CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın kendisi hakkında yaptığı suç duyurusu ve açtığı 500 bin liralık tazminat davası hakkında konuştu.
Hakkında açılan soruşturmayı ve tazminat davasını değerlendiren Özer Akar'a "Restinizi görüyorum" dedi. "Akar halen beni astsubay kendini de Genelkurmay Başkanı sanıyor" diyen Özel, basın toplantısında özetle şunları söyledi:
TIKLAYIN - Hulusi Akar, Özgür Özel Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu
"Tazminat hukukunun temel kuralı"
"Hulusi Akar, dün aldığı talimatla, AKP Genel Başkanı'nın canlı yayında verdiği talimatın ardından bir dilekçe verildi. Dilekçede tarafımdan 500 bin TL'lik tazminat talebi var. Tazminat hukukunun temel kuralı şu: Tazminat alan kişi zenginleştirmeyecek kadar, veren kişiyi de fakirleştirmeyecek kadar olacak. 500 bin TL'yi benden alırlarsa ben fakirleşirim, bende böyle bir para yok. Ama Hulusi akar 500 bin TL'yi alsa zenginleşmeyeceğini iddia ediyor.
"Türkiye'de hukuk tersine işliyor"
"Türkiye'de hukuk o kadar tersine işliyor ki, önce Cumhurbaşkanı cezadan bahsediyor, sonra bu cezanın verileceği müjdelendikten sonra suçu tarif ediyor, mahkemeler harekete geçiyor, en son bu konuda zarar gördüğü iddia edilen kişi de kendine verilen görevi yerine getiriyor.
"Beni asteğmen kendisini de Genelkurmay Başkanı sanıyor"
"Dava dilekçesinde Askeri Ceza Kanunu'nun 95/4'üncü maddesine atıf yapıyor. Askeri Ceza Kanunu, asker kişilerin işledikleri suçları düzenliyor. Hulusi Akar, kendisini hala Genelkurmay Başkanı sandığı gibi, beni de 23 yıl önce tezkere alarak ayrıldım ama hala daha asteğmen sanıyor.
"Sindirmeye, korkutmaya ve susturmaya yönelik hamleler bunlar"
"Milli Savunma Bakanı'nın tarafımıza açtığı dava, Cumhurbaşkanı'nın azmettirmesiyle öğrencilere açılan, akademisyenlere, gazetecilere, sanatçılara açılan davalar, ana muhalefetin grup başkanvekillerine, sözcülerine, ana muhalefet liderine açılan davalar. Bu silsilenin tamamı sindirmeye, korkutmaya, susturmaya ve geriletmeye yönelik hamlelerdir.
"Eğilmeyeceğiz, geri adım atmayacağız"
"Korkmayacağız, sinmeyeceğiz, bir adım dahi geri atmayacağız. Çünkü şunu biliyoruz, bugün bu Hulusi Akar'ın ya da Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında Özgür Özel bir santim eğilirse, savunmasız öğrenciler, akademisyenler, sanatçılar bunların karşısında diz çökmek zorunda kalır. Biz bir santim eğilirsek, Türkiye diz çöker. Bunun için eğilmeyeceğiz, geri adım atmayacağız.
"Kuklalarını değil Erdoğan'ı muhatap alıyoruz"
"Ey Recep Tayyip Erdoğan, doğrudan seni muhatap alıyoruz. Kuklalarını değil. Gücün yetiyorsa bizi sözle sustur, gücün yetiyorsa bizi aklınla yen, gücün yetiyorsa bize siyaseten cevap ver. O gece söylediğimiz beş konuda, bir tek cevap veremeyen aciz Milli Savunma Bakanı'nı şimdi kendi yönettiğin, kendi atadığın, kendi tehdit ettiğin mahkemelere güvenerek koruyamazsın. Kendisi karşımıza televizyonlarda çıksınlar, sorularımıza cevap versinler. Karşımıza çıkmaya cesareti olmayanlar bizimle mahkemelerde hesaplaşacak.
"Duruşma salonuna gelecek cesaretin var mı?"
"Restinizi görüyorum. Ben o mahkemede olacağım, şahitlerim olacak. Konuşmayı yaptığım günden beri sayısız aldığımız telefonla Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk Davası mağdurları, seninle birlikte görev yapmış, seni tanıyan, ciğerini bilen TSK mensuplarını şahit dinleteceğim sana karşı. Hodri meydan! Bu tarihi yüzleşmede o duruşma salonuna gelecek cesaretin var mı yok mu göreceğiz." (HA)