Fotoğraf: ÇHD
Ankara’da bir araya gelen hukuk örgütleri, ölüm orucunun bugün 279. gününde olan tutuklu öğretmen Sibel Balaç ile ilgili açıklama yaptı.
Balaç’ın bu süreçte 47 kilo kaybettiği, ağız içinde ve ellerinde yaralar bulunduğu, ayaklarında ve bacaklarında hissizlik olduğu ve yürüyemediği, sinir uçlarındaki tahribat nedeniyle yoğun ağrıları bulunduğu bilgisini verdiler.
Açıklamada, şu örgütlerin imzası var: Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, Toplumsal Hukuk.
Mahkum koğuşunda hızla kilo kaybetti
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi Başkanı, Avukat Murat Yılmaz’ın okuduğu açıklamada, infaz erteleme talebi sonrası halen Adli Tıp Kurumu’ndan rapor beklendiği belirtildi:
“Yaklaşık 4 yıldır Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan öğretmen Sibel Balaç, başta adil yargılanma hakkı olmak üzere hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi, infaz yakmalara ve keyfi disiplin cezalarına son verilmesi, hasta tutuklu/hükümlülerin serbest bırakılması talepleriyle 19 Aralık 2021 tarihinde ölüm orucuna başladı.
“Ölüm orucunun ilerleyen günlerinde olması nedeniyle sağlığının hapishanede kalamayacak kadar bozulması üzerine İnfaz Kanununun 16. Maddesine göre İnfazının Ertelenmesi talebinde bulunuldu.
“Bu talep üzerine Sibel Balaç, infaz erteleme kararına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporunun alınması için 7 Eylül 2022 tarihinde Ankara Dışkapı Yıldırım Bayezit Eğitim Araştırma Hastanesine götürüldü. Bugün itibariyle 17 gündür aynı hastanenin Mevki ek binasının “Mahkûm Koğuşu” denilen kısmında tutuluyor.
“Koğuş tuvalet ve yemek kokuyor”
“Balaç burada tutulduğu ilk hafta çok hızlı bir biçimde 3 kilo kaybetti. Tutulduğu mahkûm koğuşu zeminin altındadır ve havalandırma sistemi olmayan havasız bir alandır. Yoğun şekilde tuvalet ve yemek kokmaktadır. Mahkûm koğuşu statüsünde bulunduğu için temizlik malzemeleri içeriye verilmediğinden pislik içerisindedir. Öyle ki avukat görüşüne giden meslektaşlarımız ziyarette bulundukları süre zarfında bu koşullara tahammül etmekte zorluk çektiklerini belirttiler.
“Ankara’da kullanılabilir durumda bulunan tek mahkûm koğuşu olduğu söylenen Mevki ek binasındaki mahkûm koğuşuna her gün onlarca hasta tutuklu/hükümlü gelmekte, maskesiz biçimde burada bulunan nezarethanede tutulmaktadırlar.
“Bu koşullar sağlıklı bir insanı dahi hasta edebilecek koşullarken ölüm orucunda dokuz ayı geride bırakmış Balaç’ın sağlık durumunu ciddi bir tehlikeye atıyor.
“Ankara'nın tek mahkûm koğuşu olduğu söylenen Mevki Hastanesi mahkûm koğuşunun bu durumu hasta tutuklu/ hükümlülerin hapishanelerde tedavi olmasının mümkün olmadığını bizler açısından bir kez daha gözler önüne seriyor.
Adli Tıp rapor bekleniyor
“Sibel Balaç hakkında 16 Eylül’de Sağlık Kurulu bir karar vermiş, bu karar avukatlarına gösterilmemişti. 19 Eylül’de sağlık dosyası İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Ancak günler geçmesine rağmen Adlî Tıp Kurumu raporunu hazırlamadı.
“Sağlık durumunun geldiği aşama, tutulduğu koşulların yarattığı etkiler ile birleştiğinde her günün kritik önemde olduğu açıktır. Bu sebeple Adli Tıp Kurumu, bir an önce infazının ertelenmesi gerektiği yönünde rapor hazırlamalı ve savcılık infaz erteleme kararı verilmelidir.” (AS)