Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Üç uluslararası ifade özgürlüğü kuruluşu "örgüt üyeliği" gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ve bin gündür cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci Nedim Türfent'e destek olmak için bir mektup yazdı ve imza kampanyası başlattı.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), PEN International ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA)'nin imzasını taşıyan mektupta "Bugün sana yalnız olmadığını söylemek için yazıyoruz. Yanındayız, derhal ve hiçbir koşul olmaksızın serbest bırakılmanı talep etmek için seslerimizi birleştirdik" ifadeleri kullanıldı.
Yurtiçi ve yurtdışından birçok imzanın toplanıldığı kampanyada mektup ve imzalar tutukluluğunun bininci günü olan 5 Şubat'ta Nedim Türfent'e teslim edilecek.
Bizler yazar, gazeteci, yayıncı, sanatçı ve aktivistler olarak Türkiye'de ifade özgürlüğünün sürekli olarak daha kötüye gitmesini geçmişte de birçok kez kınadık. İki yıldan uzun bir süredir Türkiyeli yetkililerin temel hak ve özgürlükleri sert bir şeki lde kısıtlayarak bağımsız seslere uyguladığı eşi görülmemiş baskıya tanık olduk. Olağanüstü hâl kalktığı halde Türkiye hâlâ en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke. Haksız yere tutuklu bulunan bu gazetecilerden biri de sensin, Nedim. Bugün parmaklıklar arkasında 1000. günü geride bırakıyorsun. Yalnızca gazeteci olduğun için 1000 gün boyunca bir hücrede tutsak kaldın. 2016 yılının Mayıs ayında tutuklanmadan önce Türkiye'nin güneydoğusundaki askeri operasyonları haberleştiriyordun. Bunun için oldukça büyük bir bedel ödedin. İnternet üzerinden yürütülen sistematik bir taciz kampanyasının hedefi haline getirildin, pek çok ölüm tehdidi aldın ve güvenlik güçleri tarafından bölgeyi terk etmen yönünde tehdit edildin, fakat sen buna rağmen gitmeyi reddettin. Kalmayı seçtin. Terör suçlamalarına maruz bırakılıp, neredeyse iki yıl boyunca dört metre uzunluğundaki hücrende TV, radyo, kitap ve gazete olmadan korkunç koşullarda tecritte tutuldun; zaman geçirmek için "deterjan kutularının arkasını" okumak zorunda bırakıldın. Davan görülmeye başladığında mahkeme salonunda fiziken bulunma hakkın defalarca yok sayıldı ve SEGBİS yoluyla ifade vermek zorunda kaldın. Bağlantı sorunlarının yanı sıra Kürtçe ifade vermek istediğinde çeviriyle ilgili de pek çok aksaklık yaşadın. Aleyhine tanıklık yapan 20 kişiden 19'u işkence gördüklerini söyleyerek ifadelerini geri çekti. Adil yargılanmayla ilgili mevzuatın ihlaline dair böylesi açık bir kanıta rağmen Aralık 2017'de 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldın. Ancak sen haksızlık karşısında güçlü bir şekilde ayakta kaldın. Eline kağıt ve kalem alıp şiir yazmaya başladın. Yazmaya devam ettin. Seni susturamadılar. Bugün sana yalnız olmadığını söylemek için yazıyoruz. Yanındayız, derhal ve hiçbir koşul olmaksızın serbest bırakılmanı talep etmek için seslerimizi birleştirdik. Türkiye'de ve dünyanın her yerinde gazeteci ve yazarların özgürce yazabilme hakkı ve barışçıl ifadeleri nedeniyle hapsedilenlerin serbest kalması için mücadeleye devam edeceğiz. Güçlü kal, sevgili dost. |
İmza kampanyasına destek olmak için TIKLAYIN
Ne olmuştu?
Türfent, 12 Mayıs 2016'da, bulunduğu aracın Van girişinde durdurulması sonrası gözaltına alındı, Nedim Türfent, 13 Mayıs'ta Yüksekova Savcılığı'ndaki ifade işlemlerinin ardından, "Örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Bu sırada sosyal medyadaki kimi hesaplardan Türfent'i tehdit eden paylaşımlar yapıldı.
İddianameden
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan, Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede Türfent, "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" ile suçlandı.
Savcı, 23 sayfalık iddianamede Türfent'in Yüksekova'da gazetecilik faaliyeti kapsamında YPS üyeleriyle haber için yaptığı görüşmeler ve röportajları suç unsuru olarak gösterdi, 20 kişinin Türfent hakkında savcılık ve emniyette "tanık" olarak verdiği ifadelere ve fotoğraflı teşhislerine verildi.
İddianamede yer alan bu kişilerin beyanlarında Türfent'in Hakkari'de gazetecilik yaptığı, DİHA muhabiri olduğu, fotoğraf makinesi ve kamerasıyla görüntü çektiği yönündeki ifadelere yer verildi. İddianamede bu kişiler, Türfent'in yaptığı haberler ve çektiği görüntülerle "örgüte yardım ettiğini" öne sürdü.
Gazetecilikten "örgüt üyeliği" iddiası
Türfent'in örgüt üyeleriyle irtibat kurduğu, örgüt gençlik yapılanmasında yer alarak, örgüt talimatıyla hareket ettiğini iddia eden savcı, Türfent'in "örgütün medya sorumlusu olarak faaliyet göstererek, bu eylemleriyle örgüt ile fikir ve eylem birliği içerisine girerek organik bağ kurduğu ve bağın süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz ettiği"ni öne sürerek, Türfent'in "silahlı örgüte üye" olduğunu savundu.
Sosyal medya paylaşımları da suç sayıldı
İddianamede, Türfent'in sosyal medya paylaşımları da "örgüt propagandası" iddiasıyla suç delili olarak gösterildi. Savcı, Türfent'in sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlarla "örgütün cebir, şiddet içeren yöntemlerini meşru gösterecek şekilde örgütün propagandasını yaptığını, bu şekilde zincirleme yoluyla örgüt propagandası" suçunu işlediğini ileri sürdü.
8 yıl 9 ay hapis cezası
15 Aralık 2017'de kararını açıklayan mahkeme Türfent'i, "örgüt üyeliği" suçunu gerekçe gösterek 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Türfent karar açıklandığında 19 aydır mahpustu. (HA)