İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ile İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch/HRW) bugün yaptıkları açıklamalarla, sosyal medyada yazılanlara yönelik operasyonları ve protestolara yönelik polis şiddetini eleştirdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Raportörü Emma Sinclair-Webb imzalı açıklamada, gazeteci yazar Nurcan Baysal’ın da gözaltında olduğunu hatırlattı ve “Türkiye, Suriye’deki askeri operasyonunun eleştirilerini sansürlüyor” dedi.
İHD de gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti.
İHD: Barış istemek suç değildir
İHD İstanbul Şubesi’nin açıklaması özetle şöyle:
“Barış isteyenlere karşı saldırılar devam ediyor. Savaşı protesto amacıyla 21 Ocak’ta İstanbul’da, Diyarbakır’da, İzmir’de ve daha pek çok ilde yapılmak istenen açıklamalara katılmak isteyenlerin polisin sert müdahalesi ile göz altına alınmaları, derneğimiz önceki dönem yöneticilerinden Cezmi Özdemir’in yaralı olmasına rağmen halen göz altında tutuluyor olması, aynı konudaki sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gazeteci Nurcan Baysal, İnsan Hakları Derneği MYK üyesi Nuray Çevirmen ve Kars Şube Başkanımız Ahmet Adıgüzel ile HDP yöneticilerine yönelik gözaltı ve baskılar kabul edilemez.
“Kadıköy’den ve diğer yerlerden gözaltına alınanlara uygulanan polis şiddeti ve barışçıl bir gösteri için bir araya gelmeyi bile ‘terör suçları’na dahil etme gayreti, gözaltına alınanlar üzerindeki baskıyı artırarak toplumun olaya tepki göstermesini engelleme çabasıdır.
“Barış talep etmek için bir araya gelenlere yapılan bu sert müdahale ve yasaklar, başta barış hakkı olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl gösteri yapma hakkı ve basın özgürlüğünün ihlalidir.
“Suç olan savaş propagandası yapmaktır. Barış haktır ve barış talep etmek suç değildir. Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalı, savaş karşıtlığı ve barış taleplerine getirilen yasaklara son verilmeli.”
HRW: Şiddeti savunan hiçbir şey yok
HRW’den Emma Sinclair-Webb’in açıklaması da şöyle:
“Polis, geçtiğimiz Pazar günü, yazar ve insan hakları aktivisti Nurcan Baysal’ı Diyarbakır’daki evinden gözaltına aldı. Baysal’ın avukatı İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne, ‘Baysal, barış çağrısında bulunan ve Türkiye hükümetinin Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin’e yaptığı askeri saldırıyı kınayan Tweet’lerinden dolayı gözaltına alındı’ açıklamasında bulundu.
“Baysal, sosyal medya paylaşımlarından dolayı Diyarbakır’da gözaltına alınan 30 kişiden biri. Şehrin başsavcılık yetkilileri, bu tweet’lerin ‘silahlı terör örgütlerine propagandayı yaygınlaştırdığı ve provokatif eylemleri kışkırttığını’ söyledi. Ancak Baysal’ın tweet’lerinde şiddeti savunan hiçbir şey yok, tam tersi…
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü, askeri operasyonu sokakta protesto edenlerin ‘ağır bedel’ ödeyeceğini ilan etmişti. Polis, en az bir ilçede sokak gösterisi girişimini engelledi ve Twitter’da yazan insanlara karşı yapılan bu hareket, Türkiye hükümetinin eleştirel sesleri sansürlemede kararlı olduğunu gösteriyor.
“Türkiye’deki savcılar; gazetecileri, hükümet muhaliflerini ve aktivistleri susturmak için yasanın ‘terörist propagandayı yaygınlaştırmak’ ve ‘halkı kin ve nefrete teşvik etmek’ maddelerini sürekli istismar ediyor. Üç HDP’li parlamento üyesi, askeri operasyonu eleştirmekten dolayı soruşturma altında.
“Türkiye’de savaşa karşı çıkanların susturulması uluslararası insan hakları hukukunun getirdiği yükümlülüklere aykırıdır.” (AS)