Haberin Kürtçesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, "Emek Bizim Söz Bizim" sloganıyla başlattıkları mücadele programı kapsamında yarın (8 Şubat 2022) yapılacak "Beyaz G(ö)REV" eylemi öncesi basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Tabip Odası'nda (İTO) düzenlenen toplantıda TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan, İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ve İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Murat Ekmez yer alırken Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bolu-Düzce, Burdur-Isparta, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir-Bilecik, Giresun, Hatay, İzmir, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Samsun, Urfa, Tekirdağ ve Van-Hakkari tabip odalarının yöneticileri ise çevrimiçi olarak toplantıya katıldı.
Tabip odalarının temsilcileri topluma "Bu g(ö)rev hepimizin sağlığı için; 8 Şubat'ta randevu almayın, hastanelere bizlerin yanında olmak için gelin" diye seslendi.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan tarafından okunan basın açıklaması ise şöyle:
"Bugün, dünya ülkeleri arasında en az maaşlardan birini alıp en fazla şiddete uğrayan hekimler ve tüm sağlık çalışanları olarak tabip odalarımızla, sağlık ve emek meslek örgütleriyle birlikte G(ö)REV'deyiz.
"Bugün, BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2.300-4.000 TL arasındadır; pratisyen hekimin yalın maaşı yaklaşık 4.900 TL; 30 yıllık uzman hekimin yalın maaşı 5.800 TL'dir demek için buradayız. Türkiye, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan altıncı sırada; pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14'üncü sırada bulunmaktadır. Türkiye'de Sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiştir.
"10 yılda göç eden hekim sayısı 24 kat arttı"
"Son 10 yılda yurtdışına göç eden hekim sayısı 24 kat artmıştır ve yalnızca geçtiğimiz ocak ayında 197 hekim Türk Tabipleri Birliği'ne yurtdışında çalışma belgesi için başvurmuştur. Bu koşullardan mutsuz olan ve gelecekten endişe duyan meslektaşlarımız yurtdışına göç etmektedir. Yurdumuzda hak ettiğimiz koşullarda ve gelecekten endişe duymadan çalışmak istiyoruz demek için G(ö)REV'deyiz.
"Bugün, MHRS'de hastalar aylarca sıra bulamıyor; acil başvuru sayılarımız olağandışı durumlar yaşayan bir ülkede görülebilecek oranlarda; hekimlere/hastalara dayatılan 5 dakikada bir muayene bu sorunu çözmez; bu süre ne muayene ne hasta öyküsü alma ne de tedaviyi hastayla birlikte planlamaya yeter; ancak hastalıkları daha da artırır demek için buradayız. OECD ülkeleri arasında 2020 yılında Türkiye hasta başına düşen hekim sayısında 37 ülke içinde 34. sıradayken KHK, arşiv taraması gibi bahanelerle genç hekimler halen atanmıyor demek için G(ö)REV'deyiz.
"Toplumun da bizlerin de hasta olmaması için..."
"Toplumun da bizlerin de hasta olmaması, ölmemesi için COVID-19 pandemisi sürecinde neredeyse hiçbir bilimsel tedbiri almayan iktidar, Sağlık Bakanlığı bugün itibariyle de tüm önlemleri ortadan kaldırarak bilimsel bilgiyi ve tarihsel deneyimleri tamamen yok saymıştır. Bugün, COVID-19'a bağlı hekim ölümlerinde ve hastalanmada Türkiye halen en üst sıralarda iken; iktidar çalışma koşullarımızda hiçbir gerekli önlemi almadığı gibi ölen mesai arkadaşlarımızın da COVID-19'a bağlı öldüğünün kanıtlanmasını bizlerden isteyecek kadar da duygusuzlaşmıştır demek için buradayız. COVID-19 aşısına kadar her 30 dakikada bir sağlık çalışanını bu enfeksiyondan kaybettik. 14 Eylül 2020 yılına kadar COVID-19 vakalarının %14'ü sağlık emekçileridir ki bu sayı dünyada yaklaşık 5 milyon sağlık çalışanına denk gelmektedir ve her geçen gün artmıştır. İşte bu sebeplerden artık yeter COVID-19 Meslek Hastalığı Yasası amasız fakatsız hızla çıkarılmalıdır demek için G(ö)REV'deyiz.
"Sağlığa da yansıyan şiddet dili"
"Bugün, pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları ve ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dili her geçen gün daha da can yakmakta, canımızı almaktadır. Sağlıkta Şiddet Yasa Taslağı sunduk, neden işletilmiyor, ne oldu demek için G(ö)REV'deyiz.
"Bugün, 36 saat nöbet sonrası bir hekim arkadaşımızı kaybettik artık böylesi acılar yaşamak istemiyoruz. Uzmanlık eğitimi almak bir haktır ve bu hak keyfiyete, yöneticilerin insafına bırakılamaz demek için G(ö)REV'deyiz.
Tıp öğrencileri
"Tıp öğrencilerinin barınma, beslenme gibi temel hakları güvence altına alınmadığı için bir arkadaşımızı kaybettik artık yeter demek için; tıp öğrencileri artık üniversitelerinde öğretim üyesi bulamıyor, liyakate, bilime dayalı akademi istiyoruz demek için G(ö)REV'deyiz.
"Ekim ayından beri artık yeter, bıçak kemiği deldi geçti diyerek "Emek Bizim Söz Bizim" eylem süreci başlattık; bizlerin haklı talep ve tepkilerini görmezden gelemeyerek Meclis'e apar topar bir yasa taslağı geldi. Genel kurulda maddeleri bütün partilerin mutabakatıyla kabul edilmişken, komisyon üyeleri tarafından bir gecede buharlaştırıldı, tozlu raflara kaldırıldı. Ne oldu bu yasa tasarısına? Yasanın geri çekilmesini sağlayan partilere, iktidara soruyoruz neden geri çektiniz yasa tasarısını? Daha iyisini getireceğiz dediniz ama iki ayı geçti neden hekimlere/sağlık çalışanlarına bir açıklama yapmıyorsunuz? Hakkımızı aramak için G(ö)REV'deyiz.
"Topluma da sesleniyoruz"
"Emek Bizim Söz Bizim" sürecinde sesimizi bir kez daha duyurmak için 26 Ocak-4 Şubat arasında başlattığımız Beyaz Nöbet'te de nöbetimiz sürecinde Meclis'e herhangi düzenleme getirilmezse 8 Şubat'ta bizler için artık G(ö)REV zamanı olacağını belirtmiştik. Bugün buradan duyuruyoruz 8 Şubat'ta G(ö)REV zamanımız gelmiştir! Bunun için G(ö)REV'deyiz.
"Topluma da sesleniyoruz: Bu G(ö)REV yalnızca hekimler/sağlık çalışanları için değil, hepimiz için. Artık tıkanan, işlemeyen; 5 dakikada muayenelere, aylarca randevu beklemelere zorlandığınız; özel hastanelere mahkûm bırakıldığınız bir sağlık sistemine birlikte artık yeter diyebilmemiz için G(ö)REV'deyiz.
"Bizleri duymak görmek istemeyen emeğimize, haklarımıza, sağlık hakkımıza göz dikmiş iktidara cevabımızı bugün vermek G(ö)REVimizdir. Ve bilmelidirler ki bu emeğimiz ve haklarımız için yapacağımız son, tek günlük G(ö)REV'dir. Başta 14 Mart'a kadar olmak üzere haklarımızı alana kadar "Emek Bizim Söz Bizim" demeye, haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz."
(AÖ)