Fotoğraf: Çavuşoğlu ve Stoltenberg Antalya Uluslararası Diplomasi Forumunda, Mart 2022
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile telefonda konuştuğunu, Türkiye'nin güvenlik endişelerinin giderilmesi gerektiğini bildirdi.
Stoltenberg, Çavuşoğlu ile telefon görüşmesi hakkında sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Spoke with Foreign Minister @MevlutCavusoglu about the decisions by our closest partners #Finland & #Sweden to apply for #NATO membership. #Turkey is a valued Ally & any security concerns need to be addressed. We must stand together at this historic moment.
— Jens Stoltenberg (@jensstoltenberg) May 16, 2022
Görüşmede Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine başvurma kararlarının ele alındığını belirten Stoltenberg, "Türkiye değerli bir müttefik ve herhangi bir güvenlik endişesi giderilmeli." ifadesini kullandı.
Stoltenberg, "böyle tarihi bir zamanda" birlikte olunması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan'ın "güvenlik kaygıları"
Erdoğan'ın, Stoltenberg'in giderilmesini istediği, "güvenlik kaygıları" esasen Finlandiya ve İsveç'teki -ve NATO üyesi bütün ülkelerdeki- siyasal sürgün ve ve göçmenlerin tamamının, hatta bu ülkelerin parlamentolarındaki, o ülkelerin yurttaşı olan milletvekillerinin tutuklanarak Türkiye'ye iadesini kapsıyor. Erdoğan özellikle bugün bu konuya yönelik konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
Bir gazetecinin "Finlandiya Cumhurbaşkanı NATO'ya üyelik konusunda sizinle görüşmeye hazır olduğunu söyledi, bu konuda bir resmi talep geldi mi ve takvim belirlendi mi? Yine NATO'ya üyelik konusunda İsveç'ten bir heyetin Ankara'ya geleceğini biliyoruz. Her iki ülke ile yapılacak görüşmelerde Türkiye'nin tutumu ve beklentileri ne olacak?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
"Her iki ülke ile ilgili de gerçi bu aralar Dışişleri Bakanları arasında bazı görüşmeler yapıldı. Fakat çok açık, net, samimi bir şeyi benim söylemem lazım. Bakın her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık, net bir tavrı söz konusu değil. Kaldı ki bu süreç içerisinde bu terör örgütlerine karşı kalkıp 'Biz karşıyız' deseler bile, ki tam aksini, teslim etmeleri gereken bazı teröristlerle ilgili teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var. Velev ki teslim edeceklerini dahi söyleseler biz şuna inanırız, bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz. Daha önce biliyorsunuz Yunanistan NATO'dan çıkmıştı. O dönemin yönetimi tekrar Yunanistan'ın NATO'ya girmesini sağladı. Şimdi ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum. Peki NATO'nun en önde gelen ülkeleri Yunanistan'a her türlü desteği veriyor mu, veriyor. Yunanistan'da üsler kuruyorlar mı, kuruyorlar. Biz bunlara nasıl inanacağız?
İsveç terör örgütlerinin zaten kuluçka merkezi, parlamentolarında teröristleri getirip orada bunları konuşturuyorlar, özel davetler çıkartıyorlar. Hatta PKK yanlısı teröristler var parlamentolarında. Biz bunların neyine güveneceğiz? Pazartesi günü Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler, kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Her şeyden önce Türkiye'ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde bir güvenlik örgütü olan NATO'ya girmelerine biz 'evet' demeyiz. Çünkü NATO o zaman bir güvenlik örgütü olmaktan çıkar, teröristlerin adeta temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer haline gelir. Buna 'evet' demek mümkün değil ve bir sokulduğumuz yerden bir daha sokulamayız. Kusura bakmasınlar." (AEK)