Haberin Kürtçesi için tıklayın
KHK’li Platformları Birliği, Kürtçe hutbe okudukları gerekçesiyle Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve Din Alimleri Derneği (DİAY-DER) yönetici ve üyesi 9 din aliminin tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, anadilde ibadet ve yaşam hakkının engellenemeyeceğine işaret edilerek, din alimlerinin derhal serbest bırakılmaları istendi.
Kürtçe hutbe
Din ve vicdan özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınmasına rağmen uygulamada tekliğin kendini en ağır bir şekilde hissettirdiğine vurgu yapılan açıklama şöyle:
“Diyanet İşleri Başkanlığı belli bir mezhebe, belli bir dile hizmet eden değil; tüm halkın dini ihtiyaçlarını karşılayacak, bölgenin kültürel yapısını ve hassasiyetlerini bilen din görevlilerini toplumun hizmetine sunmak durumundadır. Ayrıca tüm ülkede tek tip hutbe okutmak, görevlisine güvenmeyen bir kurum görüntüsü oluşturmaktadır. Bundan vazgeçilmelidir.”
Açıklamada, Kürtçe hutbe okuduğu için tutuklanan imamların hakkını korumanın Diyanet’in asli görevi olduğuna dikkat çekilerek, tutuklanan din alimlerinin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Kürtçe dilinde hutbe ihtiyacının derhal karşılanması gerektiğine işaret edilen açıklamada, bunun bir lütuf değil hem dini hem de yasal bir zorunluluk olduğu hatırlatıldı.
Ne olmuştu?
İstanbul’da 3 Temmuz’da Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve Din Alimleri Derneği (DİAY-DER) üyelerine yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 26 kişiden 9’u dün (9 Temmuz) çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Tutuklanan DİK ve DİAY-DER üyelerinin avukatı Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Hüseyin Boğatekin, Kürtçenin suçlama konusu yapıldığını belirtti.
Tutuklanan din insanlarının avukatı Hüseyin Boğatekin, mahkemenin ifade işlemine başlamadan tutuklama kararı verdiğini bilgisayardan gördüklerini söyledi.
(EMK)