Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, bugün dernek binası önünde 596. "F oturması" basın açıklamasını yaptı. Ağır hasta mahpus Önder Poyraz'ın durumunu gündeme getiren İHD, hapishanelerde hasta mahpusların tedavilerine dönük engellemeler ve hak ihlallerinin devam ettiğini belirtt.
Yapılan açıklamada, halen Erzurum Dumlu 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulmakta olan Poyraz'ın durumu paylaşıldı:
"Önder Poyraz, ileri derecede mide ve böbrek hastası olup, omurga yaralanması nedeniyle takılan platine bağlı ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşaması yanında, geçirdiği felç nedeniyle sağ kolunu kullanamamakta, bir böbreği hastalık nedeniyle fonksiyonunu tamamen kaybettiğinden tek böbrekle hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır.
"Erzurum Dumlu 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden önce, sırası ile Şırnak T Tipi Kapalı Hapishanesi ve Batman Beşiri T Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tutulan, ağır hastalıklarına ve yapılan başvurulara rağmen hastalıkları tedavi edilmeyen, ileri derecede hareket kısıtlılığı olması nedeniyle tek başına yaşamını sürdürmekte zorlanmasına rağmen tek başına tutulan Poyraz, ayrıca mide rahatsızlığına bağlı olarak yediği her şeyi kustuğu için sağlığı hızla bozulmuş, bu durum yaşamına ağır tehdit haline gelmiştir."
İHD, Poyraz'ın eşinin kendilerine yaptığı açıklamayı da aktardı:
"Eşimin anlattığına göre hastalanınca sadece revire götürüp ağrı kesici yapıp geri götürüyorlar ve senin hiçbir şeyin yok diyorlar. Durumu çok ağırlaşıncaya kadar ambulans çağırmıyorlar. Erzurum'dan beni aradığında kolunun felç geçirdiğini söylemişti. Durumu gittikçe ağırlaşıyor. Artık kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Adeta bir robot gibi boynunda, sırtında boydan boya platin var ve tek böbrekle yaşıyor. Tek başına hücrede kalıyor ve bu yüzden durumu gittikçe ağırlaşıyor.
"Eşim hasta ve tedavi yapılmıyor. Tedavi edilmesi için dilekçe veriyoruz ama bu talebimiz reddediliyor. Ne yerse midesi bulanıyor ve kusuyor. Yetkililerin bu durumda yaptıkları tek şey revire götürüp ardından tekrar tek başına kaldığı hücresine götürülmesi. 9 Ağustos'ta açık görüşe gittim. Tedavisi aksatıldığı için durumu daha da ağırlaşmış.
"Felç nedeniyle elini kullanamıyor, el parmaklarını hiç bir şekilde hareket ettiremiyor. Sağ elinin damarları tıkanmış. Daha önce gündeme geldi ve cezaevi yönetimi bundan dolayı hastaneye götürdü. Kolunun MR'ı o zaman çekildi. O günden beri hastaneye kontrole götürmemişler ve tedavi edilmemiş.
"Görüşte durumu çok kötüydü. O kötü durumda bile tekli hücrede tutuluyor ve onunla birlikte arkadaşlarına disiplin cezaları verilmiş. O şekilde çok zorlanıyor. Tek başına doğru düzgün hiç bir ihtiyacını karşılayamıyor. Önder erken tedavi edilseydi, belki bugün sağ elini kullanabilirdi. Bu kadar başvuruya, dilekçelerimize rağmen tedavi edilmedi. Sadece revire götürüp ağrı kesici verdiler. Eğer tedavi etseydiler, durum bugün bu kadar ağır olmazdı. Böbreklerinden, sırtından ve şimdi de elinden rahatsız. Bu hastalıkları bütün bedenine sirayet ediyor. Sağ kolu kalmıştı, o da gitti. Onun artık cezaevinde idare etme gibi bir durumu kalmadı. Artık bu şartlarda yapamaz. Eğer bıraksalar, biz kendimiz bakacağız. Uzakta olduğu için çocukları özlüyor ama her görüşe de çocukları götüremiyorum ve götürecek durumum da yok. Bir an önce bırakılmasını istiyoruz."
(AÖ)