* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un ilk imza sahibi olduğu, AKP ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan, “1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun Teklifi”, Meclis’te oy birliğiyle kabul edildi.
Kanuna göre, Yüksek Adalet Divanı’nın kullandığı yetkilerin hukuki dayanağını oluşturan ve halen yürürlükte bulunan kanun hükümleri geçmişe dönük yürürlükten kaldırılacak.
Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifinin yasalaşmasını TBMM Başkanı Şentop, şöyle değerlendirdi:
“27 Mayıs 1960 sonrası uygulamalar, Yassıada'da kurulan sözde mahkeme ve bunun hukukun tüm ilkelerini çiğneyen gayrimeşru sonuçları, esasen milletin vicdanında daima yok sayılmış ve bu sözde mahkeme fiiline ortak olan herkes tarihin en karanlık sayfalarında yerini almıştır.”
Zararların tazmini
Yasalaşan kanun teklifinde yer alan düzenlemeler şöyle:
Yeni dava yolu öngörülerek Yüksek Adalet Divanı’nın kuruluşuna ve yetkilerine ilişkin kanun hükümlerinin yürürlükten kaldırılmasıyla hükümsüz hale gelen kararlardan kaynaklanan zararların tazminine imkan sağlanacak.
Varlığı hukuki dayanaktan mahrum olacak Yüksek Adalet Divanı’nın hükümsüz hale gelen bütün kararlarının adli sicil ve her türlü arşiv kayıtlarından silinmesi, Adalet Bakanlığı’nca resen yerine getirilecek.
İtiraz hakkı
Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülenlerin uğradıkları manevi zararlar, hazine tarafından karşılanacak. Bu kişilerin mal varlığı değerlerinin müsadere edilmesinden kaynaklanan maddi zararları da giderilecek.
Zarar görenler ve mirasçıları tarafından zararlarının karşılanması istemiyle yapılacak başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere cumhurbaşkanı tarafından bir komisyon kurulacak. Komisyon çalışma usul ve esasları cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek.
Zararlarının karşılanmasını isteyenler komisyonun çalışma usul ve esaslarının Resmi Gazete’de yayımlanmasını izleyen üç ay içinde komisyona başvurarak zararlarının tazminini isteyebilecek.
Komisyon başvuruları
Komisyon kararlarına karşı kararın tebliğini izleyen 15 gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere komisyona itirazda bulunulabilecek. İtiraz üzerine verilen kararlara karşı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’da dava açılabilecek. Bu davalar acele işlerden sayılacak.
Komisyona yapılacak başvurular için herhangi bir ad altında ücret talep edilemeyecek. Komisyonun itirazı üzerine verdiği kararlara karşı Danıştay’da açılacak davalarda karar ve ilam harcı maktu alınacak ve dava sonunda maktu vekalet ücretine hükmedilecek.
Komisyon tarafından başvurular değerlendirilirken ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeler, ilgili gerçek veya tüzel kişilerden istenebilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, bu husustaki talepleri belirlenen süre içinde yerine getirmek zorunda olacak.
27 Mayıs 1960’tan itibaren geçerli
Maddi zararların karşılanması talepleri karara bağlanırken uğranıldığı kesin olan ancak aradan geçen zaman sebebiyle tutar yönünden tespiti teknik olarak mümkün olmayan zararlar açısından hakkaniyete uygun bir miktarın ödenmesine karar verilecek.
Kamu kurum ve kuruluşları, Yüksek Soruşturma Kurulu ve Yüksek Adalet Divanı’na ait her türlü arşivlik ve arşiv belgesini maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde TBMM Başkanlığı’na devredecek.
Düzenleme, 27 Mayıs 1960’tan itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Ne olmuştu? Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifi Haziran 2020'de Meclis Genel Kurulu'nda oy birliğiyle kabul edilerek yasalaştı. Yassıada yargılamaları 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti'nin (DP) Türkiye'yi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir grup subayın 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine tamamıyla el koyması sonucu gerçekleşen darbenin sonrasındaki yargılamalardır. Özetle yaşananlar şöyle: *Yassıada yargılamaları, Ekim 1960'ta Demokrat Parti yöneticilerinin yarglanmasıyla başladı. 14 Ekim'deki ilk davada konuşan Adnan Menderes'in ardından konuşan eski cumhurbaşkanı Celal Bayar, Afganistan kralının kendisine görevi sırasında hediye ettiği Afgan tazısını bin liraya bir iktisadi devlet teşebbüsüne neden sattığını açıkladı. Bazı davalar gizli yapıldı Sebep olarak "çeşme yaptırmasını" gösteren Bayar'ın davası, anayasayı ihlal davasına bağlandı. *Bayar ayrıca, Kurtuluş Savaşı'ndan kaçmak ve İstanbul'daki 6-7 Eylül olaylarından sorumlu tutularak, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü ve eski İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay'la birlikte yargılandı. Gizli yapılmasına karar verilen bu dava sonunda ilk celse tamamlandı. *31 Ekim'deki duruşma "bebek davası"yla başladı. Eski başbakan Menderes'in soprano Aynur Aydan'la olan ilişkisinden doğan gayri meşru bebeğin, doğumdan hemen sonra ölümüyle ilgili olan davada, doktorlar çocuğun erken doğduğu için yaşayamadığını belirtti. Davalar sürerken Milli Birlik komitesi tasfiye edildi ve İkinci Gürsel Hükümeti kuruldu. İdam kararları *Bu sırada Yassıada duruşmalarına, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı İnönü'ye Topkapı olayları sırasında düzenlenen suikast girişimi davasıyla devam edildi. Dava sonunda, anayasa ihlaliyle suçlanan Celal Bayar ve Adnan Menderes'in de aralarında bulunduğu 15 kişinin idamı istendi. Duruşmalar sırasında kalp krizi geçiren Lütfi Kırdar öldü. *14 Ekim 1960'ta başlayan Yassıada davaları, 15 Eylül 1961'de karara bağlandı ve toplam 19 dosyada toplanan davalar anayasayı ihlal davasıyla birleştirildi. 592 sanıktan 288'i için idam istendi. 15 sanık idam cezası alırken, 31'i müebbetle cezalandırıldı. 418 sanıkta çeşitli cezalara çarptırıldı. Menderes, intihara kalkıştı. Cezaları onaylanan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül günü sabaha karşı idam edildi. 17 Eylül'de Adnan Menderes İmralı adasında idam edildi. |
(TP)