Fotoğraf: MA
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Jineoloji Akademisi Üyesi ve gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilmesini kınadı ve Akarsel’in katledilmesine ilişkin 4 Ekim’de yapılan eyleme polis saldırısını protesto etti.
MA’nın haberine göre, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliğinin desteğiyle Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan açıklamada ÖHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Suzan Akipa konuştu.
Suzan Akipa, Akarsel’le ilgili dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Diyarbakır Ofis Semtinde bulunan Hazal Park’ta Salı günü açıklama yapmak istendiğini ancak polisin açıklamaya keyfi bir biçimde müdahalede bulunduğunu hatırlattı.
Gazeteciler ve siyasiler de gözaltına alındı
Açıklamada 6 kişinin gözaltına alındığını anımsatan Akipa, “İlk anda basın mensupları ve siyasi partililer gözaltına alınmış, açıklamaya katılan kadınlar abluka alında tutulmuş, açıklama sonrası alandan ayrılmaları engellenmiş, keyfi şekilde gözaltı yapılmak istenmiştir” dedi.
“Dernek üyesi meslektaşlarımızın içinde yer aldığı kitlenin, uzun süre ablukada bekletilmesine karşı Diyarbakır Barosu ve Derneğimiz üyesi 40 avukat açıklamanın yapıldığı Ofis-Hazal Park’a gitmiş, hukuksuz-keyfi uygulamanın son bulması gerektiği belirtilmiş, uygulama protesto edilmiştir. Buna karşı güvenlik güçleri kalkanlarla müdahale etmiş, yakın mesafeden gaz sıkılmış birçok meslektaşımız ve yurttaş yaralanmıştır.”
Adli ve idari soruşturma talebi
Polisin uygulamasının Anayasa ve uluslararası sözleşmelere güvence altına alınan gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullanmaya müdahale olduğunu ve bu müdahaleyi kınadıklarını kaydeden Akipa, sorumlu kolluk görevlilerinin ivedilikle görevden uzaklaştırılmaları, haklarında gerekli adli ve idari soruşturmaların başlatılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Hayatın her alanında temel hak ve özgürlüklerin ihlali karşısında olacaklarının altını çizen Akipa, “Özgürlükçü hukuk pratiğimiz ile sadece adliyelerde, mahkeme salonlarında, gözaltı merkezlerinde değil, hayatın her alanında, her türlü temel hak ve özgürlüklerin ihlalinin karşısında olacağımızı, hukuksal mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha tekrarlıyoruz” diye ekledi. (AS)