Diyarbakır ve Van’da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kamu çalışanlarına ihraç yolunu açan geçici 35’inci maddenin kaldırılması için eylem yapıldı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şubeler Platformu üyeleri, her hafta yaptıkları eylem için Hazal Park’ta bir araya geldi.
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Şube Yönetim Kurulu üyesi Ümit Ay yaptı.
Ay, KHK’liler olarak hukuk dışı uygulamalara teslim olmayacaklarını söyledi ve ekledi:
“Gerek sokakta gerekse alanlarda fiili ve meşru mücadelemizden aldığımız güçle ayakta durmaya ve direnmeye devam ediyoruz. Demokratik toplumcu sendikacılık mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
“Savaşa karşı onurlu bir barışı, ölümlere karşı yaşamı, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, karanlığa karşı aydınlığı savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakabilmek için direne direne kazanacağız. Hiç bir güç hiç bir kuvvet bizi bu mücadelemizde alıkoyamaz” dedi.
Van'da da eylem
Van’da yapılan eylemde de “OHAL rejimine hayır pankartı” açıldı. Açıklamayı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel İş Van Şubesi Başkanı Ömer Tekin yaptı.
“15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana ülkede tweet atmanın dahi dava konusu olduğunu” belirten Tekin, şöyle devam etti:
“Ülkede neredeyse hakkında soruşturma açılmamış, sanık kürsüsüne çıkmamış, hapis cezası müeyyidesine maruz kalmamış yurttaş kalmadı. Kentimizde 6 yılı aşkın süreden beri emek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının demokratik ve anayasal hakkı olan ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı’ keyfi olarak engellenmektedir.
"Darbe girişiminin amacı netleşti"
“İktidar ve yerel kamu otoriteleri yandaş dernek ve sivil toplum örgütlerine uygulamadığı yasakları, defacto olarak OHAL’i kalıcı hale getirmek suretiyle demokratik sivil toplum örgütlerine karşı uyguluyor.
"15 Temmuz darbe girişimi üzerindeki sis perdesi yeterince dağılmamış ancak darbe girişimi bir lütuf olarak görülerek hayata geçirilen sivil darbenin neyi amaçladığı aradan geçen süre içinde tümüyle netleştti.
“Sivil darbe uygulamalarıyla OHAL döneminde bile askıya alınamayacak olan temel hak ve özgürlükler çiğnenmiş, darbe girişimi her tür anti demokratik uygulamanın gerekçesi haline getirilmiştir. Bunların başında da haksız ve hukuksuz ihraçlar geliyor.
"Mücadeleye devam edeceğiz"
“Herkesin çok iyi bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmayan tüm kararlar yasaya aykırıdır. Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, kararların alınış şekline, ihraç edilenlere ‘savunma hakkı’ bile tanınmaması hususu nazara alındığında KHK ihraçlarının hukuka aykırılığı açık ve net olarak anlaşılıyor.
"Önümüze çıkarılan tüm engellere, baskılara, kuşatmalara karşı dimdik ayakta kalmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Emeğin, barışın, kardeşliğin dünyasını inşa edip çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakma mücadelesi vereceğiz!”
(RT)