Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün partisinin genel merkezinde genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu.
TIKLAYIN - Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu 15'ler Olayı Olmayabilirdi
Erdoğan, CHP’den 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye seçime katılabilmesi için geçmesine yine tepki gösterdi.
TIKLAYIN - CHP'den "Demokratik Hamle": 15 Vekil İYİ Parti'ye Geçti
CHP’den 15 milletvekili, İYİ Parti’nin Meclis’te 20 vekillik grup kurarak seçime parti olarak katılması için İYİ Parti’ye geçti.
TIKLAYIN - YSK Seçime Katılacak 10 Parti Açıkladı: İYİ Parti Seçime Katılıyor
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), 24 Haziran’da yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’ne katılacak partilere ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararda, Meclis’te grup kurma sayısına ulaşan İYİ Parti, seçime girecek 10 parti arasında yer aldı.
“Ama diktatörler bunu yapar”
Erdoğan bugünkü konuşmasında bu olayı şöyle değerlendirdi:
“Genel başkan olarak arkadaşlarımı dinlemeden, müzakere etmeden, karar almam mümkün değildir. Mesela erken seçim kararında o dar zamanda tüm bu istişare kanallarını harekete geçirdik.
“Şayet siyaset tek kişilik bir oyun olsaydı o zaman ne partiye ne teşkilata ne bunca insana ve bunca emeğe ihtiyaç kalırdı. Genel başkan olarak görevim partimizin ve milletimizin ortak hissiyatına, beklentilerine, ortak çıkarlarına en uygun çözümleri bulmak ve formüle etmektir.
“Siz bakmayın bazılarının AK Parti'yi tek adamlıkla suçlamalarına. Bu ülkede diktatör görmek isteyen bir gecede 15 milletvekiline partisine hiçbir makul gerekçe göstermeden siyaset mühendisliği ürünü yöntemlerle zorla parti değiştirenlere bakmalıdır.
“AK Parti’deki kendi teşkilatının ve milletimizin tercihlerine saygıya dayalı siyaset tarzının yanından bile geçemeyecek olanların, Allah göstermesin, bu ülkenin yönetimine gelmesi halinde neler yapabileceklerini düşünmek bile istemiyoruz. 15 milletvekili, bunları sen seçmedin. Kim seçti? Ve sen bunları ağlatarak kendi evinden gönderiyorsun. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ama diktatörler bunu yapar.”
“Bunun faturasının ağırlığını da hep birlikte gördük”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
“İşte milletimiz bu durumu gördüğü için ülkeyi yönetme emanetini 15 yılı aşkın süredir AK Parti’den başka kimseye vermiyor. Sadece 7 Haziran seçimlerinde kısa bir belirsizlik yaşandı. Bunun faturasının ağırlığını da hep birlikte gördük.
“Henüz hükümeti kurmayı bile becerememiş olanların, ülkenin siyasi-sosyal dinamiklerine nasıl sinsice saldırdıklarını hep beraber takip ettik. Yaklaşık dört ay sonra milletimiz bu haramzadelere dersini vermiştir.”
“İki seçim sistemin zafiyetlerini milletimizin önüne serdi”
“24 Haziran seçimleri durduk yere ortaya çıkmış değildir. Türkiye gerçekten hayati, tarihi hadiselerin ardından ulaşmıştır.
“2014 yılı ağustos ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkan tablo, ülkemizde yönetim sistemi değişikliğinin kaçınılmaz hale geldiğini zaten göstermişti.
“2015 yılında ardı ardına yaşadığımız iki seçim sistemin zafiyetlerini milletimizin önüne serdi.
“Terör olaylarının yoğunlaşması sebebiyle dikkatimizi milletimizin bekası mücadelesine verdiğimiz için bu sistem tartışmasını gündemimizin alt sıralarına itmek zorunda kaldık.
“Sonradan eklenen partinin örtülü ittifakıyla karşılaştık”
“16 Nisan halkoylamasıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçme kararımız milletimiz tarafından da onaylanmıştır. Hatta bununla kalmadık, seçim ittifaklarını hukuki zemine kavuşturarak milletimizin karşısına gizli kapaklı anlaşmalarla değil şeffaf bir şekilde çıkılabilmesine imkân da sağladık.
“Anamuhalefet partisi ve artık onun tabii müttefiki haline gelmiş bölücü örgütün güdümündeki partiyle, sonradan eklenen partinin örtülü ittifakıyla karşılaştık. Onlar kapalı kapılar ardında yürüttükleri kirli pazarlıklarla bu süreci sürdürmeyi tercih ettiler.
“Ülkemize çok ağır maliyetleri olacağı için…”
“Anamuhalefetin kurusıkı efelenmelerini açıkçası biz ciddiye almıyorduk. Ancak MHP’nin yaptığı erken seçim çağrısı ülkede üzerinde önemle durmamız gereken farklı bir iklimin oluşmasına yol açtı.
“Esasen cumhurbaşkanı ve hükümet olarak bizim önümüzdeki veya önümüzde milletimizden aldığımız yetkiyle kullanabileceğimiz daha 1.5 yılımız vardı. 1.5 yıl daha koltuğumuzda oturabilirdik. Ama dert koltuk değil. Dert, tam aksine ülkede huzur refah nasıl olacak bu. Ha hodri meydan mı diyorsun? İşte meydan, çık.
“Erken seçim demek bu 1.5 yıldan vazgeçmek anlamına gelmiyordu. Seçimleri zamanında yapma taahhüdümüz vardı. Yapamama da nereden kaynaklanıyor? Gene bu sistemden kaynaklanıyor. Uzun süreli erken seçim havasının ülkemize çok ağır maliyetleri olacağı için bu gündemi Türkiye’nin önünden süratle kaldırmaya karar verdik.
“Böylece 17 Nisan’da yapılan çağrıya 18 Nisan’da cevabımızı tarihiyle birlikte vererek ülkemizi bu önemli tartışmadan çıkartmış olduk.”
“24 Haziran seçimleri mücadeleyle geçecek”
“Yaşanan gelişmeler 24 Haziran seçimlerinin ülkemizde her hadisede kendisini gösteren bir mücadeleyle geçeceğine işaret ediyor.
“Bu yerli ve milli anlayışla ülkemizin ve milletimizin tüm çıkarlarına karşı olmayı siyasette varlık gayeleri haline getirmiş olanlar arasındaki mücadeledir.
“Geçtiğimiz 5 yıl çok ibretlik sahnelerle doludur. Sosyal fay hatlarını değiştirmek için çabaladılar, başaramadılar. Türkiye’yi çukurlara mahkum etmeye çalıştılar, başaramadılar. FETÖ ihanet çetesiyle teslim almak istediler, başarısızlığa uğradılar.
“Şunu unutmayın, muhalefetin bu ülkede Soros'ları çoktur. Bunlar sadece içeriden değil, dışarıdan destekli Soros'lardır. Bunların kim olduğunu, hangi kaynaklardan beslendiğini gayet iyi biliyoruz. Gün ola harman ola.
“Tüm güçlerini Türkiye’yi yönetmeye talip olmaya değil, şahsıma ve AK Parti’ye karşı seferber ettiler.”
“Daha çok demokrasi diyoruz, daha çok özgürlük diyoruz”
“İşte bunun için önümüzdeki dönemde daha çok demokrasi diyoruz, daha çok özgürlük diyoruz, daha geniş haklar diyoruz. Daha fazla refah diyoruz, daha fazla zenginlik diyoruz. İşte bunun için önümüzdeki dönemde daha çok huzur, güven, yatırım diyoruz.
“Türkiye’nin yeni dönemini yürütmenin daha etkin, yasamanın bu noktada daha itibarlı çalıştığı bir dönem olacağını hatırlatmak isterim.” (AS)