Fisa Çocuk Hakları Merkezi, Bursa'da sekiz çocuk ve bir kadının hayatını kaybettiği yangınla ilgili olarak yayınladığı açıklamada, "Çok açık ki Türkiye'nin mülteci çocukları da kapsayan, insan haklarına dayalı bir ülke çocuk politikasına ihtiyacı var" dedi.
TIKLAYIN - Bursa'da bir evde çıkan yangında 8'i çocuk 9 kişi yaşamını yitirdi
Bursa'da yaşadıkları evde çıkan yangın sonucunda yaşamını kaybeden, yaşları 1 ila 11 arasında değişen Yasir, Muhammed Aljasem, Ahmed, Gerem, Merem, Ali Aljasem, Ahmed ve Ali El Cesim'in ölümlerinin önlenebilir olduğunu belirten Fisa Çocuk Hakları Merkezi açıklamasını "Çünkü yangınların sebebi açık: Eşitsizlik ve denetimsizlik" şeklinde sürdürdü.
Açıklama şöyle:
Sobadan çıkan yangınlar ve zehirlenmeler
"Bir kere daha üzücü bir habere uyandık: Bursa'nın Yıldırım ilçesine bağlı Değirmenönü Mahallesinde geçici koruma statüsündeki Suriyeli bir ailenin yaşadığı evde sobadan çıktığı ifade edilen yangında, yaşları 1 ila 11 arasında değişen sekizi çocuk toplam dokuz kişi yaşamını kaybetti. Ne yazık ki dokuz kişinin yaşamını kaybettiği bu olay münferit değil. Özellikle kış aylarında sobadan kaynaklı çıkan yangınlar ve zehirlenmeler nedeniyle çocuklar başta olmak üzere pek çok kişi yaşamını kaybediyor.
"FİSA Çocuk Hakları Merkezi olarak aylık hazırladığımız Türkiye'de Çocuğun Yaşam Hakkı raporlarına göre sadece 2022 yılının ilk on ayında en az 17 çocuk evlerinde çıkan yangınlarda yaşamını kaybetti.
"Sadece bu yıl değil, geçen yıllarda da görülen bu yaşam kayıplarına baktığımızda, yangınların ya da zehirlenmelerin çoğunlukla en düşük gelir grubunda bulunan insanların, göçmenlerin ya da Romanların yaşadığı, hizmetlere erişimde ihlallerin olduğu mahallelerde gerçekleştiğini görüyoruz. Sebepleri ise çok açık: yoksulluk, eşitsizlik ve denetimsizlik.
"Çocuklar kendi kendilerine bakıyordu"
"Örneğin, 15 Aralık 2021'de İstanbul Esenyurt'ta Suriyeli bir ailenin kaldığı bodrum katında çıkan ve dört çocuğun yaşamını kaybettiği yangının sebebi ödenemeyen fatura sonucunda kesilen doğalgaz yüzünden kullanılan elektrik sobasıydı. Mahalleden bir tanık aileyle ilgili şöyle demişti: 'Anne çalışıp beş çocuğa bakıyordu. Durumları da yoktu. Anne bir aralar fırında çalışıyordu. Sonra oradan çıktı çorap fabrikasına girdi. Çocuklar da kendi kendilerine bakıyordu. En büyükleri dokuz yaşında en küçüğü de kundaktaydı.'
"24 Aralık 2021'de de İzmir'de çoğunlukla Romanların yaşadığı bir mahallede, zaten kötü durumda olan evlerinde çıkan ve üç çocuğun yaşamını kaybettiği yangında, mahallede yangın söndürme musluğunun bulunmayışı yangının hızla söndürülmesini engellemişti.
"15 Şubat 2022 tarihinde ise Manisa'nın Kula ilçesinde bağlı Şeritli Mahallesindeki evlerinin yakınındaki bir çiftlikte çalışan anne babalarının evde yalnız bıraktığı 3 yaşındaki ikiz kardeşler Yusuf İmran ve Halil İbrahim Atalan elektrik sobasından kaynaklanan yangın sonucu yaşamlarını yitirmişti.
"Ölümler önlenebilirdi"
"Dolayısıyla dün (9 Kasım) 1 yaşındaki Yasir, 3 yaşındaki Muhammed Aljasem, 4 yaşındaki Ahmed, 6 yaşındaki Gerem, 9 yaşındaki Merem, 10 yaşındaki Ali Aljasem ve Ahmed ile 11 yaşındaki Ali El Cesim'in yaşamını kaybetmesi de tıpkı benzer şekilde yaşamını kaybeden diğer çocukların ölümü gibi barınma ve ısınma gibi temel haklara ilişkin alınacak tedbirlerle, yapılacak denetlemelerle ve düzenlemelerle önlenebilirdi.
"Bu sebeple Bursa'da yaşamını kaybeden sekiz çocuğun ölümünü üzücü bir haber olarak değerlendirmek yetmez. Bu ölümlerin etkili bir şekilde soruşturulmasını, tarafı olduğumuz BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre yerel yönetimlerden merkezi idareye kadar tüm yükümlülük ve sorumluluk sahiplerinin açığa çıkartılmasını, bunları yerine getirmeyenlerin cezalandırılmasını ve bir daha benzer şekilde ölümlerin yaşanmaması için önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Çok açık ki Türkiye'nin mülteci çocukları da kapsayan, insan haklarına dayalı bir ülke çocuk politikasına ihtiyacı var!"
(AÖ)