekmek" öyküsünü doğumunu beklerken yazdığım küçük oğlum Şant, Türkçedeki adıyla Yıldırım, belki dedesinden kalma bir alışkanlıkla eve her gelişinde mutlaka ekmek getirir."
TIKLAYIN-Mıgırdıç Margosyan Yıkıntılar Arasındaki Sokağını Bulamadı
TIKLAYIN-Mıgırdiç Margosyan ve Diyarbakır Anılarındaki Kültürel Çeşitlilik
TIKLAYIN-Gavur Mahallesi'nin Fıllası, Gavur Mahallesi'nin Margosyan'ı
Mıgırdiç Margosyan hakkında
Mıgırdiç Margosyan 23 Aralık 1938'de Diyarbakır'da, Hançepek Mahallesi'nde (Gâvur Mahallesi) doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi.
1966-1972 yılları arasında Üsküdar'daki Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi'nde müdürlüğün yanı sıra felsefe, psikoloji, Ermeni dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. Daha sonra öğretmenliği bırakarak ticarete atıldı. Edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Marmara gazetesinde yayımlanan Ermenice öykülerinin bir bölümü Mer Ayt Goğmerı [Bizim Oralar] adıyla kitap haline getirildi (1984) ve bu kitabıyla 1988'de, Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan Edebiyat Ödülü'nü (Paris-Fransa) aldı.
Aras Yayıncılık tarafından basılan Gâvur Mahallesi (1992), Söyle Margos Nerelisen? (1995) ve Biletimiz İstanbul'a Kesildi (1998) adlı Türkçe kitaplarını, 1999'da ikinci Ermenice kitabı Dikrisi Aperen [Dicle Kıyılarından] izledi.
Gâvur Mahallesi Avesta Yayınları tarafından Li Ba Me, Li Wan Deran [Bizim O Yöreler] adıyla Kürtçe olarak yayımlandı (1999).
Evrensel gazetesinde "Kirveme Mektuplar" adlı köşesinde yazmayı sürdüren Margosyan'ın bu makalelerinin bir kısmı Kirveme Mektuplar adıyla 2006'da Diyarbakır'da kitaplaştırıldı.
1996-1999 arasında Agos gazetesinde yayımlanan makalelerinden yapılan bir seçki olan Zurna 2009'da, yine Evrensel yazılarından derlenen Çengelliiğne (ilk basımı 1999, Belge) ve Yeni Yüzyıl ve Yeni Gündem gazetelerinde yayımlanan makalelerinden derlenen Kürdan 2010'da kitaplaştırıldı.
Yazarın, dünyanın yaratılış hikâyesini mizahi bir üslupla ele aldığı son kitabı Tanrı'nın Seyir Defteri ise 2016'da yayımlandı. (RT)