Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İstanbul’da yaşayan dört trans kadına “hayasızca hareket” suçlamasıyla dava açıldı. 16 Temmuz’da Talimhane’de sokakta duran kadınlara açılan davanın ilk duruşması 8 Mart 2022 saat 11.05’te İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Kaos GL’den Yıldız Tar’ın haberine göre, Savcılık iddianamesinde, “Talimhane, Turan Caddesi ve civarında trans kadınların fuhuş pazarlığı yaptığını” savunurken; bu iddiasına gerekçe olarak ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuruları gösterdi.
Savcıya göre bacakların görünmesi “hayasızca hareket”
İddianamede “hayasızca hareket” olarak yer alan eylemler ise Savcı’nın ifadesiyle şöyle: “Vücutlarını (bacak, göğüs, cinsel bölge) teşhir ettikleri, yoldan geçen erkeklere laf atma, göz işareti veya mimikleri ile irtibat kurmaya çalıştıkları…”
Cumhuriyet savcısının iddianamesini kabul eden mahkeme, kadınlar hakkında kamu davası açtı.
“Hayasızca hareket” suçlaması nedir?
17 Mayıs ve Kaos GL derneklerinin hayasızca hareket suçlamasıyla yapılan yargılamalara ilişkin bilgi notuna göre yasadaki anlamına göre hayasızca hareket, “alenen cinsel ilişkiye girmek veya teşhircilik yapmak”.
Bilgi notunda teşhirciliğin genel bir kavram olduğu ve kavramın genişleterek yorumlanamayacağı şöyle vurgulanıyor:
“Bu suçlamada önemli olan aleniyettir. Kişinin aleni bir ortamda bu eylemi gerçekleştirmesi gerekir. Eğer başkaları tarafından görülemeyen, bu anlamda aleniyet koşulunu gerçekleştirmeyen bir yerde cinsel ilişkiye girilirse veya kanundaki ifade ile cinsel organ teşhir edilirse kişiye bu suçlama yöneltilemez. Öte yandan madde gerekçesinde özellikle belirli olmayan ve başkaları tarafından algılanamayan vurgusu yapılmaktadır. Sokakta çalışmak durumunda kalan trans seks işçilerine zaman zaman bu gerekçeyle dava açıldığı bilinmektedir. Benzer bir davada verilen hükmün Yargıtay’da temyiz edilmesi üzerine verilen bir kararda karşı oy veren Yargıtay üyelerinin gerekçesi şu şekildedir: “herhangi bir ihbar olmadan polislerin devriye gezerken yaptıkları kontrol sırasında olayı tespit etmeleri karşısında olayın mahallini aydınlatabilecek durumda sokak lambaları ya da başkaca ışık kaynağının bulunup bulunmadığı, sanığın hayasızca hareketlerde bulunduğu iddia edilen aracın içerisinin dışarıdan görülebilir nitelikte olup olmadığı araştırılmak suretiyle aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği kesin bir biçimde belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği."
(EMK)