Haberin İngilizcesi için tıklayın
Koronavirüs salgını dünyada ve Türkiye'de etkisini sürdürüyor. Virüsle mücadelede kimi ülkeler ikinci dalga diye tanımlanan süreçlerin tam ortasında ve salgın önlemlerini yeniden artırıyor, kimi ülkeler ise henüz birinci dalgayı sönümlendirebilmiş değil.
Bilim insanları koronavirüs aşısını bulmaya her geçen gün bir adım daha yaklaşsa da Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ve bilim insanlarının yaklaşan kışla ilgili açıklamaları endişeleri artırıyor.
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, son açıklamasında, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika'da vaka sayılarının hızla yükseldiğini belirtip "Gelecek birkaç ayın zorlu geçeceğini biliyoruz" dedi.
Kışa yönelik endişelerin artmasının önemli nedenlerinden biri de mevsimsel grip. Halk sağlığı uzmanları; salgın sürecinde 65 yaş üzeri yurttaşların, beş yaş altı çocukların ve kronik hastalığı bulunan kişilerin zatürre ve grip aşısı olmasının önemine dikkat çekiyor.
Grip aşısına yönelik talep de bu nedenle geçen yıllara göre daha yüksek.
Türk Eczacıları Birliği (TEB), 13 Ekim'de yaptığı açıklamada, geçen yıl salgın olmamasına rağmen grip aşılarının yetersiz kaldığını belirtti. Birlik, aşıların dağılımı konusundaki yöntem belirsizliğinin de kaygı verici olduğuna vurgu yaptı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, 14 Ekim'de yaptığı açıklamada "Türkiye'ye geçen yıl 1 milyon 350 bin grip aşısı geldi, bu yıl 1 buçuk milyondan fazla olacak. Ama biz bu sayıyı daha da artırma gayretindeyiz" dedi.
Aşının dağılımı konusundaki belirsizlik halen sürüyor. Aile hekimleri de eczacılar da Sağlık Bakanlığı'ndan gelecek açıklamayı bekliyor.
TEB Başkanı: En çok ihtiyaç duyan almalı
TEB Başkanı Erdoğan Çolak, bianet'e "Sağlık Bakanlığı'nın talebiyle bir ilaç firmasınca Türkiye'ye 1 milyon 350 bin aşı ithal edildi şu anda. Ancak grip aşısının önerildiği çok ciddi bir nüfus var Türkiye'de. Bu da 20 milyon civarında bir nüfusa tekabül eder" dedi.
Türkiye'nin özellikle bu kış talep nedeniyle yaklaşık 10 milyon grip aşısına ihtiyacı olduğunu söyleyen Çolak, sözlerini "Koronavirüs bunu tetikleyici bir unsur haline dönüştü. Eskiden de 1 buçuk milyon aşı yetmiyordu, ama insanlar 'Neden yaptırmadım?' diye bir şeyin içerisine de girmiyordu. Bugün virüs dolayısıyla herkes grip aşısı yaptırmak istiyor" ifadeleriyle sürdürdü.
Çolak, ithal edilen grip aşılarının yetmeyeceği öngörüsüyle şöyle dedi: "Aile hekiminin yazması yeterli değil. Bu, en çok ihtiyaç duyanın alması gereken bir aşı. En çok ihtiyaç duyanı da Sağlık Bakanlığı'nın sınıflandırması lazım."
"Toplum sağlığı tehdit altında"
Kışın yaklaşması bir başka sorunu daha ortaya çıkardı. İçinde ilaç etken maddesi barındıran sağlığa ilişkin ürünler, "gıda takviyesi" adı altında marketlerde satılır oldu. İstanbul Eczacılar Odası (İEO), sağlığa ilişkin kaygıların kullanıldığı görüşünde.
Bu ürünlerin, İstanbul Ataşehir'deki bir markette eczane logosuna gönderme yapılarak satıldığını tespit eden oda; market yönetimiyle yaptığı görüşmeler sonucu logoları kaldırttı.
İEO Başkanı Cenap Sarıalioğlu, konuyla ilgili bianet'e yaptığı açıklamada "Bu logoların kaldırılması sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor" dedi ve ekledi:
"Özellikle marketlerde kontrolsüz bir şekilde gıda takviyesi satışı var. Bunların sağlık kriterlerine uygun olup olmadığı, hangi koşullarda üretildiği ve depolandığına ilişkin bilgilerin hiçbiri bizde yok. Bu ilaçların üstlerinde yazan bilgilerle içlerinde rastlanan bilgilerin uyuşmadığı yönünde tespitlerimiz de var. Bu, toplum sağlığını tehdit eden bir konu olarak önümüze çıkıyor."
(DŞ)