Muharrem Taş’ın ölüm nedeninin zatürre olduğu bildirildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan otopside, minik Muharrem'in zatürreden öldüğü saptandı.
Muharrem Taş’ın ölüm nedeni Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderilen örneklerin incelenmesinin ardından kesinleşecek.
Meclis’te de tartışıldı
Meclis’teki tarıtışmalar sırasında söz alan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Taş’ın ölümüne yol açan olaylar esansında “iletişim kopukluğu” olduğunu söyledi.
“Korucu, jandarmayı aranıyor, jandarma 112'yi arıyor, bilgi alabileceğimiz telefon numaralarını istiyor 112 bilgi alınabilecek telefon numaralarının hiçbirisine bilgi için ulaşılamıyor. Burada bir kopukluk oluyor.
“Gece saat 03.30 sıralarında Van merkezden Muharrem evladımızın amcası arıyor. 'Bir hastamız var' diyor. Ateşi olduğunu söylüyor, babanın telefonuna ulaşılamıyor.
“Yalınca köyüne kadar yol açık, Çeli mezrası ile Yalınca Köyü arasındaki yedi kilometrelik yol tamamen kapalı. Paletli ambulansların gidebilmesi mümkün değil.
“Baba ile ben görüştüm, baba sadece 18.30'da korucuya bilgi verebildiğini, bir daha telefon iletişimi kurulamadığını, gece 02.30'da evladının vefat ettiğini söyledi.”
Soruşturma açtıklarını anlatan Müezzinoğlu ambulans helikopterlerin gece uçma şansı olmadığını iddia etti.
“İletişim yok, iletişim kopuk. Her türlü soruşturmayı da açtık.”
Suç duyurusu
Van’a 20 kilometre uzaklıktaki Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca Çalık Mezrası'ndan hastalanan 1,5 yaşındaki Muharrem Taş ailesinin karakola bildirerek yardım istemesine rağmen sağlık ekipleri gelmeyince hayatını kaybetmişti. Köyün Van merkeze uzaklığı 90 kilometre.
Muharrem Taş 1 Şubat gecesi yüksek ateş ve öksürük gibi belirtilerle hastalandığında bulundukları mezranın yolları kardan kapandı.
Taş Ailesi mezra yolunun kardan kapalı olması nedeniyle çocuklarını hastaneye götüremeyince ilgilileri telefonla arayarak yardım istedi.
Fakat görevliler gelmedi ve bunun üzerine aile durumu Van’da yaşayan yakınlarına bildirdi. Geceyarısı yola çıkan yakınları, araçlarla sabaha karşı köye, geri kalan ve kapalı olan yolu ise dört saat yürüyerek mezraya ulaştı.
Ancak Muharrem gece saat 02.00 sıralarında hayatını kaybetmişti.
Aile Muharrem’in cenazesini bir çuvala koyup sırtlarında taşıyarak 16 kilometre uzaklıktaki Yalınca Köyü’ne geldi. Cenaze daha sonra bir araçla Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi.
Taş Ailesi çocuklarının hayatını kaybetmesinin ardından Muharrem’in ihmalden öldüğünü söyleyerek sağlık ekipleri, karayolları ve karakol görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
“Bekledik, gelmediler”
Muharrem Taş’ın babası Abdulmenav Taş olayı şöyle anlatmıştı.
“Öksürük başladı. Saat 17.00 sıralarında öksürük çoğaldı, nefes alamaz duruma geldi. Ben de saat 18.00-19.00 sularında Yalınca köyünde bulunan akrabama telefon açtım. Acele karakolu aramalarını isteyip, ‘Ya helikopter göndersinler ya da yolları açsınlar, oğlum çok hasta, Van’a yetiştirelim’ dedim.
“Karakol komutanını aramış, karakol komutanı da 112, Karayolları kimi aramışsa artık bilmiyoruz. Biz de bekledik. Başka yerlere de haber vermedim.
“Sonra saat 19.30-20.00 arası bir daha aradık, bize ‘Tekrar bekleyin’ dediler. Gece saat 24.00’e kadar bekledik, kimse gelmedi.
“Saat 02.00 gibi çocuğum kollarımda vefat etti.”
“İhmal var”
Muharrem’in amcası Abdurahman Taş ise ihmali şu sözlerle açıklamıştı.
“Bu ölümde herkesin suçu var. Eğer zamanında müdahale etselerdi belki yeğenim ölmeyecekti. Eğer yine bize yardım eden olsaydı hastaneye götürselerdi, orada ölseydi Allah’ın takdiri yapacak bir şey yok diyecektik. Ama burada büyük bir ihmal var. Biz sorumlu olan herkesten şikayetçiyiz. Yeğenimin cenazesini bile biz o yollardan yürüyerek akrabalarla birlikte getirdik. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz."
Vali yanlış çağrılardan şikayetçi
Van Valisi Aydın Nezih Doğan ise koordinasyon sıkıntısı yaşandığını iddia etmişti.
“Bizim çağrı merkezimize dört milyon 300 bini çağrı düşüyor, bunun 49 bini doğru çağrı. Arkadaşlar sanki her çağrıyı doğrulatma alışkanlığı kazanmışlar. Bunun giderilmesi gerekiyor. 1 Şubat tarihinde 15 bin çağrı 141 tanesi gerçek çağrı. Bu tip durumun bahanesi olamaz bunlar. Ama bu konuda da yurttaşlarımızın daha dikkatli davranmasını istiyoruz." (YY)